Film Odası’nda Bu Hafta: Amerikan Menekşesi

Filmin Adı: Amerikan Menekşesi (American Violet)
Yapım: 2008-ABD
Yönetmen: Tim Disney
Oyuncular:
Nicole Beharie, Tim Blake Nelson, Will Patton, Michael O’Keefe, Xzibit
Süre: 103 dk.
Senaryo: Bill Haney

“Dee Roberts, dört küçük kızıyla birlikte yaşayan genç bir annedir. Yaşadığı kentin bölge savcısı David Beckett, siyahlardan hoşlanmayan ve düzenlendiği uyuşturucu baskınlarıyla yoksul siyahların korkulu rüyası haline gelen biridir. Bu baskınlardan birinde Dee de uyuşturucu satıcısı olmakla suçlanır. Dee itiraf anlaşması yapmayı kabul etmez; çünkü hiçbir suçu yoktur.
Sonrası, Dee’nin suçsuzluğunu kanıtlama kavgasıdır…”

Bu hafta tanıtımını yapacağımız film, kısaca, adalet üzerine bir film olarak tanımlanabilir.
İnsanca yaşamamız için gereken en temel şeylerden birisi Adalet. Peki adaletin herkese düzgün bir şekilde dağıtılabilmesini sağlamamak için bir gerekçe olabilir mi?
Kendimize yapılan adaletsizliğe karşı koymamak için herhangi bir bahanenin arkasına saklanabilir miyiz?
Amerikan Menekşesi, hukukun, ailemizin, arkadaşlarımızın ve çevremizin bize, kendimize ve çevremizdekilere yapılan adaletsizliğe karşı koymamamız için getirdiği gerekçelerin nasılda tüm insanlara yıkım getirdiğini gösteriyor.
Hapishanelerinde dünyanın en çok mahkum sayısı olma unvanını elinde bulunduran „Özgürlükler ülkesi“ Amerika`da, hapishanelerinde bulunanların büyük oranda çoğunluğunu siyahlar oluşturuyor. Suçsuz yere hapis yatmak da nadiren görülen bir durum değil. Bizdeki pişmanlık yasası benzeri bir uygulama ile suçsuz insanlara hapishaneden daha kolay çıkabilmelerini öngören bir uygulamaya mecbur bırakılıyorlar.

Filmde, yaşanan ırkçılık ve adaletsizlik lokal bir durum gibi gösterilse de ABD`nin genelinde ve sistemin içinde var olan gerçeği izliyoruz. Yine filmin sonunda uğrunda o kadar mücadele edilen ırkçı savcının yeniden seçildiği de film sonu bilgisi olarak veriliyor. Zira film gerçek bir hikayeye dayanıyor. Ki bu da emperyalist ve faşist ülkelerin gerçeğine aykırı değil.
İşkenceci, katliamcı polis şefleri, hukuka değil, iktidarların dediğine bakan savcılar, hakimler TERFİ ettiriliyor. Son örnek ülkemizdeki Akın Gürlek değil mi?
ABD’de de durum farklı değil.

Filmin sonunda kilisedeki papaz şunu söylüyor:
„Cemaatimizde mücadele etmiş, acı çekmiş ve kazanmış bir kadın var. Hem de bu kadın sadece kendisi için değil hepimiz için yaptı tüm bunları“.

Etrafınıza bir bakın! Adalet için mücadele eden, acı çeken ve hatta gün be gün kazanan nice kadınlar erkekler göreceksiniz! Son olarak Ebru Timtik’i, Mustafa Koçak’ı hatırlayın..
Neden siz de adalet savaşçılarından biri olmayasınız?
Siz de onlardan birisi olmak istemezmisiniz? İstemeliyiz; zira onurla mücadele etmek ve acı çekmek, utanç içinde adaletsizliklere razı olup acı çekmekten çok daha iyidir.
İyi seyirler!

(Tanıtımda Basın Adası’nın tanıtımından yararlanılmıştır.)

Sosyal ağlarda paylaşın