FHKC Sözcüsü Maher Al Taher; Filistin Direnişi bir varoluş Savaşıdır.

Ortadoğu(GHA)
İsrail’in 6 Ekim eylemlerine yanıt olarak başlattığı soykırım devam ediyor. Binlerce Filistinli İsrail saldırılarında katledildi ve binlercesi evlerinden edildi. Binlerce çocuk İsrail füzeleri tarafından katledildi.
Filistin davası için mücadele eden ve 1980’lerde Türkiyeli devrimcilerin de içinde yer aldığı Filistin Kurtuluş Cephesi (FHKC) Sözcüsü Maher Al Taher, Birgün Gazetesi’nden İbrahim Varlı’ya konuştu. Taher, Hamas’ın öne çıkmasına rağmen, Filistinli sol örgütlerin İsrail’in sınırsız saldırılarına karşı verilen direnişin ana aktörlerinden olduğunu belirtti.

Yapılan röportajda, “Filistin solu bu direnişin merkezinde. Geçmişte olduğu gibi bugün de.” diyen Filistin Kurtuluş Cephesi (FHKC) Sözcüsü Maher Al Taher, Filistin direniş örgütlerinin Filistin davasının sürdürücüleri olduğunu söyledi. 7 Ekim operasyonu sonrası kurulan “Ortak Operasyon Odası”nın da bir parçası olduklarını belirtti ve Gazze’de işgalcilere karşı halklarını savunduklarını ifade etti. “Filistin solu sahada önemli bir rol oynuyor. Biz de eski Genel Sekreterimiz Ebu Ali Mustafa adına kurulan silahlı birliklerimizle Gazze’de savaşıyoruz. El Fetih’in Aksa Şehitleri Tugayları da sahada çatışıyor. Biz ve onlar çok sayıda şehit verdik. Buna rağmen düşmana karşı eylemler yapıyor, ülkemizi, toprağımızı ve halkımızı savunuyoruz.” şeklinde konuştu.

Direnen Filistin halkıdır, Hamas tek aktör değildir. Filistin’de olan Hamas savaşı değil.

Sorulan bir soru üzerine, “Filistin’deki direniş Hamas’a mal ediliyor. Burada bir yanlışlık yok mu?” diye cevaplayan Filistin Kurtuluş Cephesi (FHKC) Sözcüsü Maher Al Taher, “Filistinli sol güçlerinin ve örgütlerinin, FHKC’yi gizlemeye çalıştıklarını” ifade etti. “Çünkü bunu bir Hamas-İsrail savaşı olarak göstermek istiyorlar. Olayları gizlemeye, çarpıtmaya çalışıyorlar. Israrla bunun öyle olmadığını, bunun bir Hamas-İsrail savaşı olmadığını, bir halkın varoluş mücadelesi olduğunu söylüyoruz. Direnen Filistin halkıdır, Hamas tek aktör değildir. Filistin’de olan Hamas savaşı değil. Filistin halkı bir bütün olarak İsrail’e karşı mücadele veriyor, savaşıyor.” şeklinde cevapladı.

“Islamcılar sonradan Filistin’de örgütlendi.”

Filistin Kurtuluş Cephesi (FHKC) Sözcüsü Maher Al Taher, Filistin solu ile İslamcılar arasında çarpıcı analizlerde bulundu. Taher, Filistin direnişinin Hamas ile başlamadığını, direnişin onlarca yıl önce başladığını belirtti. “Hamas sonradan ortaya çıktı. İlk başlarda İslamcılar, Filistin’de silahlı mücadeleyi desteklemiyorlardı. Sadece kendi siyasi propagandalarını yapıyorlardı, ‘davetçiler’di. El Fetih, Demokratik Cephe, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi gibi pek çok örgüt ilk günden beri silahlı mücadeleyi kabul etmişlerdi ve mücadeleyi sürdürüyorlardı. 1987’de ilk intifada başladıktan ve bütün Filistin’i sardıktan sonra İslami gruplar silahlı mücadeleye karar verdiler. Hamas kuruldu ve sonra da silahlı mücadeleye başladılar.” dedi.

Silahlı mücadeleyi yürüten asıl güç bizdik.

Filistin’in, özellikle Gazze’nin ‘Che Guevara’sı’ olarak bilinen Muhammed Esved’imize sahiptik.” diyen Taher, “Gerçekleşen söyleşinin en dikkat çeken bölümü Filistin soluna ilişkin açıklamalardı. Gazeteci İbrahim Varlı’nın Direnişi büyüten ve Türk solunun da desteğini alan Filistin soluna ne oldu?” sorusuna şu şekilde cevap verdi: “Bir yere gitmedik, buradayız ve varız. FHKC olarak mücadelenin içindeyiz. Gazze’de güçlüyüz, binlerce üyemiz var. 7 Ekim’den bu yana yüzlerce şehit verdik. Hamas’tan, İslamcılardan önce biz vardık. 1973’te silahlı mücadeleyi yürüten asıl güç bizdik. Filistin’in, özellikle Gazze’nin ‘Che Guevara’sı olarak bilinen Muhammed Esved’imize sahiptik. İsrail devleti o zamanlar gücümüzü şu sözlerle ifade ederdi: ‘Geceleri hâkim olan güç Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’dir. Gündüzleri de İsrail’dir.’ Ancak sonrasında İsrail Silahlı Kuvvetleri Gazze’ye girdi, bütün bağlantıları kesti ve ‘Gazze’nin Che Guevarası’ Esved’i öldürdüler. Tabii ki Sovyetler Birliği’nin ve sosyalist ülkelerin dağılması gibi.
GHA

Sosyal ağlarda paylaşın