Direniş Evi’yle Röportaj:

     AABF TV ve Gerçek Haber Ajansı Armutlu Direniş Evinden ortak canlı yayın gerçekleştirdi. Yayında İbrahim Gökçek’ in sağlık durumu, direnişin gidişatı ve diğer ölüm orucu direnişçileriyle ilgili pek çok soru soruldu. Soruları AABF Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Demir ve Gerçek Haber Ajansı muhabiri Cahit Zorel sordu Grup Yorum üyesi Bahar Kurt cevapladı.

Bahar Kurt, röportajın bir bölümünde, ölüm orucunun 305’nci günündeki bir direnişçinin hala beyninin ne kadar dinamik olduğunu belirterek şunları anlatıyordu:

“Şöyle bişey eklemek istiyorum. Dün Helin ‘in mezarından beyaz küçük bir  taş getirdik. Helin’ in mezarının etrafı beyaz taşlarla döşeli. Gelen ziyaretçiler duygularını yazıyor. Sloganlar yazıyor. Bunu anlattık ve küçük beyaz bir taş getirdik. O taşı baş ucuna koydu ve ısrarla bu taşın ne taşı olduğunu sordu. Ve onun ne taşı olduğunu öğrenmek istedi. Dedi ki “öğrenebilir misiniz? ”. Yine akşam hibiskus diye bir çay yapmıştık. Bu çay Helin’ in  çok sevdiği bir çaydı. O da bunu öğrenmiş. Ve dedi ki “bu nasıl bir bitki? Nerde yetişiyor? Nasıl görünüyor? Görmek istiyorum” dedi. Ona o çiçeğin remini gösterdik. Yani bunları şunun için anlattım 305 gündür aç bir insan, her an her şey olabilir ama umut dolu. Yaşam dolu. Beyni o kadar dinamik, o kadar diri ki sürekli üretiyor. Besteler üzerine düşünüyor. Kampanyayı nasıl büyütebiliriz, sahiplenmeyi nasıl arttırabiliriz diye üzerine düşünüyor. Refakatçilerini düşünüyor. Onlar için nel

er yapabilirim diye. Annesini, babasını, yoldaşlarını, refakatçilerini düşünüyor. Gözleri kapalıyken sanki böyle gülümsermiş gibi bir ifadesinin olduğunu söyledik ve dedi ki “ben gözlerimi kapattığımda hep güzel şeyler düşünüyorum. Hiç umutsuz kötü şeyler düşünmüyorum. Hep yaşamı düşünüyorum. Hep yapacağımız günleri düşünüyorum” dedi. Dolayısıyla bir kez daha şunu söyleyelim Helin’in şehitliğinden sonra çok küçük bir grup “ölüm seviciliği” gibi çamur atmaya çalıştılar bize. Ölümü kutsamak dediler ama şu anda bunları söylemek bu haklı direnişe zarar veriyor. Yapılması gereken şey bu umut dolu insanı, halkını bu kadar çok seven bu direnişçiyi yaşatmaktır. Yaşatmak görevdir.”

Röportajın tamamına verdiğimiz linkten ulaşabilirsiniz.    

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.