Ahlaksızlığın Vücut Bulmuş Halidir ‘Ahmet Hakan’

Bundan birkaç gün önce sözde gazeteci Ahmet Hakan’ ın ölüm orucu direnişini karalamaya kalkışan bir yazısı çıkmıştı. Ahmet Hakan yazdığı yazıda tüm utanmazlığıyla ölüm orucu direnişine;

“Gencecik bir kadın, kendi elleriyle yaşamına son verdi. Şöyle bir baktım bu olaya karşı sergilenen tepkilere…Ölüm, öyle bir kutsanıyordu ki dehşete düştüm .Genç kadının yüzünün açıkta bırakıldığı tabutunun başında “Mitralyöz” falan diye halaylar çekildiğini görünce yaşadığım dehşet bin katına çıktı.

… Destanlar çıkarmayın bu ölümden! Özendirici davranmayın! Ölümü, hayatın önüne geçirmeyin! … Bu bir cinayettir ve bu cinayetin ortağı olmayın!” diyordu.

HHB ise yaptığı açıklamada ölüm orucu direnişinde olan ve 288. Gününde ölümsüzleşen Helin Bölek yaşıyorken onun için ne yaptığını sordu:

”Yazının ilk kısmı, Ölüm Orucunun 288. Gününde şehit düşen Grup Yorum üyesi müvekkilimiz Helin Bölek’ in Ölüm Orucu direnişine, müvekkilimizin anma törenine ve 2000’de F Tipi Hapishaneler ile birlikte tecrit edilmeye çalışılan devrimci tutsakların başlatmış olduğu ve yedi yıl süren Ölüm Orucu direnişinde müvekkillerinin ölümünü izlemeye daha fazla dayanamayarak Ölüm Orucuna başlamış ve Ölüm Orucunu 293. Gününde zaferle sonlandırmış büromuz avukatı Behiç Aşçı’ya ilişkindi. Yazıyı neresinden ele alsanız, oradan bir yalan, demagoji, utanmazlık ortaya çıkıyor. Ahmet Hakan, halka yalan söylüyor, halkı kandırmaya çalışıyor.

Ahmet Hakan’ın yazdıklarına göre, Helin kendi elleriyle yaşamına son vermiştir.

Ahmet Hakan’ı dehşete düşüren 28 yaşında bir halk sanatçısının göz göre göre ölmesi değil de vasiyeti üzerine dinleyenlerinin cenaze töreninde halay çekmesidir.

SABAH - 03/11/2006 - Avukat Behiç Aşcı ölümün kıyısında, gözler ...

Grup Yorum, 2016’dan bu yana keyfi yasaklamalarla konser veremiyor, bütün konserleri valilik ve kaymakamlık kararıyla yasaklanıyor. İdil Kültür Merkezi iki yılda 10 defa basılıyor, üyeleri terör listelerine” ekleniyor, işkenceyle gözaltına alınıyor, bir itirafçının beyanları esas alınarak tutuklanıyor ve ağır hapis cezaları ile yargılanıyor.

Grup Yorum üyelerinin direnişi, Grup Yorum’ un sanatını yapabilmesinin önündeki engellerin kaldırılması amacını taşımaktadır.

Sanatçılar, haklarını geri kazanabilmek için bedenlerini ölüme yatırdığında yapılacak olan çağrı, taleplerini kabul etmesi için devlete yapılmalıdır.

Ahmet Hakan, 288 gün boyunca bir defa Helin Bölek’in adını anmamış, bir defa taleplerin kabul edilmesi yönünde çağrıda bulunmamış, direnişe gözlerini kapamış, kulaklarını tıkamıştır. 288 gün boyunca Helin Bölek’in yaşaması için kilini dahi kıpırdatmayan Ahmet Hakan, samimiyetsizce yaşam hakkının kutsallığından dem vurarak müvekkilimizin intihar ettiğini söylüyor.

Müvekkilimizin ölümünden sorumlu arıyorsa , Ahmet Hakan’ın çok uzaklara gitmesine gerek yoktur; özel uçaklarına binip kalemini hizmetine soktuğu faşizmin temsilcileridir sorumlular.” Şeklinde açıklama yaptı.

Ayrıca Ahmet Hakan; Müvekkilleri için ölüm orucuna yatan Av. Behiç Aşçı için yalan yanlış ifadelerde bulundu;

“Behiç Aşcı isimli bir avukat, F tipi cezaevleriyle ilgili olarak ölüm orucuna başlamıştı. Üç yüzlü günlere yaklaşan eyleminin ardından da durumu kritikleşmişti. O günlerde yazar Ahmet Ümit’le birlikte Behiç Aşcı ’yı ölüm orucundan vazgeçirmek üzere bir girişimde bulunmuştuk. Şişli’de bir apartman katında ölüme yatmış bu avukatla görüşmüş, “Tamam, yaptığın eylem ses getirdi. Ama artık vazgeç. Lütfen ölmeyi değil, yaşamayı seç” demiştik .Bizim bu girişimimizin ardından bıraktı ölüm orucunu Behiç Aşcı. Hastaneye kaldırıldı. Sağlığına kavuştu.” dedi

HHB ise bu yalan açıklamaya karşı ;

“Cumhurbaşkanının karşısında göstermelik sorular sorulan programlara bir kez daha çıkabilmek, uçak biletine layık olabilmek için demagojiyi bununla sınırlı tutmuyor, gerçekleri çarpıtmaya devam ediyor Ahmet Hakan. Behiç Aşçı ’nın ölüm orucunu kendi girişimleri sayesinde bıraktığını yazıyor.

Ahmet Hakan, tecridin kabul edilmesi ve tutsakların sohbet hakkını kazanmasıyla sonlandırılan direnişin bitirmesini kendi eseriymiş gibi anlatıyor.

122 müvekkilini toprağa veren Avukat Behiç Aşcı ; hukuken yapılabilecek her şeyi yaptım artık müvekkillerimin ölümünü izlemek istemiyorum bunu yapmaya mecbur edildim diyerek, 5 Nisan 2006’da Avukatlar Günü’nde ölüm orucuna başladı. 22 Ocak 2007’de Adalet Bakanlığı tarafından 45/1 No’ lu genelgenin yayınlanmasının üzerine ölüm orucunu sürdüren direnişçiler ve Behiç Aşcı, ölüm orucu direnişine ara vermişlerdir.

Tarih, Behiç Aşçı’ nın 293 gün boyunca her gün ölüme meydan okuyan iradesini yazmıştır, Ahmet Hakan’ın kalemi tarihi değiştiremez. Ölüm Orucu direnişinin tarihini hedef alarak, direnişleri karalamak istiyorsa da boşuna. Bizim alnımızın akı leke tutmaz.

Ve bugün bir kez daha tarihi biz yazıyoruz. 30 yılı aşan devrimci avukatlık geleneğimizin her gününde olduğu gibi, her türlü yol ve yöntemle adalet arıyoruz . Büromuz avukatları Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik 5 Nisan Avukatlar Günü’nde açlık grevlerini ölüm orucuna çevirdiklerini duyurdular. Ahmet Hakan gibilerin anlayamayacağı ve tarif edemeyeceği bir özlemle adaleti arıyoruz.”

Denildi…

Ahmet Hakan biz seni tanıyoruz. Her devrin adamı olmandan tanıyoruz. Yalan haberlerinden, ahlaka sığmayan yazılarından tanıyoruz. Ölüm orucu direnişi ile ilgili yazdığın yazıda bunların bir kanıtıdır. Sen gazetecilik değil iktidar yalakalığı yapıyorsun.

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.