SOL MASKESİ ALTINA GİZLENEN TİP’İN VE DİĞER NATO SOLCULARININ
SOLUN DEĞERLERİNE SALDIRMASINA
İZİN VERMEYECEĞİZ!

TİP, SEZEN AKSU ŞARKISIYLA SEÇİM ÇALIŞMASI YÜRÜTÜYOR!

SOL MASKESİ ALTINA GİZLENEN TİP’İN VE DİĞER NATO SOLCULARININ

SOLUN DEĞERLERİNE SALDIRMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ!

TİP’İN SEÇİM KLİBİNDE KULLANDIĞI SEZEN AKSU’NUN KARŞIYIM İSİMLİ ŞARKISININ SÖZLERİ:

Bana sakın anlatmayın inanmıyorum

Bu ezbere bu demode cümlelere

Beni ikna edemiyor hiçbir cevap

Hiç aldırmıyorum bu gülmelere

Karşıyım her şeye karşıyım var mı?

Rabbim adaletin bu kadar mı?

Karşıyım alayına karşıyım var mı?

Rabbim adaletin bu kadar mı?

Hadi versinler hadi cezamı razıyım

Hür doğdum hür öleceğim

Ya efendisi olacağım kendi hayatımın Ya bu yerden gideceğim

Atın ölümü arpadan hadi gelin arkadan Yarı yolda bırakan taş olsun

Aşk yoksa eğer imzan batsın

Karılar kocalar boş olsun

Gelemem dolduruşa hepi topu üç kuruşa

Tav olan olana bir daha kül yutmam

Dünya halini de anlar bi üzülürüm ama

Vallahi billahi kin tutmam

TİP Sezen Aksu’nun “Karşıyım” şarkısına klip yapıp seçimlerde oy istemek için kullanıyor.

TİP kendisine “solcu” diyor. Hızlarını alamayıp bazen kendilerine “devrimci” de diyorlar. Yandaki şarkı sözleri sol mudur?

Dünya tarihinde tüm halk hareketlerinin sloganları vardır. Sosyalistlerin sloganları yüzlerce yıl halkların dilinde marşlar haline gelmiştir.

Örneğin Enternasyonal Marşı tüm dünyadaki solun onurla söylediği bir marştır. Avusturya İşçi Marşı, İtalyanların Çav Bella’sı, Sovyetlerin Katyuşa’sı.

Anadolu’muzda ise isyan şarkılarının geleneği Dadaloğlu’na, Köroğlu’na kadar uzanır. Bugün tüm grevlerde, isyanlarda Grup Yorum’un umutlu marşları gümbür gümbür çalınır.

TİP ve Diğer NATO Solcuları Neden Sezen Aksu’nun Yandaki Şarkı Sözlerini Bayrak Ediniyor?

TİP’in kendiliğinden icat ettiği bir şey değildir bu. CIA’nın dünyadaki halk hareketlerini bastırmak, yok etmek için sürdürdüğü kültür politikasının ürünüdür. Bununla birlikte Marksist-Leninist örgütleri yok edip yerlerine emperyalizmden fon alan sivil toplum kuruluşlarını yerleştirmesinin ürünüdür. Türkiye ve dünyada buna benzer yüzlerce örnek vermek mümkündür. Renkli devrimlerin her birinde benzer şarkılar öne sürülmüştür.

Öncelikle şarkı sözlerine bakalım bunun neresinde solculuk var?

“Her şeye karşıyım…”

Sol işte bu hale getirilmek isteniyor. Halk için iyi, güzel olan her şeye de karşıdır. “Mandıra Filozofu” isimli film vardı, sözde filozof her şeye karşı. İşte solculuk buymuş gibi gösterilir. Her şeye karşı. Devrimcilik bu değildir. Solculuk bu değildir. Burada yapılmak istenen de solcuları marjinal gibi göstermektir. Sol emperyalizme ve faşizme karşıdır. Bunun dışında sosyalist halklar en örgütlü halklardır. Kalkınma planları sosyalizmin ürünüdür. Devrimciler paylaşmaya, disipline, ilke ve kurallara sımsıkı sarılır. Devrimciler her şeye karşı değildir.

“Atın ölümü arpadan olsun…” Bu da halkçılık oluyor öyle mi? Argo ve lümpenlik solculuk mu oluyor?. Yine TİP’in milletvekili Sera Kadıgil, Armağan Çağlayan’ın Youtube kanalında röportaj veriyor. Tam bir lümpen solcu tipi çiziyor. Oturuşu, yayvan konuşmaları. Oh ne ala, böyle solcu olun. Sunucu Sera Kadıgil’e “Yorgun olduğunda ne yapmak istersin” diye soruyor. Sera Kadıgil cevap veriyor: “Mala bağlamak, Netflix izlemek” Türkiye İşçi Partisi sözcüsü sıfatıyla solculuk adına halkımıza bunları söylüyorlar. Argo üslup kullanmak, lümpenlik solculuk değildir.

Nedir lümpenlik? Lümpenlik ve mavracılık burjuvazinin çürümüş, yoz kültürünün bir artığıdır. Lümpen kişilik rahatına düşkünlük, adamsendecilik, umursamazlık, kayıtsızlık gibi biçimlerde kendini gösterir. En yaygın biçimi ise mavracılıktır. Gençler arasında “geyik muhabbeti” olarak da adlandırılan mavracılık; hiç bir amaca hizmet etmeyen, kişiye hiçbir şey katmayan, boş, düzeysiz konuşmadır. Bu tür konuşmalar ne politik bir değerlendirme ne var olan bir sorunun çözümünü ne de yaşanılan acıyı, öfkeyi, sevinci içerir. Hayata, insana dair güzel olan bir şey yoktur. Mavracılar ya dedikodu ya da gelişigüzel bir konu hakkında düzeysiz, anlamsız, amaçsız konuşmalar yaparlar.

Mavracılık, beyindeki çöplüğün dildeki yansımasıdır. Düşünmenin, üretmenin, yenilenmenin olmadığı yerde boşlukları burjuvazi doldurur. Küçük burjuva kafa yapısıyla düşünen insan eylemine de, sözüne de, sohbetine de düzeni yansıtır. Argo konuşmayı da meziyet sayıyor Sera Kadıgil ve TİP. Solculuk bu değildir.

“Rabbim adaletin bu kadar mı…”

Bu da yüzde doksanı Müslüman ülkede TİP’e göre doğaldır. Adalet tanrıya havale edilmiştir.

“Ya efendisi olacağım kendi hayatımın ya bu yerden gideceğim….”

Kendi hayatının efendisi olmak ne demek? Kimse bana karışmasın demektir. Bireycilik kapitalizmin ideo-lojisidir. Solcu gibi görünüp burjuva ideolojisinin propagandasını yapıyorlar. Birey ve bireyin özgürlüğü toplumsal özgürlüğün yerine koyularak ve bir toplumsal devrim yerine tek tek bireylerin sözde özgürlüğü yüceltiliyor.

Emperyalizmin işgal ettiği dünyada “Kendi hayatının efendisi” olamaz hiç kimse. Emperyalizmin çizdiği sınırlar kadar özgürsün. Özgürlük en başta bağımsız Türkiye’dir. Marksizm-Leninizm özgürlüğü en güçlü şekilde tanımlamıştır, özgürlük zorunluluğun kavranmasıdır. Yani barınma, sağlık, eğitim, gıda, ulaşım gibi en doğal haklara sahipsen özgürsün. TİP işte bunları gizlemeye çalışıyor.

“Karılar kocalar boş olsun….”

İşte! TİP ve NATO solcularının arayıp da bulamadığı kelimeler. Sezen Aksu zaten yapmış bu şarkıyı. Al seçim şarkısı olarak kullan. Yani TİP’in seçim vaadi tüm evli çiftleri boşamak, öyle mi? Peki bu akıl kimin aklı?

Cevap: NATO!

Şimdi biz bu satırları yazınca entelektüel solcular yerinden hoplayacak. Siz de çok keskinsiniz diyecekler. Her şeye NATO diyorsunuz.

Biz de Lenin’in ifadesiyle, “Sakin olun beyler!”diyoruz.

Biraz okuyun. Okuyun da NATO konsept belgesine bakın. Bir terör örgütü olan NATO “Toplumsal cinsiyet” kararı almıştır. Bizzat ABD emperyalizmi finanse etmek-tedir. Bu amaçla LGBTİ+’lara 22 milyon dolar para verdiler. Para akıtmaya devam ediyorlar. LGBTİ+’ları destek-lemeyen devletlere yaptırım uyguluyorlar. İstanbul ve Ankara ABD konsolosluklarına dev LGBTİ+ bayrağı astılar. Görmemiş olamazsınız!

O halde!

TBMM’de Finlandiya’nın NATO’ya katılması oylamasında TİP’in neden KARŞI OY vermediği şimdi daha iyi anlaşılıyor.

NATO emir veriyor, toplumsal cinsiyet politikalarına paralar akıtıyor. TİP de emirlere uyup seçim şarkısında evlileri boşayacağını ilan ediyor. Bunun adı da solculuk oluyor öyle mi?

ŞARKININ FİNALİ:

“Dünya halini de anlar üzülürüm ama

vallahi billahi kin tutmam…”

Tam da işte TİP’in ve tüm NATO solcularının derdine ilaç bulan bir cümle. Sezen Aksu istedikleri her şeyi bir şarkıda vermiş. Depremde elli binin üzerinde insanımız katledildi. Üzülün ama halkımızı katledenlere karşı kin tutmayın. TİP diyor ki; 50 saniyede 50 bin kişi enkaz altında kaldı. Kin tutmayın unutun gitsin!

İşkenceleri, katliamları unutun gitsin!

Bu da solculuk olsun öyle mi?

Yok, öyle değil.

Solu sol yapan en önemli değer sınıf kini taşımasıdır.

Çünkü iki sınıf vardır ve iki sınıfın uzlaşmaz çelişkisi vardır.

Burjuvazi son derece bilinçli bir sınıf kinine sahiptir. Dünya savaşlarında on milyonlarca insanı öldürdüler. Atom bombası attılar. İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşı’ndan bu yana 20 milyondan fazla insanı öldürdüler.

Neden? Çünkü çok keskin bir sınıf kini taşırlar, daha fazla sömürü elde etmek için her türlü cinayeti işlerler.

Halkın sınıf bilinci bulanıktır. Halk biraz olsun hareketlenince sınıf bilincini dumura uğratmak için işte LGBT+’ları devreye sokarlar. TİP gibi örgütler hazır kıta beklerler. “Kin tutmam” diyerek, “Karılar kocalar boş olsun” diyerek propaganda yaparlar. Halkların en büyük silahı sınıf kinini yok etmek istiyorlar.

Bu bir CIA programıdır: “Söz konusu kişinin kendisinin inandığını sandığı nedenler yüzünden, sizin arzu ettiğiniz yönde hareket etmesidir.” (CIA Başkanı Allen Dulles)

Örneğin: 1968’li yıllarda dünyanın her yerinde büyük gençlik hareketleri vardı. ABD’nin Vietnam’a saldırısına karşı ABD ve Avrupa gençliği ayaklanmıştı. Emperyalizm bu ayaklanmayı uyuşturucu, alkol ve cinsellik içinde boğdu. Dev rock festivalleri düzenlediler ve isyancı gençler orada istedikleri gibi ABD’ye sövebilirlerdi.

14 Ocak 1967’de İngiltere’de Golden Gate Park’ta dünyanın ilk “Human Be-İn” festivalini düzenlediler. Organizatörler yeni bir başkaldırı türü “HİPPİLİĞİ” keşfettiler. Festivalin sloganı “Aşk, barış ve özgürlük” idi.

Ne kadar tanıdık geliyor değil mi? Taaa 1968’lerde CIA’nın keşfettiği bir slogan bu. 90’lı yıllarda ÖDP’nin seçim sloganı oldu. Adeta bir ÖDP fırtınası estirdiler. Halk devrimci saflara gitmesin, işte size ÖDP “Aşkın ve Devrimin” partisi! (Sonrası malum, balon gibi sönüp gitti. Çünkü ülkemizde güçlü bir devrimci mücadele yükseldi. Gazi Ayaklanması, 1 Mayıs Taksim mücadelesi, Direnişler vb… sonrasında ÖDP gibi ÖDP’nin “aşk barış ve özgürlük” sloganı da tarih oldu gitti.)

TİP’in seçim şarkısını bununla birlikte düşünmek gerekir. TİP solculuğu lümpenlikle, argoyla boğmak isti-yor. Ekmek, adalet ve bağımsızlık savaşını LGBTİ+’larla boğmak istiyor.

Anadolu topraklarında buna izin vermeyeceğiz. Helin Bölek ve İbrahim Gökçek iki müzisyen. İşte bunun için şehit düştüler. Grup Yorum ölsün devrimci marşlar tarihe gömülsün istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz.

Anadolu’da Mahir Çayanlar, Deniz Gezmişler, İbrahim Kaypakkayaların tarihini silmek istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz.

Halkın sanatçılarını, halkın avukatlarını, devrimcileri tecrit edip yalnızlaştırmak, terörize edip imha etmek istiyorlar. Burjuvazi bunu polisiyle, mahkemeleriyle, hapishaneleriyle yapıyor.

NATO solcuları da sol içine bukalemun gibi gizlenerek halkın mücadelesini imha etmek istiyor.

Oportünizm diyor Mahir Çayan: “Bukalemun gibidir. Çeşitli kılıflara bürünerek sosyalist hareket içinde ortaya çıkar. Oportünizm kılık kıyafetini o ülkenin ekonomik ve sosyal bünyesi, işçi sınıfının politik ve bilinç ve örgütlenme seviyesi, kısaca ülkenin içinde bulundu-ğu devrimci aşamanın niteliği belirler. Ancak her çeşit oportünizm proletaryanın devrimci potansiyeline inanmamaya dayanır. Genellikle sağ oportünizmin temelinde korkaklık, azimsizlik ve proletaryanın devrimci zaferine inanmamak yatar. Bu yanlarını örtmek için o en “keskin” gözükmek zorundadır. Aslında ise Marksizm’in lafızlarına Stalin’in deyişiyle kölece bağlı kalarak pasifizmi sergiler. Bir başka deyişle pasifizm aynı zamanda dogmatiktir de. Vebadan korkar gibi devrimden korkar...”

TİP ve NATO solcuları vebadan korkar gibi devrimden korkarlar. Bedel ödemekten korkarlar. İşte bu nedenle faşizmin kol gezdiği Türkiye’de sanki özgürlük varmış gibi ellerini kollarını sallamalarına izin veriliyor. Kendi çocuğuna para yatıran TAYAD’lı anne ve baba tutuklanıyor. Bunlar ise tüm medya kanallarında rahat rahat geziyor.

BUNDA BİR GARİPLİK YOK MU?

NATO’nun izni olmasa parmaklarını dahi kıpırdatamazlar.

TİP’in ve diğer NATO solcularının gideceği yol bellidir. Almanya’daki Yeşiller Partisi gibi NATO askeri ola-caklardır. Almanya Yeşiller Partisi adeta gözü dönmüş şekilde Almanya’nın askeri harcamalarını artırması için çalışıyor.

TİP “Biz böyle olmayacağız” demesin. İşe başladılar bile NATO’nun genişlemesine karşı TBMM’de tek bir HAYIR oyu vermediler.

NATO’cu mu olacaksınız? Nereye gidecekseniz gidin. Ama solun değerlerini kirletmenize izin vermeyeceğiz.

Kısaca Solun Değerleri:

  • Dediğini Yapmak, Yaptığını Savunmak

Sol, dediğini yapmak, yaptığını savunmaktır. Halkımız buna “Sözünün eri olmak” der. “Özü, sözü bir olmak” der.  “Sözümüz söz olsun, sözünden dönen namert olsun” diyerek ant içer.

TİP Milletvekili Barış Atay şimdi sözde büyük fedakârlık yapmış. Neymiş Avrupa’dan fonlarla beslenen Can Atalay’ın milletvekili seçilmesi için seçim yerini değiştirmiş. Vah vah, ne büyük fedakarlık!

TİP ve Barış Atay önce sözünün eri olsun. İbrahim Gökçek’e, Grup Yorum’a konser için verdiği sözü tutsun.

  • Halkımızın Olumlu Geleneklerine ve Değerlerine Sahip Çıkmak

Solun, devrimcilerin görevi halkın olumlu geleneklerine sahip çıkmak, geliştirmek, zenginleştirmek ve geleceğe taşımaktır. TİP ise tersine halkımızın tüm değerlerine saldırıyor; kendi hayatının efendisi ol, LGBTİ+ ol, karılar kocalar boş olsun.

  • Antiemperyalist Olmak

YANİ NATO’ya KARŞI OLMAKTIR. TİP ise NATO’ya karşı değildir. Lafta karşıymış gibi görünmek zorundadır. Ama yalancının mumu yatsıya kadarmış, gerçek TBMM’deki oylamada ortaya çıktı, HAYIR oyu vermediler. TBMM’de NATO’ya karşı tek bir hayır oyu çıkmadı. Bu “şeref” TİP’e aittir.

  • Antifaşist olmak

Yani faşizme karşı mücadele vermektir. Faşizmin devrimci kurumlara saldırmasına karşı tek bir sahiplen-mesi yoktur. Sadece LGBTİ+’lere saldırı olunca ses çıkarıyorlar.

  • Devrim Şehitlerine, Tutsaklara Sahip Çıkmak

TİP, devrimci tutsaklara yapılan saldırılara karşı doğru dürüst hiçbir şey yapmadı. Hasta devrimci tutsakları sahiplenmedi.

Sonuç Olarak TİP Sol Değildir

Bukalemun gibi sol maskesine bürünmüş aramızdaki NATO soludur.

Her şeye karşı olmayı solculuk diye yutturmalarına izin vermeyeceğiz!

NATO’nun emirlerini yerine getirip LGBTİ+ ‘ların progandasını yapan, karılar kocalar boş olsun diyen TİP’in değerlerimizi kirletmesine izin vermeyeceğiz!

İstediğiniz bataklığa gitmekte özgürsünüz. Solun, devrimcilerin değerlerini kirletmenize izin vermeyeceğiz!

Bu sanat burjuvazinin hizmetindedir. Grup Yorum’un şarkıları ise halkımıza umut verir. Bireyciliğe karşı örgütlülüğe çağırır. Bu nedenle Grup Yorum’u yok etmek istiyorlar.

Ama nafile. Ne mutlu bize ki Anadolumuzda Grup Yorum var. Helin Bölek, İbrahim Gökçek gibi devrimci marşları söyleme hakkı için canını verebilen halkın sanatçıları var.

Anadolu’muzda devrimciliği de devrimci sanatımızı da marjinalleştiremeyeceksiniz. Devrimci mücadele ve devrimci sanat sizi de, argonuzu da, lümpenliğinizi de, yoz müziklerinizi de silip süpürecek.

Bu yazı haftalık siyasi dergi Halk Okul’nun 182. sayısından alınmıştır.

Sosyal ağlarda paylaşın