Helin, Bahar Ve Fikret’ten: 2 Ay Önce Mahkemede Konuşmuş, Tarihe Sunmuşlardı

Helin Bölek, Bahar Kurt ve Fikret Akar, 20 Kasımda klasik deyişle hakim karşısına çıkacaklar;
Ama aslında durum tersine; hakim ozgür tutsakların, halkın sanatçılarının karşısına çıkacak;
Bir önceki duruşmada onlar söyleyeceklerini söylemişlerdi ve hakimler sus pustu; işte o sözler:

Helin Bölek:
“Neden Açlık Grevi? Aynı Zamanda Bedenimizle Konuşacağız”

Afbeeldingsresultaat voor helin bölek

“Aynı zamanda bedenimizle konuşacağız… Neden açlık grevi… Bizi bu sürece getiren süreci siz yakından tanırsınız. Bize yaşatılan işkenceler, komplolar… Burada birçok duyguyu yaşadık. İki senedir buradayız. Halkın söz karar yetkisi var mıdır? Bunu tartışmaya bile gerek yok. Hukuk devletinde insan hak ve özgürlükler temele alınır. Böyle bir şey görüyor musunuz? Yasalarla güvence altına alınan şeylerden bahsediyoruz. Toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkı. Ancak bu hak defalarca kez yasaklanıyor. Ama sonucu belli olan somut bir gerçeklik olan iş kazaları, maden facialarının önlemi alınmadı. Türkiye hukuk devleti olmaktan uzaktır. Yarın günlerden çarşamba olacak sizin için ama bizim için öyle olmayacak. Yaşananlardan siz de sorumlusunuz. Bizim açlığımız adaletin kendisinedir. Bizi adil yargılayın. Burada olur mu bilemem ama benim talebim adalettin tecelli etmesidir.”

***

Bahar Kurt:
“Hayvan gibi güdülmek mi insan gibi yaşamak mı?
Biz insan gibi yaşamayı seçtik.”

Afbeeldingsresultaat voor bahar kurt

“Daha önce Fatih Terim’in parmağı denize düşmüştü. Hatırlarsınız… Devlet uçaklarını seferber etti. Ve o küçücük parmak parçasını buldular. Ama 97 gündür adalete aç olan bir insan için… (ambulans çağırmıyorlar… su vermiyorlar.) Bunları niye anlattım? Bu sorunların sebeplerinden biri sizsiniz çünkü. Biz bütün bunları örgütlü, biçimli, organize bir şekilde gerçekleştirildiğinin farkındayız. Bu mahkemeden çıkan kararların da tek amacı var: Düşüncelerinden vazgeçirtmek. Nereye gitmen gerektiğini, ne söylemen gerektiğini ben söyleyeceğim diyor. Biz bunu kabul etmeyeceğimiz için bu işkenceleri yaşadık. Ama vazgeçmeyeceğiz. Hayvan gibi güdülmek mi insan gibi yaşamak mı? Biz insan gibi yaşamayı seçtik. Son iki yıl içerisinde İdil Kültür Merkezi’ndeki 30’a yakın arkadaşımız tutuklandı içlerindeki biri çıkıp da adalet dilenmedi. Çünkü biz suçlu değiliz. Biz halkımıza karşı suç işlemedik. Halkımız da bunu çok iyi biliyor.
Evet zayıfladık. Adalet yerini bulana kadar, taleplerimiz kabul edilinceye kadar, biz 30 kiloya da düşsek bile direnmeye devam edeceğiz.”

***

Fikret Akar:
“Yaşadıklarımız peşin karar verildiğini gösteriyor.”

“Hakkımda tek bir itham yok. Ben şu an suçluyum ama suçum yok. Delil yaratılarak mahkum edilmeye çalışılıyoruz. Sahte delillerle karar verilecek. Verilen ifadeler kendisiyle çelişiyor. İnsanlar polis fezlekelerinde olanlar boş şeyler anlatılıyor. Ben şu an neyle suçlanıyorum? Gizli tanıklar ifade veriyor, biz yıllarca hapiste kalıyoruz. Ama şu an kendilerine ulaşılamıyor. Bütün bu yaşadıklarımız peşin karar verildiğini gösteriyor. Karar olmazsa bu kadar çelişkiler sorgulanmaz mı? Örneğin komşunuzun çocuğu kapınızı çalıp ‘oğlunuz çok yaramaz tedbir alın’ derse ‘ne yaptı’ diye sormaz mısınız? Cam mı kırdı, size mi saldırdı? Suçum nedir diye soruyorum. Adaletsizlik sürdükçe adalet eylemleri sürecek. Bunun sorumluluğu omuzlarınızda. Ya eylemi söyleyin ya da neden iki yıldır tutukluyum onu söyleyin.”

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.