UKRAYNA DOSYASI (3): 1991 SSCB Referandumu

Sosyalist sistem revizyonizmin karşı devrimleriyle yıkılırken birçok kesim “halkın iktidarı denilen sosyalist sistemde Halk buna hiç mi karşı çıkmadı, Halk bunu nasıl kabul etti” diye tartıştı. Ve hala bu sorular sorulmaktadır.

Düşman içten olunca, yani karşı-devrimci revizyonistler emperyalizmle birleşince ihanet günlerinde halkın ayaklanmaları dahil -darbe denilerek- her türlü karşı koyuşu bastırılmıştır.

Emperyalizmin propaganda araçları tüm gerçekleri tersyüz etmiş ve sol da dahil büyük bir bilinç bulanıklığı yaratmıştır. Öyle ki, ülkelerde yaşanan karşı-devrimler “devrim”, emperyalizmin STÖ’leriyle,  işbirlikçi ihanet çeteleriye halkın kışkırtılarak yapılan eylemleri “Halk ayaklanması” olarak adlandırıldı.

Oysa halkın çok büyük bir çoğunluğu sosyalizmin tasfiyesine ısrarla karşı çıkmıştır.

Ancak buna rağmen Gobaçov’un başını çektiği işbirlikçi ihanet çetesi halkın iradesini tanımayarak karşı devrimlerle sosyalist sistemi yıktılar. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği (SSCB)ni dağıttılar.

Sovyetler Birliğinin dağıtılmasına ilişkin yapılan referandum sonuçları Sovyet halklarının sosyalizmi savunmasının çarpıcı örneğidir.

Sovyetler Birliği’nde 1991 Referandumu

Sovyetler Birliği’nde 1986 yılında Gorbaçov revizyonizmi tarafından uygulamaya konulan perestroyka ve glasnost politikaları güya sosyalizmin “tıkanıklığını” açacağız derken 1990’lı yıllara gelindiğinde ülke ekonomisi çökme noktasına getirildi.

Emperyalistlerin STÖ’leri bütün Sovyet ülkelerinde yoğun bir karşı-devrimci faaliyete giriştiler. Sovyetler Birliğini oluşturan ülkelerde milliyetçilik körüklenmeye çalışıldı.

Emperyalistlerin ve onların STÖ’lerinin yönlendirmesiyle  bazı ülkelerin işbirlikçi yöneticileri “bağımsızlık” girişiminde bulunmuştu. Bu nedenle 24 Aralık 1990’da SSCB Halk Temsilcileri Kongresi’nde birliğin geleceği konusunun referandum yapılarak çözülmesi kararlaştırıldı.

Kongrede halka “SSCB’nin korunmasını gerekli görüyor musunuz” sorusunun yöneltilmesi kararlaştırıldı.

Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov referandumda kolektif toprağın özel mülkiyete devrini kabul ediyor musunuz sorusunun da yer almasını önerdi. Ancak Yüksek Sovyet başkanı Yuri Hamzatoviç Kalmıkov bu maddenin oylanmasını reddetti.

Yuri Kalmıkov’un önerisiyle;

• Yenilenmiş federasyon referandumunda her cumhuriyette ayrı ayrı oylama yapılacak.

• Referandum tarihi Yüksek Sovyet tarafından belirlenecek .

16 Ocak 1991’de SSCB IV. Halk Temsilcileri Kongresi’nde şu karar alındı:

• 17 Mart 1991 Pazar günü SSCB’nin eşit cumhuriyetlerin federasyonu olarak korunması üzerine referandum yapılacaktır.

• Referandumda gizli oylama yapılacak ve pusulada şu soru yer alacaktır:

“Tüm ulusların hak ve özgürlüklerinin tam olarak güvence altına alındığı, egemen cumhuriyetlerin yenilenmiş federasyonu olarak Sovyetler Birliği’nin korunmasını kabul ediyor musunuz?

“Evet” veya “Hayır”

• Oylama her ülkede ayrı ayrı yapılacak, ancak sonuçlar bir bütün olarak değerlendirilecek.

Yapılan Referandumun Cumhuriyet Bazında Sonuçları Aşağıda Aktaracağız

Referanduma katılım SSCB genelinde % 80’di. 9 cumhuriyetten gelen % 77 orandaki evet oyu ile Sovyetler Birliği’nin korunması uygun görüldü.

 – 17 Mart 1991 Referandum Sonuçlar

– Evet: 113.512.812 %77,85

– Hayır: 32.303.977 %22,15

– Geçerli oylar:145.816.789 %98,14

– Geçersiz ve boş oylar:2.757.817%1,86

– Toplam oy: 148.574.606 %100.00

– Kayıtlı seçmen katılım:185.647.355 %80,03

Referandum 9 birlik cumhuriyeti tarafından onaylandı. 

Rusya SFSC,

Belarus SSC,

Ukrayna SSC,

Kazakistan SSC,

Kırgızistan SSC,

Tacikistan SSC,

Türkmenistan SSC,

Özbekistan SSC ve Azerbaycan SSC oylama yapmayı kabul ederek, ilçe ve bölge seçim komisyonları kurdu.

Bunların yanı sıra referanduma katılmayı reddeden bazı devletler içerisindeki özerk cumhuriyetler de oylama yapma kararı aldı. Gürcistan’a bağlı Abhazya Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti de referanduma katıldı ve burada % 98,05 oy oranıyla Sovyetler Birliği’nde kalma yönünde oy kullanıldı.

Moldova’da da merkezi hükûmet referandumu boykot çağrısı yapmasına rağmen cumhuriyete bağlı Transdinyester Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti ve Türk kökenli Gagavuz Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti referanduma katılma kararı aldı. % 84 oranda katılımın olduğu Transdinyester’de ve % 97 oranda katılımın olduğu Gagavuz Cumhuriyeti’nde % 98 oranında Sovyetler Birliği’nde kalma yönünde sonuçlar çıktı.

Cumhuriyetlere göre referandum sonuçları

Rusya FSCC % 73

Başkurdistan ÖSSC % 85

Buryat ÖSSC % 83.5

Dağıstan ÖSSC % 82

Kabardino Balkar ÖSSC % 77.9

Kalmık ÖSSC % 87.8

Karelya ÖSSC % 76

Komi ÖSSC % 76

Mari ÖSSC % 79.6

Mordovya ÖSSC % 80.3

Kuzey Osetya ÖSSC ÖSSC 90.2

Tataristan ÖSSC % 87.5

Tuva ÖSSC % 91.4

Udmurf ÖSSC % 76

Çeçen İnguş ÖSSC % 75.9

Çavuş ÖSSC % 82.4

Yakut ÖSSC % 76.7

Nahçivan ÖSSC % 87.3

Belarus SSC % 83.72

Kazakistan SSC % 95

Kırgızistan SSC % 95.98

Tacikistan SSC % 96.85

Türkmenistan SSC % 98.26

Ukrayna SSC % 71.48

Özbekistan SSC % 94.73

Karakalpak SSC % 97.6

Görüldüğü gibi referandum sonuçları 71.8 ile en düşük Ukrayna. SSCB’nin tamamının ortalaması % 77. Referanduma katılım oranı % 80 gibi çok yüksek bir rakam. Gürcistan gibi bazı ülkelerin işbirlikçi yöneticiler referandumu protesto Kararı almasına rağmen halk referandumun yapılmasını istiyor ve referandum yapılıyor. Gürcistan çok çarpıcı bir örnektir ve % 99.98 Sovyetler Birliğinin kalmasını istiyor.

Tüm Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyetlerinde referandum sonuçları çok yüksek evet çıkıyor.

Ancak revizyonist karşı devrimciler emperyalizmin hizmetinde kafaya koymuşlar sosyalizmi yıkmayı.

Sovyetlerin Dağılmasını İsteyen ve Referandumu Protesto Etme Kararına Rağmen Referandum Yapılan yerler

Sovyetler Birliği’nin diğer 6 cumhuriyetinde ise merkezi hükûmetler referanduma katılmayı reddetti. Ancak bu cumhuriyetlerin Sovyet Meclisleri ayrı ayrı referandumlar düzenledi. Merkezi hükûmetler ise kendi ülkelerindeki halkları referandumu boykot etmeye çağırdı. Buna rağmen pek çok cumhuriyette önemli ölçüde katılım oldu. Fakat sonuçlar işbirlikçi hükûmetler tarafından onaylanmadı. Referandum sonuçlarını aşağıda aktarıyoruz:

Moldova SSC % 98.72

Estonya SSC % 95.46

Letonya SSC % 95.84

Litvanya SSC % 99.13

Ermenistan SSC % 72.46

Gürcistan SSC % 99.98

Abhazya SSC % 98.5

Referandum sonuçlarına göre 20 Ağustos 1991’de yenilenmiş birlik anlaşmasının imzalanmasına karar verildi. Yüksek Sovyet referandum sonuçlarının bir bütün olarak değerlendirileceğini açıkladığı için hükûmetleri tarafından referandumun gayri-meşru ilan edildiği cumhuriyetler de anlaşmayı imzalamak zorundaydı.

Fakat, 19 Ağustos 1991’de KGB Başkanı Vladimir Kryuçkov öncülüğünde ordunun askerî müdahale girişimi oldu. Emperyalistler ve işbirlikçileri yoğun bir propagandayla “darbeye karşı demokrasi direnişi, halk direnişi” diyerek orduya kısa sürede geri adım attırmayı sağladılar. Referandum sonuçlarına rağmen ayrılık körüklendi.  Askeri müdahale bahane edilerek, Mart 1991’de yapılan referanduma göre 20 Ağustos 1991’de yapılması planlanan Yenilenmiş Birlik Anlaşması’nı da iptal ettiler.

Birliği dağıtmakla görevlendirilmiş işbirlikçi Yeltsin, askeri müdahaleden hemen sonra Rus milli bayrağının RFSSC’nin yeni bayrağı olduğunu ilan etti. Eylül 1991’den itibaren cumhuriyetler birer birer ayrılıklarını ilan ettiler.

Sonraki Birlik Çabaları da Sonuç Vermedi

8 Aralık 1991’de Rusya Federatif Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti devlet başkanı Boris Yeltsin, Ukrayna ve Belarus liderleriyle birlikte Minsk’te Sovyetler Birliği’ni dağıtan anlaşmayı imzaladı. Yüksek Sovyet ise Mart 1991’de yapılan referandumu gerekçe göstererek 12 Aralık’ta bu anlaşmayı geçersiz kabul etti. Ancak 25 Aralık’ta Mihail Gorbaçov’un istifa etmesiyle tüm yetkiler Yeltsin’e geçti. Eylül 1992’de de eski Yüksek Sovyet üyesi ve Duma milletvekili Sergey Baburin önderliğindeki Ulusal Cephe üyeleri yine Mart 1991’deki bu referanduma dayanarak Anayasa Mahkemesi’ne Yeltsin’in imzaladığı anlaşmanın geçersiz olduğunu bildiren bir dilekçe gönderdiler. Fakat yargının da Yeltsin’in denetiminde olması dolayısıyla dilekçe dikkate alınmadı. 15 Mart 1996’da ise Rus meclisi Duma’da en fazla üyeye sahip Komünist Parti’nin çabalarıyla referandum sonucu ve Minsk anlaşmasının geçersizliği yeniden gündeme geldiyse de Yeltsin’in girişimiyle diğer partiler ittifak yaparak konunun kapanmasını sağladılar.

Sosyal ağlarda paylaşın