Selçuk Kozağaçlı : . Ama Ebru daha bir güzel biliyordu, ASLA TESLİM OLMADI

Selçuk Kozağaçlı ve Barkın Timtik Davası Görüldü

Duruşmaya avukatların, yabancı heyetin ve yargılanan avukatların yoklaması yapılarak başlandı. Tüm taleplere rağmen büyük salon verilmediğinden çok sayıda avukat ve izleyici duruşma salonunun kapısından duruşmayı takip etmek zorunda bırakıldı.

İlk olarak Selçuk Kozağaçlı savunmasına başladı.

Aşağıda Selçuk Kozağaçlı’nın savunmasından HHB twitter sayfasından paylaşınan bazı bölümleri yayınlıyoruz.

“TUTUKSUZ OLDUĞUM BİR DOSYADA BENİ TUTUKLU OLARAK DAHİL ETMİŞSİNİZ!”

Yargıtay ilamı, BAM kararları, mahkemenizin kararları, birleştirme kararları bana tebliğ edilmedi. Tutuksuz olduğum bir dosyaya beni tutuklu olarak dahil etmişsiniz.

Şimdi diyorsunuz ki ne diyorsun? Bu dosyada tek bir doğru karar verildi o da 37 ACM’deki dava açıkken bu dosyaların mükerrer olduğu gerekçesiyle birleştirme istendi. Bu dosyalar açıkken birleştirilmeliydi. Bu yanlış karar ancak Yargıtay’dan kısmen dönebildi. Bu arada Ebru yaşamını yitirdi, Aytaç sakat bırakılmaya çalışılıyor. Arkadaşlarımız hükümlü duruma düşürüldü.

Bu davanın 9. yılındayız, hiçbir aşamada tahliye talep etmedim. BU dosyadan 7 yıldır tutuksuz yargılanıyorum. Celse arasında 2014’te adli kontrolsüz, örgüt yöneticiliği suçlamasından salıverildim.

Vareste tutulmayı talep etmedim, ondan fazla kez yurt dışına gittim ve döndüm. Her duruşmasına katıldım. Beni yargılamadan kaçmakla itham etmek yanlış. Eğer “biz senin vereceğimiz cezanın infazında kaçacağın için tutuklu tutuyoruz” derseniz bu ihsas-ı reydir, suçtur.

Bu dava ile %70 benzer olan başka bir dosyadan yargılandık tutukluluğumuzun nedeni o dosyadır. Hüküm kuran mahkeme son sözümü sormadı, sizin 9 yıldır yargıladığınız hususu 4 ay da karara bağladı. Size de öyle 9 yıl oyalanılmaz bakın biz kararımızı verdik dediler.

Bu dosya benim için mükerrerse Oya Aslan için, Özgür Yılmaz için neden mükerrer değil?

Tutuk devam kararınıza tek bir gerekçe koymuşsunuz. Tutuklamanın ön koşulları ve nedenleri farklıdır. Şüphe, katalog suç bunlar neden değildir; ön koşuldur. Siz kaçma ve saklanma şüphesini gösteren somut olgular demişsiniz. Savcılık ise şu an katalog suç nedeniyle tutuklu kalmamızı istiyor. Katalog suç bir karine yaratıyor ama gerçeğin karşısına katalog konmaz. Tutuklama kararında kaçma şüphesinden bahsedecekseniz, bunun somut olgusunu yazmak zorundasınız.

2018’de tahliye edildikten sonra adliyeye geldim, mahkeme heyeti salonu terk etti, beni tekrar gözaltına aldırdılar. Ve yine kaçma şüphesi nedeniyle tutuklandım. Bu kararların karar olmadığını biliyordum. Ama Ebru daha bir güzel biliyordu, asla teslim olmadı

Beni tutuklu tutmak için gerçek nedenleriniz olabilir. Birisi size demiştir ki “bunları bırakırsanız canınızı yakarız.”  Bugüne kadar beni tahliye eden 6 yargıç da sürüldü ve tenzil-i rütbe ile indirildi. Bunlar karara yazılamayacağı için kaçma şüphesi yazıyorsunuz. Bu dosyada benim hakkımda 3 kere yakalama kararı çıktı. İlkinde ben yurtdışındaydım, televizyondan bineceğim uçağın sefer sayısını bildirip geldim. 4 saat boyunca IŞİD’in roket attığı bir yolu geçtim. Havalimanı’nda gözaltına alındım ve tutuklama kararına kaçma şüphesi yazdılar. O kararı veren hakimle aynı hapishanedeyiz.

2018’de tahliye edildikten sonra adliyeye geldim, mahkeme heyeti salonu terk etti, beni tekrar gözaltına aldırdılar. Ve yine kaçma şüphesi nedeniyle tutuklandım. Bu kararların karar olmadığını biliyordum. Ama Ebru daha bir güzel biliyordu, asla teslim olmadı. Anayasayı ve AYM’yi tanımadığını cesaretle ifade edebilecek kadar hukukun dışına çıkmış bir kişinin bile kararlarına uymak gerekir diye mi düşünüyorum? Hayır, bu kararları tanımamak her avukatın mesleki görevidir. Biz niye tutuklandık diye ölüm orucu yapmayız, ama bize adil davranılmazsa, onurumuza saldırılırsa direniriz. Beni niye tutukladınız demedi Ebru. Tanıklarımı niye dinlemedin, delillerimi niye toplamadın dedi.



Sosyal ağlarda paylaşın