Ölüm orucu direnişi yapan İbrahim Gökçek’in de yargılandıkları davada örgüt yöneticiliğinden cezalar istenmişti.
Dün ortaya çıkan savcılık yazısı AKP’nin hukukunun nasıl işlediğini gözler önüne seriyor.
Edip Şahiner isimli savcının yazısında İbrahim Gökçek ve Ümit İlter’in bulunduğu dosyada hiçbir delilin bulunmadığı, isnat edilen suçlamalar tamamıyla itirafçı ifadesine dayandırıldığı belirtilmiş.
İtirafçıların ifadesine sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde başvurulur. Ancak sadece itirafçının ifadesi ile bir insanın tutuklanması veya ceza alması, o ülkede artık evrensel hukukun işlemediği anlamına gelir.
AKP faşizminin yönetememe krizi öylesine derinleşmiştir ki artık -kendi savcılarının bile dile getirdiği- hukuksuzluğun hukuku işlemektedir. AKP’nin bir insanı susturmak, sindirmek istemesi o insanın yıllarca tutuklu kalmasına yeterli geliyor. Delil olmayınca da delil yaratmak için itirafçılar devşiriliyor.
Savcının yazısındaki şu noktaların önemle üzerinde durulması ve tüm hukukçuların sorgulaması gerekir:
*Yazıda, “soruşturmanın, hiçbir şüphelinin örgüt içerisinde gerçekleştirmiş olduğu herhangi bir eyleme yönelik olmadığı” belirtiliyor.
Ama örgüt yöneticiliğinden dava açılabiliyor!
*Sanıklardan Ümit İlter ile ilgili savcılık yazısında, o dönem yurt dışında olduğu tahmin edilen İlter’le ilgili, sadece ifadesinin alınacağı ve bu sebeple Kırmızı Bülten çıkarılmasına da gerek olmadığı yazıyor.
Ama 1 Mart 2019’dan beri tutuklu bulunan İlter, TCK’nın 314/1 ve TMK’nın 5. Maddesi uyarınca “Silahlı Terör Örgütü Kurma veya Yönetme” suçlamasıyla, 23,5 yıla varan hapis cezasıyla yargılanıyor.
Ümit İlter tahliye
olduktan aylar sonra bir sabah uyandığında kendisini İçişleri
Bakanlığı’nın yayınladığı arananlar listesinde bulmuştu. O
günden sonra hakkında hiçbir delil hiçbir kanıt olmamasına ve
hakkında hiçbir mahkeme kararı olmamasına rağmen arananlar
listesindeydi. Bugün davaya bakan savcı yargılanan devrimciler
hakkında sadece itirafçı ifadesi olduğunu itiraf ediyor.
Buna
rağmen AKP’nin tetikçisi 37.ACM hakimi Akın Gürlek ölüm
orucunun 242.gününde olan İbrahim Gökçek’e bile tahliye
vermedi.
İtirafçının iftirada menfaati vardır.
İtirafçı ifadesinden başka delili, kanıtı olmadan insanları tutuklaması, AKP yargısının acizliğidir. Emirle işlediğinin ispatıdır. Kaldı ki Berk Ercan denen itirafçının ifadelerinin yalan çıktığı unutulmamalı. Bu durum Berk Ercan’ın hukuken de “tanık” olma özelliğini yitirmesine sebep olması gerekirken hala ifadeleri ile insanların tutuklanması suçtur.