Dün 6 farklı ilde yapılan gözaltı saldırıları sonrasında 32 kişi gözaltına alınmıştı. Halkın Hukuk Bürosu avukatları gözaltı gerekçesini öğrenmek için dosyaya ulaşamadı. Çünkü dosyaya savcılık tarafından “gizlilik kararı” getirildi.
Ancak avukatlarının ulaşamadığı, polis tarafından yasalara aykırı bir şekilde avukatlara verilmeyen bilgilere Sabah gazetesinin nasıl ulaştığı merak konusudur.
Zira gizlilik kararı Sabah gazetesinin uyması gereken karardır.
Çok açık görülmüştür ki ortada bir suç vardır.
Bu suçu Sabah işlemiştir. Sabah bu suçu bir polis veya başka bir kamu görevlisi ile birlikte işlemiştir ki bu da suçu daha da büyüten bir durumdur. (…bu suçların basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, ceza yarı oranında artırılır. TCK 285/3)
Sabah gizlilik kararı getirilen dosya hakkında bilgiye nasıl ulaşmıştır? Getirilen gizlilik kararını çiğnenmesini kim sağlamıştır? Nasıl ve neden sağlamıştır? Bu sorular sorulmalıdır Sabah gazetesine ve Polise. Sabah ayrıca yine, gizlilik kararı verilen dosya hakkında yayın yaparak bir başka suç daha işlemiştir.
Gizlilik kararı getirilen dosyalarda herkesin sorumluluğu vardır. Burada masumiyet karinesi gibi birçok evrensel hukuk kuralları işletilir. TCK’na göre bile soruşturmaya tabi tutulan kişilerin avukatlarının gizlilik kararına rağmen soruşturma ile ilgili bilgilere ulaşabilir ancak bu bilgileri sadece müvekkilini korumak için kullanabilir. Müvekkillerinin neyle suçlandığını öğrenmek için dahi avukatlarına verilmeyen, gösterilmeyen dosyadan nasıl oluyor da bir gazete bilgi edinebiliyor.
Basının soruşturma veya olay ile ilgili haber yaparken masumiyet karinesi en çok dikkat etmesi gereken noktadır. Zaten bu ölçü gizlilik kararı getirilmemiş olsa bile dikkat edilmesi gereken noktalardan biridir ama bu noktaya ülkemiz boyalı basınının özen gösterdiği görülmemiştir. “haberi yapılan konunun güncel olması, ölçülülük ilkesine uygun olarak haberde yer alan sözlerin, soruşturmanın tarafı olan bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olmaması gerekir” (Av. Baran Doğan)
TCK basının gizlilik kararını ihlal etmesi ile ilgili maddesi açıktır: Soruşturma ve kovuşturma evresinde kişilerin suçlu olarak algılanmalarına yol açacak şekilde görüntülerinin yayınlanması ile bu fıkradaki suç işlenmiş olur. (Görüntülerin Yayınlanması Suretiyle Masumiyet Karinesinin İhlali -TCK 285/5-)
Sabah gazetesi daha henüz gözaltına alınanların avukatlarının dahi bilgi sahibi olmadığı dosya hakkında haberi “DHKP-C’nin memur yapılanmasına iddianame”, DHKP-C’nin memur yapılanmasına darbe” diye manşetten vererek suç işlemiştir.
Düşükte olsa bir başka ihtimal daha var ki o da; Sabah’ın bu haberleri kaynaksız ve dayanaksız bir şekilde yapması. (basın ahlakına sahip olmayan Sabah’ın yapmadığı ve yapmayacağı bir şey değildir bu) O zaman da yalan haber yapmaktan, insanları suçlu göstermekten, masumiyet karinesi ihlalinden suç işlemiştir…