Kızıl Bayraklar Altında ve Zafer Anıtı’nın Önünde DİRENİŞ İLANI

Ilgın Güler’in süresiz açlık grevine başlanması açıklaması,
Sovyet Savaş Anıtı’nın bulunduğu Berlin Treptower Park’a yığınak yaptı.
Hem ZAMAN, hem MEKAN anlamlıydı.
8 Mayıs, halkları kana boğan, Avrupa’yı bir baştan bir başa işgal eden Nazilerin yenilgiye uğratıldığı tarihin yıldönümü idi.
Mekan, zaferi simgeleyen görkemli Sovyet Savaş Anıtı’nın bulunduğu yerdi.

KIZIL BAYRAK, DEVRİMCİLERİN İNANCININ SİMGESİDİR:

Nazilerin yenilgisini, en net bir şekilde, Berlin’de yüksek bir binadan dalgalandırılan tek bir kızıl bayrak simgeler.
Kızıl bayrak, devrimin, sosyalizmin simgesidir.
Bu NEDENLE süresiz açlık grevine baylama açıklaması, kızıl bayraklar altında yapıldı.

KIZIL BAYRAK ALMAN EMPERYALİZMİNİN KORKUSUDUR

Alman polisi, direnişle ilgili açıklama nedeniyle, Sovyet Savaş Anıtı’nın bulunduğu Berlin Treptower Park’a yığınak yaptı.
Süresiz açlık grevi direnişçisi Eda Deniz Haydaroğlu ve arkadaşları kızıl bayraklar getirdikleri gerekçesiyle alana girişte polis tarafından durduruldular.
Polis, direnişçileri ve açıklama için gelenleri, alana girdikten sonra da takip etmeye devam etti.
Saygı duruşu sırasında halktan biri, cebinden çıkarttığı orak-çekiçli bayrağı anıtın merdivenlerinde açıp sallamaya başladı. Bunun üzerine “teyakkuz”da bekleyen polisler, hızla anıtın oraya geldiler.

KIZIL BAYRAKLAR DALGALANMAYA DEVAM EDECEK!


Burjuvazinin kızıl bayraklardan korkusu,
1871 Paris Komününden bu yana devam ediyor.
Almanya, Orak-Çekiç’li sosyalizmin bayrağını yasaklamıştı. Kızıl bayraklardan da korkuyorlar.
Yasaklamaya tarih karşısında güçleri yetmiyor.
Korkuyorlar.
Korktukları için saldırıyorlar.
Ilgın Güler’in direnişe başlama açıklaması bittikten sonra, polis, çıkışa doğru ilerleyen kitleyi takip etmeye devam etti.
Ancak burada çarpıcı bir ayrıntı vardı: Polis, kızıl bayraklı olmayan grubu takip etmezken, kızıl bayraklı olan grubu çıkış kapısına kadar takip etmeye devam etti.
Halk Sineması’nın direnişe başlama açıklamasında polisin saldırganlığına dair net bir cevap verildi. Cevapta şöyle denildi:
“Ne yapsanız bizi durduramayacaksınız!
Kızıl bayrağı biz dünyada olduğumuz sürece görmeye devam edeceksiniz!
Orak-Çekiçli bayraklarımızı yasaklasanız da Sovyet anıtlarını sökseniz de sosyalizmi sürekli karalasanız da devrimcileri ve sosyalistleri zindanlarınızda tecrit etseniz de halkların belleğindeki sosyalizm düşünü ve düşüncesini yok edemeyeceksiniz!”

Tarih gerekeni söyledi.
Direnenler, bugün de gerekeni söylüyorlar.
Korkunun ecele faydası yok.
Kızıl bayrak korkusu da,
kızıl bayrakların zaferlerle dalgalanmasını önlemeye faydası olmayacak.

Sosyal ağlarda paylaşın