Eğitim Sen’in 28-29 Kasım tarihlerinde yapılacak olan Genel Kurulu’nda Yüksel direnişçilerinin ihraç edilmesinin oylanacak olmasına karşı, direnişten yana kamu emekçileri, bir imza kampanyası başlattılar. Kamu Emekçileri Cephesi ve direnme çizgisini, Yüksel direnişini savunan tüm sendikalar tarafından sahiplenilen imza kampanyası için bir metin yayınlandı.
İmza Kampanyasına Çağrı:
Eğitim Sen MYK’sının gündeme getirmek istediği gerici oylamada Yüksel Direnişcileriyle birlikte hedeflenen Hatay eğitim sen emekçileri de oylamaya karşı yaptıkları çağrıda şöyle dediler:
“Eğitim Sen üye ve delegelerine çağrımızdır:
28-29 Kasım Eğitim Sen Genel Kurulu yapılacak!
Bu genel Kurulda üyelikten ihraç edilmek için yapılacak oylamaya kalkan her el emekçilerin gözünde faşizme hizmet etmiş olacaktır!
Bu tarihi hatadan, teslimiyetten vazgeçin! Yargı kararlarına uyun!”
Bir başka çağrıda da imza metninin yaygın biçimde imzalanması çağrısı yapılarak şöyle denildi:
“Direnen ve direnişçileri destekleyen devrimci kamu emekçileri sendikalardan tasfiye edilemez” imza kampanyasını imzalayıp( linki tıklayıp ad soyad ve il yazarak yanıtla diyorsunuz) paylaşır mısınız?
Yüksel direnişçilerinin sesini önümüzdeki süreç yapılacak Eğitim Sen genel kurulunda daha güçlü haykıralım.
Tag Çağrısı:
İnternet üzerinden ayrıca 26 Kasım Perşembe günü, saat 20.00’de bir kampanya yapılacak.
Kamu Emekçileri Cephesi tarafından yapılan açılamada
“26 Kasım Perşembe 20.00’de @Emeclisi hesabından duyuracağımız tag ile onların sendikadan atılmasına dur diyeceğiz. Desteğinizi bekliyoruz” denildi.
İMZA METNİ:
Aşağıda kamu emekçileri cephesi üyeleri tarafından imzaya açılan metni yayınlıyoruz:
DİRENEN VE DİRENİŞLERİ DESTEKLEYEN DEVRİMCİ KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKALARDAN TASFİYE EDİLEMEZ
Eğitim-Sen ve BES MYK’ları, Yüksel direnişçileri ile direnişlerden yana tavır alıp, merkez yürütme kurulu üyelerine eleştirilerini dile getirmiş olan üyelerini, disiplin soruşturması bahanesiyle sendikadan ihraç etmek istiyor! Nuriye Gülmen’in OHAL ilan edilip açığa alındığında alana çıkıp “işimi geri istiyorum” demesiyle başlayan, kamu emekçilerinin umudu olan, hiç kimsenin sokağa çıkmaya cesaret edemediği, sendikaların sessizliğe büründüğü, teslimiyet bayraklarını teker teker çektiği, “OHAL var direnemeyiz” dediği bir dönemde başlayan direnişin adı Yüksel’dir. AKP faşizmi bu direnişi
bitirmek için her türlü işkenceye başvurdu, direnişçilerin kemiklerini kırdı, yerlerde sürükledi, yüzlerce kez gözaltına aldı. Tutuklama gerekçesi oluşturmak için komplolar yaratsa da direnişi bitiremedi. Aralarında Eğitim Sen üyesi de olan Yüksel direnişçileri, sendikalarından, OHAL sonrası çıkarılan KHK’larla ihraç edilen binlerce üyesini sahiplenmesini, destek olmasını, mücadele programı çıkarmasını istemesiyle başlattığı sürecin sonunda, sendikalarından dövülerek atılmış ve sonrasında haklarında kendilerine destek olanlarla birlikte disiplin soruşturması başlatılmıştı.
KESK genel merkezinden dövülerek çıkarılan aralarında 324 gün açlık grevi yapmış Nuriye Gülmen, kalp piliyle yaşayan Acun Karadağ ile birlikte direnişçiler ve direniş destekçilerine disiplin soruşturması açıldı, şiddeti uygulayan, görüntülerde açık kimliği belli olan sendika üye ve yöneticileri hakkında hiçbir soruşturma açılmadı.
Hatay şube üyesi 2 kişi ile 10. Dönem yöneticilerinin tamamına fiili saldırıda bulundukları iftirası atılarak soruşturma açıldı, ihraçları istendi.Devrimci kamu emekçileri ile Eğitim Sen genel merkezi arasındaki fikir ayrılıkları yeni değildir. Yüksel direnişçileri ve direniş destekçileri fiili meşru mücadeleyi, sendikanın direngen, mücadeleci ruhunu savunan kamu emekçileridir. KHK zulmüne, sendikaların AKP denetimine girmesine, kamu emekçilerine yönelik her türlü saldırıya karşı direndiler, direnmenin gerekliliğini savundular. MYK’ların yaptığı, kendisi gibi düşünmeyen üyelerini sendikadan ihraç etmektir.Asıl mesele bir soruşturma bahanesiyle, direnişçilerin, devrimci kamu emekçilerinin sendikalardan tasfiye edilmek istenmesidir.Aşağıda imzası bulunan bizler, devrimci kamu emekçilerinin 11. Eğitim Sen Genel Kurulunda sendikadan ihraç edilmesini kabul etmiyor, tasfiyenin derhal durdurulmasını istiyoruz.
