Düzen Futboluna KARŞI Halkın Futbolu 

Bölüm: 4…

EGEMENLER FUTBOLU BİZDEN ÇALDILAR, ONU GERİ ALALIM!

Bugün bir çok üllkede halk gerçek anlamıyla futbola ve spora yabancılaştırılmıştır

Diyeceksiniz ki, toplumun büyük bölümü futbolla ilgili; bu nasıl yabancılaşma?

Mesele de burada… İlgili, ama! 

Aması şu; geniş kitlelerin futbolla ilgisi vardır. Ama bu ilgi, çok büyük bir çoğunluk için, kahvehanelerde, maçlar üzerine kumar oynanan ve her ülkede adı değişen oyun salonlarında  ekran başında maç izlemeye dönüşmüştür. 

Futbolu bizzat oynamak bir yana; stadyumlara girmek, pahalı biletleri almak bile artık geniş kesimler için mümkün değildir. Zaten artık stadyumlar birer AVM gibidir, zenginlere özel localar yapılmış, yiyip içtikten sonra alışveriş yapabilecekleri mağazalar bile eklenmiştir. 

Bilet fiyatları, yıllık abonman üzerinden büyük boyutlara ulaşmıştır.  Sonuç olarak denilebilir ki, profesyonel futbolun stadları artık halka kapalıdır. Avrupa’da ya da ülkemizde Stadlar halkın futbol oynayacağı yerler değil, para vererek futbol maçı izleyeceği yerler olarak yapılmıştır. Bu başından itibaren böyleydi. Ama bugün artık, bu da olamıyor. Halk bu stadlara da giremez hale geldi.  

SOSYALİZMİN “MAHALLE” FUTBOLU

Sosyalizmin en önemli başarılarından, en önemli deneylerinden biri de, spor alanında yaptıkları ve yarattıklarıdır. En basit örneğiyle sosyalist ülkelerde Stadlar, bölgelerde, mahallelerde yaygın olarak yapılmış, salt oyunları izlemeye göre değil halkın birebir oynayacağı şekilde düzenlenmiştir. Sosyalizmde her konuda nasıl asli unsur insan ise, futbol ve diğer spor dallarında da asli unsur insan ve insana verilen değer olmuştur. 

Sovyetler birliğinde 1930 ile 1936 yılları arasında birçok iş kolundan yerel takımlar oluşturularak, halkın spora katılımı için yoğun çabalar harcandı. Pekçok futbol klübü kuruldu. Bunlar gönüllü oluşumlardı ve aynı iş kolunda çalışan işçilerin örgütlenmesi ile biraraya gelmişlerdi. Daha sonra Dinamo Kiev, Zenith Leningrad gibi pekçok uluslararı oyunlara da katılan takımların her biri yerelde, mahallelerde oluşturulmuşlardı. Hepsinin de hedefi halkın spora katılımını sağlayarak, kollektif bir ruhu ortaya çıkararak sosyalizmin inşasına katkıda bulunmaktı. 

Sosyalizmde, futbolun özünü para değil, kişisel ve bedensel gelişim oluşturdu; futbolcular para için, transfer ücretini yükseltmek için veya klübe daha çok kazandırmak için değil; spor için, emekçileri, halkını ve vatanını onurlandırmak için kazanmaya çalışıyordu. 

FUTBOL”  YOZLAŞTIRIYOR

Düzen futbolu yozlaştırır. Hem klüplerde, hem futbolcularda tek amaç haline gelen mutlak çok para kazanma isteği, ne olursa olsun kazanmalıyım düşüncesi doping, şike, ve bunun dışında her türlü yolsuzluğu mübah hale getirmiştir.

Futbol Klüpleri, bahis-kumar mafyalarıyla içiçe girmiş, maçlar kazandırmakta, maçlar kaybettirmektedirler. 

Bu durum, yozlaşmayı giderek taraftar kitlesine de yaymaktadır. 

Şöhretli, ünlü futbolcuların lüks tüketimleri, araba modelleri, “aşk yaşamları”, yozlaşmayı meşrulaştıran bir başka boyuttur. Bu futbolcular üzerinden günü birlik ilişkiler ve lüks tüketim meşrulaştırılmakta, gençlere bu yoz yaşamlar örnek olarak sunulmaktadır. 

Yine yazı dizimizin ilk bölümünde belirtildiği gibi, “futbolculuk”, “taraftarlık” apolitikleşmenin temel zeminleri olarak gençliğe sunulmaktadır. Tabii her zaman herşey faşizmin istediği gibi gitmiyor da. Apolitikleşme aracı olarak geliştirdikleri taraftar klüpleri, hareketleri, zaman zaman ülkedeki gelişmelere bağlı olarak politikleşebilmekte, yer yer ve kısmen, kendilerini teslim almak isteyen sisteme karşı çıkışlar görülebilmektedir.  

Düzen futbolu, böyle bir yozlaşmaya kaynaklık ederken, halkın futbolu halkın değerlerini büyütür.

GENÇLER; “YILDIZ” OLMANIZ MÜMKÜN MÜ?

YILDIZ OLUP “YIRTMANIZ” MÜMKÜN MÜ?

Düzen futbolu gençlere bir gelecek vermez. 

Futbolcu olmak isteyen gençlerin sadece umutlarını sömürür. Düzen takımlarında bir şekilde yer alabilmişse, artık o zaman da “alınıp satılan bir köle” haline gelmiş olur. 

Avrupa rakamlarına baktığımızda tablo çok açıktır: 

Kaç tane yıldız futbolcu vardır… Bunları kaç tanesi göçmen kökenlidir?

En fazla kayıtlı futbolcu Almanya’da yaşıyor. Almanya’da 6 milyon kayıtlı futbolcu vardır. Almanya’da futbol gerçekten de milyonlarca genci içine alan,  sömüren bir “sektör” halini almıştır. Futbolun çok popüler olduğu Brezilya’da, futbolun beşiği denilen İngiltere’de bile bu kadar kayıtlı futbolcu yoktur.   

Brezilya’da 2 milyon kayıtlı futbolcu var. 

İngiltere 1 milyon kayıtlı futbolcu ile Brezilya’yı takip ediyor. 

Bunların kaç tanesi üne ve paraya ulaşmış, kaç tanesi bir kenara atılmıştır. 

Göçmenlerin bu rakamlar arasında bir “şansı” var mıdır?.. Ya da göstermelik bazı örnekler sistemin figüranı olmanın ötesine geçebilmiş midir… 

Bu soruların cevabı ortadadır.

Düzen futbolu bir avuç genci yıldız yaparak bedenlerini ve ruhlarını, geriye kalanları ise bir kenara atarak umutlarını sömürür. Yani her koşulda bu sömürüden çıkış yoktur. 

Yüzbinlerce evde, yıldız futbolcu hayali yıkılmış genç emekli futbolcular vardır. Futbol sektörü, önce bu hayali yaratıyor, sonra o hayali sömürebildiği kadar sömürüyor, sonra da yıkıp atıyor. 

Bu nedenle mevcut futbol sistemini ve sektörünü reddetmek gerekir.

Reddettiğimizin Alternatifi, Halkın Futboludur

Düzenin futbol anlayışı ve sistemi bu. 

Öyleyse, gençler için, her milliyetten ve inançtan genç kalan halklar için; başka bir FUTBOL ANLAYIŞI şarttır.  

Gençlikt, rekabeti değil kardeşliği, benciliği bireyciliği değil dayanışmayı büyütecek, futbolu ticaret değil oyun olarak gören bir futbol anlayışını geliştirmelidirler. 

Futbol Türkiye’de, Avrupa’da ve dünyanın her yerinde tüm gençleri birleştiren bir araç olabilir.  

Sistem, futbolu halkı bölmek; bölüp güçten düşürmek için kullanıyor. O halde, halktan yana olanlar, düzen futboluna karşı halkın futbolundan yana olanlar, birleşmelive birleştirmeliler. 

KİME KARŞI birleşilecek?

Stadyumları avm, futbolcuları reklam panosu yapan siteme karşı birleşilecek. 

Futbolu apolitikleştirme aracı olarak kullanın anlmayışlara karşı birleşilecek.  

Yoksul halk çocuklarının “futbol yıldızı” olma hayallerinin sömürülmesine karşı birleşilecek.

Kısacası, EGEMENLER FUTBOLU BİZDEN ÇALDILAR, ONU GERİ ALALIM!

Futbol, halkın oyunudur. Halklar, onu, kendi mahallelerinde yarattılar. Onu kirleten kapitalizm oldu. Biz halkın futbolunu yeniden yaratalım. Futbola yeniden spor olma özelliğini; bedeni ve aklı geliştiren, oynamaktan zevk aldığımız özelliğini kazandıralım.

– Bitti –  

Sosyal ağlarda paylaşın