Net Haber Ajansı muhabiri Necdet Özsaygın, dün Çağlayan’da adliye önündeki “adalet nöbeti” eylemini beklerken fenalaştı.
Bilinci kapanan ve hastaneye kaldırılan Necdet Özsaygın, hastanede vefat etti.
Sıradan bir muhabir değildi Necdet Özsaygın.
O, bir dostunun tanımıyla “Basında çokça yer bulamayan tüm direnişçilerin sesi olmaya çalışan” bir muhabirdi. Bu nedenle, o bir gün Yüksel’de, bir gün Bakırköy’de, bir gün Çağlayan Adliyesi önündeydi. Nerede bir direniş varsa, onların peşindeydi.
Ölüm yine bir direnişin haberini yaparken yakaladı onu.
Aslında, son anında, yine, bu bozuk düzendi onu öldüren.
Fenalaştıktan sonra, 25 dakika boyunca ambulans gelmedi. Kalp krizi geçirdiği yere, Okmeydanı Hastanesi 1 km., Florance Nightingale hastanesi ise sadece 500 metre idi. Ambulans zamanında gelseydi hiç kuşkusuz kurtulma ihtimali vardı
Özsaygın Zonguldaklı idi. TTK’da (Türkiye Taş Kömürü) çalıştı.
1991’deki Zonguldak’taki büyük madenci yürüyüşüne katılanlardan biriydi. Tiyatro Gazetesi’nde çalıştı. Yıllardır da bir muhabir olarak direniş direniş dolaşıyordu. Bütün direnişçilerle omuz omuza resimlerinin olması tesadüf değildi. Facebok hesabındaki resim, onu en iyi anlatan resimlerden biri olsa gerek; Nuriye Semih direnişi ve kendisi.
Bu yılın (2020) 23 Mart’ında gözaltına alınmıştı Necdet Özsaygın.
Nursel Tanrıverdi’nin Bakırköy’de yaptığı eylemi bir gazeteci olarak izlerken, “65 yaş üstü sokağa çıkma yasağını ihlal ettiği” gerekçesiyle gözaltına alınmış ve ardından 3150 tl gibi anormal bir para cezası kesilmişti. O zaman Nursel Tanrıverdi’nin de açıkladığı gibi, esas olarak bu direnişleri ısrarla ve kararlılıkla izlediği için bu gözaltı yapılmış ve bu yüksek ceza verilmişti.
Yıllardır onun gazeteciliği direniş alanlarında geçen bir gazetecilikti ve bir direniş alanında aramızdan ayrıldı.
