HATAY (GHA) Türk Tabipleri Birliği’nin Hatay’da yaptığı araştırmada, AKP faşizminin yalanlarını bir bir ortaya çıkardı. Hükümetin deprem bölgesinde her türlü ihtiyacı karşıladığını iddia etmesinin gerçeği yansıtmadığı, TTB raporunda açıklandı. Deprem bölgesindeki çocuklar hem sağlıklı beslenemiyor (aç bırakılıyor) hem de psikolojik çöküntü içindeler. Türk Tabipleri Birliği, depremin etkilediği Hatay’da 5 yaş altı çocukların beslenme durumlarını inceledi.
5 yaş altı çocuklarda bodurluk ve zayıflık görülmeye başlandı
TTB’nin yaptığı çalışma kapsamında, 5 yaş altı çocuklarda bodurluk ve zayıflık görülme oranının arttığı tespit edildi. “Deprem Bölgesindeki Beş Yaş Altı Çocukların Beslenme Durumları – Hatay Örneği” adlı rapora göre, araştırmaya katılan ailelerin sadece üçte birinin düzenli olarak gıda temin edebildiği ve yetersiz beslenen bu çocuklarda bodurluk ve zayıflık sorunlarının arttığı görüldü.
Anne sütü ile beslenmesi gereken bebeklerin bile anne sütü bulamadığına dikkat çekildi.
Çocuklar, acil durumlarda akut yetersiz beslenmeye karşı toplumun geneline göre özellikle savunmasızdır ve genellikle, süregiden yetersiz beslenmenin dışarıdan fark edilebilir olduğuna vurgu yapıldı. TBB’nin ifadesine göre, “Şubat 2023 depremlerinin en yıkıcı etkisini gösterdiği illerden Hatay’ın Antakya, Defne ve Samandağ ilçelerinde, sosyoekonomik durumları farklı ailelerden 600’e yakın çocuk örneğiyle yürütülen çalışmamıza göre, ailelerin sadece üçte biri düzenli olarak gıda temin edebiliyor ve ailelerin onda biri dahi bir mutfakları yok. Çocuklarda çeşitli belirleyenlerle ilişkili olarak önemli oranda bodurluk ve zayıflık saptanmıştır. Yaşamın ilk altı ayında sadece anne sütü ile beslenmesi gereken bebeklerin yaklaşık yarısı anne sütü alamamaktadır. Bu, gelecekte kalıcı ve ciddi sorunlar doğurabilecek önemli bir durumdur.”
Psikolojik çöküntü yaşandığı da raporda vurgulandı.
AKP faşizminin sebep olduğu ve TTB’nin yetersiz beslenme diye adlandırdığı açlık gerçeği çocuklar üzerindeki etkisi sadece fiziksel değil. Çocuklarda psikolojik sorunlar da gözlemleniyor…
Raporda, çocukların %35,5’inin ruh sağlığı sorunları yaşadığına dikkat çekilerek, “Bu bulgu tek başına anlamlı olmakla birlikte, bodurluk sorunuyla bir arada değerlendirilmiş ve bodurluğun ruh sağlığı sorunu yaşayan çocuklarda daha yüksek olduğu görülmüştür. Ayrıca, çalışmada beslenme sorunlarının ailelerin maddi imkanları, geçici barınma alanlarının koşulları, elektrik kesintileri gibi çevresel faktörlerle ilişkilendirildiği” belirtildi.
Depremin yarattığı hasarın sağlık çalışanları için bir çalışma alanı olarak kabul edildiği ve enkazların arasında kurulan yaşamda 600’e yakın çocuğun ölçümlendiği, anket çalışmaları yapıldığı ve 56 nitel görüşme gerçekleştirildiği ifade edildi. Tüm bu çalışmaların, sadece bir gözlem ve değerlendirmenin ötesinde, tarihsel bağlamda mevcut koşulları ve çözümleri değerlendirerek sağlığın “hastalanma ve iyileştirme” sürecinin ötesinde, “iyi olma halini” desteklemeye çalıştığı vurgulandı.
GHA