
Yarın, 12 Aralık’ta asgari ücret tespit komisyonu toplanacak. Her senenin sonunda bir komisyon toplanır. Milyonlarca emekçinin alın terinin bedeli belirlenir. Yani milyonlarca emekçinin cebine girecek en düşük maaş miktarı bu komisyonun toplantılarında karara bağlanır.
Her sene patronlar, sendikalar ve devlet kafa kafaya verip asgari ücret açıkladığında işçinin emekçinin sefaleti sürer gider. Açıklanan miktar açlık sınırının altında olur her zaman. Emekçinin gazını almak için bir iki hamasi açıklama yapılır sonra… sonra sömürü çarkı döndükçe patronlar kasalarını doldurur, emekçilere yoksulluk, sefalet ve içinden çıkılamayan sorunlar kalır.
Bu sene de aynı şekilde her yerden açıklamalar yapılıyor.
Faşist şef Erdoğan patron sendikası TİSK’e çağrı yaptı. İktidara geldiğinden bugüne patronlara çalıştı AKP iktidarı. Kârlarını kat kat arttırmasını sağladı. Ülkede yaşanan krizin yükü emekçilerin sırtına bindirilirken patronlar krizden servetlerini katladı.
Faşist şef Erdoğan TİSK’e yaptığı çağrıda, “Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısını yarın yapacak. Komisyon çalışmalarında işverenleri temsilen yer alan TİSK heyetinden ellerinin taşın altına koymalarını bekliyorum” dedi. Bu şekilde emekçilere “bakın sizin yanınızdayım” görüntüsü vermeye çalıştı. Erdoğan Ancak patronlardan emekçileri mutlu edecek bir asgari ücret belirlemesini beklemek eşyanın doğasına aykırı.
Ayrıca asgari ücret ne kadar yükseltilirse yükseltilsin, zamlar, hayat pahalılığı sonrasında çok kısa süre içerisinde işçinin maaşı geçmişten daha değersiz hale geliyor. Asgari ücret tespiti emekçiler için kandırmacadan başka hiçbir anlam ifade etmiyor. Açlığı her gün büyüyor.