3 bölüm halinde yayınlayacağımız yazı dizisi haftalık siyasi dergi Halk Okulu’nun 313. sayısından alınmıştır.
Bir de Biz Anlatalım:
Sırrı Süreyya;
EMPERYALİZMİN AYAKÇISI,
FAŞİZMİN YARDAKÇISI,
EGEMENLERİN SOYTARISIDIR!
Yardakçı; Dalkavuk Demektir
Kimin Dalkavuğu?
Faşist Devlet Bahçeli’nin Dalkavuğu Sırrı Süreyya…
Kimin Dalkavuğu?
Kemal Türkler’in Katili, Faşist Celal Adan’ın Dalkavuğu Sırrı Süreyya…
DUYDUNUZ MU?
DEVLET BAHÇELİ, SIRRI SÜREYYA’YA
SİLAH HEDİYE ETMİŞ;
ÜZERİNDE DE SS YAZIYORMUŞ SİLAHIN…
Ö HARFİNİ UNUTMUŞ MU DEVLET BAHÇELİ?
SS YAZMIŞ SADECE…
MARAŞ, ÇORUM, SİVAS, GAZİ…
HEPSİNİ KONTRGERİLLA-MHP YAPTI!
FAŞİST DEVLET BAHÇELİ SIRRI SÜREYYA’YA SİLAH HEDİYE ETTİ…
BİR FAŞİST, BİR DÖNEĞE NEDEN SİLAH HEDİYE EDER?
SOLU, SOL OLMADAN TASFİYE EDEMEZLER
ÜZERİNDE HİTLER FAŞİZMİNİN VURUCU GÜCÜ SS’E ATIFTA BULUNAN SİLAH;
SOLU VURSUN DİYE, SOLA AİT NE VARSA VURSUN DİYE,
BİR FAŞİST, BİR DÖNEĞE DEVRİME VE DEVRİMCİLERE AİT NE VARSA VURSUN DİYE SİLAH HEDİYE EDER…

SIRRI SÜREYYA ÖNDER NE YAPTI, NE YAPMADI?
SÜREKLİ 12 EYLÜL DEMAGOJİSİ YAPAN SIRRI SÜREYYA ÖNDER “O… ÇOCUKLARI” FİLMİNİN SENARYOSUNU YAZDI.
12 Eylül 1980 Amerikancı faşist cuntası sürecinde 600 KİŞİ KATLEDİLDİ.
SIRRI SÜREYYA “O… ÇOCUKLARI” FİLMİNİ YAPTI. AKLI İZANI BU KADARDIR…
Onun bir genelevle anlatmayı tercih ettiği 12 Eylül’de, ülkemiz halkları neler yaşadı?
- 650 bin kişi gözaltına alındı. h600 kişi katledildi.
- 210 bin dava açıldı. 71 bini TCK’nın 141-142 ve 163. maddelerinden, 98 bin 404’ü “örgüt üyeliği”nden olmak üzere toplam 230 bin kişi yargılandı.
- 7 bin kişi için idam cezası istendi.
- 517 kişiye idam cezası verildi, 49 kişi idam edildi.
- 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı.
- 171 kişinin işkenceyle katledildiği belgelerle kanıtlandı.
- 14 kişi hapishanelerdeki baskıları protesto etmek için yaptıkları açlık grevi ve ölüm oruçlarında yaşamını yitirdi.
- 1 milyon kişi fişlendi. h23 bin 657 derneğin faaliyeti durduruldu.
- 1402 sayılı yasa nedeniyle 9 bin 408 kişi kamu görevinden atıldı ya da sürüldü.
- 3854 öğretmen, 120 öğretim üyesi, 47 hakimin işine son verildi.
- 7 bin 233 memur sürgün cezasına çarptırıldı.
- 388 bin kişiye pasaport verilmedi.
- Getirilen yasaklar nedeniyle İstanbul’da gazeteler toplam 300 gün yayınlanmadı.
- 30 bin kişi “sakıncalı” olduğu gerekçesiyle işten atıldı.
- Gazetecilere toplam 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
- Burjuva basında çalışan 13 gazeteci için 303 dava açıldı. Gazeteciler hakkında 4 bin yıl hapis cezası istendi.
- 39 ton gazete, dergi ve kitap, “sakıncalı” olduğu gerekçesiyle yakılarak imha edildi.
- 937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.
Ama Sırrı Süreyya, bunları anlatmak yerine, solcu kadınların yurt dışına kaçıp çocuklarını da geneleve bırakmalarını anlatan bir hikâye uydurarak O… Çocukları’nın senaryosunu yazdı. Bu senaryo, Sırrı Süreyya’nın aklının nerede olduğunun, nasıl çalıştığının, ahlâkının ölçüsünün somut bir göstergesidir.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER KAMYON ŞOFÖRÜ OLDU Sırrı Süreyya, revizyonizmin yıktığı sosyalist ülkelerde; portakal sattı, terlik sattı. Ve bunları anlatırken “büyük onurlu namuslu terlik satıcısı…” havasındaydı. Elbette mesele, şoförlük ya da işportacılık yapmak değildir. Emekçi halkımızın binlercesi, bu işleri yapmakta, alın teriyle ekmeğini kazanmaktadır. Ama mesele bir yandan “en büyük bedelleri göğüsleyen devrimci” gibi görünüp, bir yandan sosyalizmin tüm değerlerini ayaklar altına alıp ihanet edip bir yandan da kapitalist mantıkla sosyalizmin yıkıldığı ülkelerde ticaret yapmaktır. Sırrı Süreyya’nın düşkünlüğü buradadır.
O revizyonizmin yıktığı eski sosyalist ülkelerde terlik satarken Sibel Yalçın 18’inde çatışarak şehit düşüyordu. O revizyonizmin yıktığı eski sosyalist ülkelerde portakal satarken onlarca devrimci sosyalizme ihanetin hesabını soruyordu.
O revizyonizmin yıktığı eski sosyalist ülkelerde terlik portakal satarken SABO ve EDA sosyalizmin orak çekiçli bayrağını astıkları pencereden 8,5 saat boyunca “BAYRAĞIMIZ ÜLKENİN HER YANINDA DALGALANACAK, YOLDAŞLARIMIZ HESABINI SORACAK” sloganlarını atarak ölümsüzleşiyordu.
O Mamak’ta emperyalizmin “karıştır-barıştır” programına uyup sağcı-solcu bir arada mutlu mesut yaşasın derken; devrimci hareket 1984 Ölüm Orucu ile dört şehit vererek cuntanın karanlığını deliyordu.
İKİ DÜNYA, İKİ FARKLI HAYAT, İKİ FARKLI İDEOLOJİK TERCİH…
KEMAL TÜRKLER’İN KATİLİ FAŞİST CELAL ADAN DİYOR Kİ ONUN İÇİN “SIRRI SÜREYYA TIMARHANEDE BİLE HOŞGÖRÜLÜDÜR…”
İŞTE MAMAK’IN KARIŞTIR BARIŞTIR PROGRAMININ ÖNDER’İ GÖNÜLLÜSÜ SIRRI SÜREYYA BUDUR! “ACILI AMA ŞAKACI…” DİYOR EGEMENLER ONUN İÇİN…
TEKRAR EDİYORUZ; EMPERYALİZMİN AYAKÇISI, FAŞİZMİN YARDAKÇISI, EGEMENLERİN SOYTARISIDIR SIRRI SÜREYYA…
SIRRI SÜREYYA’NIN CENAZESİNDE FAŞİSTLERDEN ÖVGÜLER…
Taziye ve Cenazeye Katılan Katiller: Sırrı Süreyya Önder, 3 Mayıs 2025’te öldü.
Tıpkı Mamak’ta öğretildiği gibi demokratı, faşistiyle herkesi cenazesinde bir araya getirdi! Eğer ki bir kişi, ölümünün ardından hem solcular hem faşistler tarafından hayırla anılabiliyorsa bilin ki o kişide gericilikten başka bir şey yoktur! Ama Sırrı Süreyya gibiler, sivil toplumcular, faşistler tarafından övülmeyi, hayırla anılmayı bile “onur” sayarlar. 4 Mayıs günü İstanbul’da önce Atatürk Kültür Merkezi (AKM), ardından Levent’teki Barbaros Camii’nde tören düzenlendi.
AKM’deki törene katılanlar arasında; AKP’nin Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM Başkanvekili MHP’li Celal Adan, İstanbul Valisi Davut Gül, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala da vardı. 12 Eylül’ün “Karıştır-barıştır” uygulamasıyla devrimci tutsaklar, zorla faşist katillerin yanına konularak sözde “uzlaşma” sağlamaya, aynı hücrede bir arada yaşamaya zorlamıştı. Ve bu politikasıyla, reformist, oportünist soldan sonuç da almıştı.
Örneğin, 12 Eylül’ün bilinen eli kanlı faşistlerinden Celal Adan ile Sırrı Süreyya aynı koğuşta kalmıştır. Sırrı Süreyya bu politikaya direnmek şöyle dursun, bunu yıllarca övünçle anlatmıştır. Çünkü Sırrı Süreyya gibiler sınıf bilincini yitirmiştir, halkın, devrimcilerin katillerine kin duymaz, hatta onlarla bir arada “sorunsuz” yaşayabilir.
MHP’li faşist; sohbetini muhabbetini esirgemeyen Sırrı Süreyya için “Tımarhanede bile hoşgörülü” diyerek övmüştür!
Hoşgörü; kim için, ne için?
Halkımızın “elimde olsa bir kaşık suda boğarım” dediği eli kanlı katillerden Celal Adan ile yıllar sonra burjuvazinin ahırı olan parlamentoda aynı çatı altında buluşmayı da kendine “onur” vesilesi saymıştır muhakkak.
Levent’teki Barbaros Camideki Cenaze Töreninde Bulunanlar: MİT Başkanı İbrahim Kalın, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, Eski Başbakan Binali Yıldırım, İstanbul Valisi Davut Gül, AKP Sözcüsü Ömer Çelik, Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Sağlık Eski Bakanı Fahrettin Koca ve İbrahim Tatlıses… Cenaze namazını “Antikapitalist Müslümanlar”dan İhsan Eliaçık kıldırdı.

KATİL DEVLET BAHÇELİ, SIRRI SÜREYYA’NIN FOTOĞRAFINI OKŞADI!

Emperyalizmin tetikçisi MHP’nin faşist başkanı Devlet Bahçeli, Sırrı Süreyya için TBMM Tören Salonu’nda düzenlenen taziyeye katıldı. 99 gün sonra Meclis’e giden Bahçeli, burada bulunan Önder’in fotoğrafını bir süre dokunarak sevdi!
Bahçeli de TBMM Başkanvekili Celal Adan, Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, MHP Grup Başkanvekilleri Filiz Kılıç, Erkan Akçay ve beraberindeki MHP milletvekillerinden oluşan heyetle, TBMM Tören Salonu’na geldi ve taziyede bulundu. Bahçeli, taziyeye gelen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile birlikte DEM Partilerle sohbet etti. “Allah muhabbetinizi artırsın” demiyoruz. Faşizmle el sıkışmanın, dost olmanın, halkların mücadelesini satmanın hesabını verin diyoruz.