Zafere Kadar Heyeti: “Rüzgarın alevinde savrulan kıvılcımlardan meşaleler olarak dönüp geleceğiz.”

Zafere Kadar Heyeti’nde yer alan çeşitli alanlardan devrimciler, dün Mısır polisi tarafından işkencelerle gözaltına alındıktan sonra bugün sınırdışı edilecekleri açıklandı.
zafere Kadar Heyeti organizasyonda yer alan örgütlülükler, bir açıklama yaparak,
Mısır’da heyete karşı gerçekleşen saldırıyı protesto ettiler.
“Zafere Kadar Heyeti olarak Filistin halkının sesi olmaya devam edeceğiz” denilen açıklamanın tam metnini aşağıda yayınlıyoruz:


Nehirden Denize Özgür Filistin Siyonist İsrail’in Soykırımına, Ambargosuna ve İşbirlikçiliğe Son

Zafere Kadar Heyeti olarak Filistin halkına yönelik yürütülen soykırım, ambargo ve işgal politikalarını kınıyoruz. Aynı zamanda Mısır’da heyetimize yönelik gerçekleştirilen saldırıyı ve bu saldırıyı aklayan işbirlikçi politikaları protesto ediyor; Filistin halkının yanında olduğumuzu kamuoyuna ilan ediyoruz. Zulme sessiz kalanlar bu insanlık suçunun ortaklarıdır ve bu politikalar derhal sonlandırılmalıdır.

Kızıldere’den Filistin’e, dünya halkları adalet ve özgürlük için bir araya geliyor. Orta Doğu’nun jandarması olarak görev yapan; Amerikan işbirlikçisi, Siyonist İsrail devleti; Filistin’e yönelik bombardıman, ambargo, açlık, hastalık, zorunlu göç ve toplu cezalandırma politikalarıyla insanlığa karşı suç işlemektedir. Dünya halklarının dayanışması ise kanla ve baskıyla boğulmaya çalışılmaktadır.

Mısır’da heyetimize yapılan saldırı yalnızca bize değil, Filistin nezdinde ezilen tüm halklara yapılmıştır. Bu saldırı; emperyalizmin, siyonist politikanın ve işbirlikçi rejimlerin Filistin’e karşı yürüttüğü 77 yıllık zulmün bir yansımasıdır. İki yıldır süren yoğun saldırılar, bombalarla öldürülmeyen çocukları ambargo ve sağlık engelleriyle yavaşça yok etmektedir. Annesinden, babasından, sokağından ve yaşamdan mahrum bırakılan çocuklar ve halkın sorumlusu bu politikaları uygulayanlardır.

Zafere Kadar Heyeti olarak Filistin halkının sesi olmaya devam edeceğiz; sesleriyle yüreği atanlarla dayanışmayı sürdüreceğiz. Biz açlığa ortak olmaya değil, rüzgar olmaya gittik — çünkü rüzgar esmediğinde dal kıpırdamaz. Rüzgarın alevinde savrulan kıvılcımlardan meşaleler olarak dönüp geleceğiz.

Taleplerimiz:

  1. Siyonist İsrail derhal saldırı ve soykırım politikalarından vazgeçmelidir; işgal altındaki Filistin topraklarını terk etmelidir.
  2. Filistin’e uygulanan ambargo derhal kaldırılmalı; insani yardımın önündeki tüm engeller ortadan kaldırılmalıdır.
  3. Mısır devleti başta olmak üzere soykırıma doğrudan veya dolaylı destek veren işbirlikçi devletler politikalarını terk etmelidir.
  4. Heyetimize yönelik saldırılar son bulmalı ve arkadaşlarımız serbest bırakılmalıdır.

Serbest bırakılmasını talep ettiğimiz arkadaşlarımız: Eda Deniz Haydaroğlu, Sevil Sevimli, Berivan Gel, Hasip Kıvrakdal, İleni Açıkgöz, Derya Devrim Özçelik, Yıldıray Yetik, Konstantina Kartsioti — derhal serbest bırakılmalıdır.

“Filistin’in yaraları, tüm insanlığın vicdanında kanar.”
“Filistin Halkı Yalnız Değil!”
“Nehirden Denize Özgür Filistin!”

Haykırıyoruz: Bu yaşanan insanlık suçudur. Sessiz kalmak ortak olmaktır. Filistin halkı özgür olmadıkça dünya halklarının özgürlüğü, insanlığı ve onuru eksik kalacaktır. Herkes ses verin, dayanışmayı yükseltin. ZAFERE KADAR!

Sosyal ağlarda paylaşın