İsviçre’nin Cenevre şehrinde bulunan Birleşmiş Milletler binasının önünde bir çadır kuruldu. Bu çadır ülkemiz faşizminin bir çok yere inşa ettiği S Y R tipi hapishanelerin kapatılması talebiyle bedenlerini ölüme yatıran devrimci tutsakların sesini duyurmak ve BM’in insanlık dışı tecritten sorumluluğunu haykırmak için kuruldu. Çadırda bulunanlar tam 4 gündür bir çok insanı ağırladı, bir çok insana ülkemiz hapishanelerinde süren direnişi ve Serkan Onur Yılmaz’ın ölüm orucu direnişi anlattı. 4. gününde yapılan açıklamada çadırın kurulma amacına uygun çağrı yapıldı ve bir açıklama okundu. Açıklamanın tam metnini ve videosunu yayınlıyoruz:
Merhabalar.
Sizlere ölüm kuyularına atılan, orada adalete açlığıyla canını ortaya koyan bugün itibariyle 286. Günündeki ölüm orucu direnişçisi Serkan Onur Yılmaz’ın sesini soluğunu getirdik.
Direnişçimiz ve tüm devrimci tutsaklar için 4 gündür burada kurulan çadırımızın son gününde sizinleyiz. Bu çadırla kör gözlere ışık, sağır kulaklara ses olduğumuza inancımız tam her zaman. Buradayız Avrupa’nın kalbi Birleşmiş Billetler binası önünden savaş kalıntısı izleri hatırlatan kırık sandalye heykelinin önünde kendi savaşımızı duyurmaya geldik.
Yurdumuzun hapishanelerinde tek odalı ışıksız havalandırmasız SRY tipi kuyulara atılan bilerek tahammüden yaşamdan koparılmaya katledilmeye çalışılan devrimci tutsaklar için 4 gündür buradayız. Avrupa’da birşey olmaz bir hareket yok mücadele verilmez nidalarının aksine her alan ve her koşulda zulme açlığa yoksulluğa halk düşmanlarına karşı diyecek sözümüz her zaman olmuştur olacaktır.
Yanıbaşımızda yokedilen filistin var her nefes alışımızda. Yakın süreçte buradan devrimciler olarak Filistin’e çevireceğiz rotamızı direnişe ortak olmaya gideceğiz. Zulmü katliamı izlemek tarihimizde görülmemiştir. Paris’te bir devrimci Zehra Kurtay geri gönderme kararına karşı sokaklarda direniyor. Dünyadaki emperyalistlere peşkeş çekilen Ortadoğu,
Ülkemizdeki depremler yangınlar barınma hakkı ihlalleri ekonominin çöküşü diploma karapara sahtekarlıkları.
Hangilerini sayıp hangilerine gözümüzü kulağımızı kapatalım ?
Vatan biziz ! Anakarada soluk alıp verdiğimiz heryer vatan ! Yoldaşlarımızı katletmeye çalıştıkları kuyu tipleri vatan ! Faşizm olduğu heryer bize direniş zorunluluğu doğurur dünyanın neresinde olursak olalım tek yol zulme karşı koymak direnmek örgütlenmektir.
Şu son 4 gün gösterdi ki burada bir sözü olan var ise karşılığında dinleyeni de muhakkak vardır. Buradan kilometrelerce öteden Serkan Onur Yılmaz’ın yoldaşları için gün gün olduğunu anlatmak görevdir. Serkan Onur Yılmaz bir adalet savaşçısı olarak tutuklandı ve 17 yıldır hapiste. 19 aralık katliamının hesabını sorarken tutsak düştüğünde de adımlarından emindi şimdi de. Hepimizin bildiği gibi devrimcileri yoketmeye, kendisine karşı olanı sindirmeye odaklı türkiye faşizmi serkan özelinde tüm tutsakların olası kaybını seyretmemizi tutsakların direnişlerini noktalamasını bekliyor.
Bunun hayalini defalarca kurup karşılığında direnişle karşılaşmışlardır. Hapishaneler bize yabancı değil bizler hapishanelere alışkınız direnişlerimize de devletler alışıktır. Bu 1984 te de hücre hücre düşmana gösterilmiştir 1996 da büyük 2000 ôlum orucu direnişinde son olarak 2020lerde ebru timtiklerle düşmana defalarca o büyük irade gereken cevabı vermiştir.
Bugüne geldiğimizde Serkan Onur Yılmaz normal bir hapishaneye şevki yapıldığı halde direnişi bırakmamış yoldaşlarının da sevk olması için açlıkta 300’lü günlere gelmiştir. Serkan ve tüm açlık grevi direnişçilerinin talepleri tamamen insanı talepler ve karşılanmalıdır. Bu tarafta da uluslararası dayanışma zorunludur.Bu insan hakları ihlalleri herkesin sorunudur. Tutsaklar yalnız değildir, tutsak yakınları yoldaşları olarak mücadeleye devam edeceğiz sesimiz daha da net duyulacak.
Bizi destekleyen sesimizi duyan ve gerekli duyarlılığı gösteren tüm kişi, kurum ve kuruluşlara teşekkür ederiz.
Hep Birlikte Serkan Onur Yılmaz’ı , özgür tutsaklarımızı yaşatalım.
Yaşamak insani haktır. Kuyu tipi hapishaneler kapatılsın, devrimci tutsaklar onurumuzdur yasasın ölüm orucu direnişimiz
