ORMANLARI YAKAN İŞBİRLİKÇİ AKP’DİR!
ORMAN DEMEK; VATAN DEMEKTİR, HAYAT DEMEKTİR!
VATANIMIZI YAKTILAR!
ORMANLARI AKP YAKTI!
BU YANGIN ORMAN YANGINI DEĞİL, CAN YANGINI!
TARİH DİYOR Kİ;
KENDİ ÇIKARDIĞINIZ YANGINDA DİRİ DİRİ YANACAKSINIZ!
AKP FAŞİZMİ ORMANLARIMIZI EMPERYALİST MADEN TEKELLERİNİN YAĞMASINA AÇTI!
ÖZELLEŞTİRMELERLE ORMAN YANGINLARININ YOLUNU AÇTI!
ELEKTRİK ÜRETİMİNİN ÖZELLEŞTİRİLMESİYLE ELEKTRİK DOLAŞIM HATLARI ORMANLARI YAKAN ÇAKMAĞA DÖNÜŞTÜ!
SON BİR AYDA 90 BİN HEKTAR ORMANI YAKTILAR!
90 BİN HEKTAR, 130 BİN FUTBOL SAHASINA DENK GELİYOR
21 TANE ESENYURT BÜYÜKLÜĞÜNDE ORMANLIK ALANI YAKTILAR!
YAKANLAR İŞBİRLİKÇİ AKP VE EMPERYALİST TEKELLERDİR!
ORMANLARIMIZ YANARKEN ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI
191 PROJEYE ÇED RAPORU VERDİ!
HEDEF YANGIN SÖNDÜRMEK DEĞİL, YANGIN ÇIKMAMASINI SAĞLAMAK OLMALIDIR!
ORMANLAR HALKINDIR!
HALK KOMİTELERİYLE, HALK MECLİSLERİYLE ORMANLARIMIZI KORUYUP VATANIMIZI EMPERYALİST TEKELLERE KARŞI SAVUNALIM!
22 Haziran-28 Temmuz 2025 tarihleri arasında İzmir, Antalya, Eskişehir, Bursa, Bilecik, Kocaeli, Yozgat, Edirne, Karabük, Uşak, Ankara, Afyon, Maraş, Adıyaman ve Manisa’da orman yangınları çıktı. 90 bin hektar ormanlık alan cayır cayır yandı ve yok oldu. İstanbul’un en büyük ilçesi Esenyurt’tur. 21 TANE ESENYURT YANDI!

Orman işçisi, AKUT gönüllüsü 14 kişi yangınları sön-dürmek isterken canını verdi.
İlk yangın 22 Haziran’da İzmir Aliağa’da başladı. 50 yıldır yangın çıkmayan ormanlarda yangın çıktı. İzmir’den Karabük’e kadar 4200’den fazla yangın çıktı. Sadece Bursa’da 10 bin futbol sahası kadar alan yandı. Bursa Harmancık’ta yangın 6 farklı bölgede aynı anda başladı. Yangınlar yerleşim yerlerine de ulaştı. Kimi köyler boşaltıldı. Binlerce insan tahliye edildi, yüz-lerce ev yandı.
ORMANLARIMIZI İŞBİRLİKÇİ AKP YAKTI!
Türkiye tarihinde orman yangınlarının en çok yaşan-dığı yıl: 2021!
2021’de 206 bin hektar ormanlık alan yanmıştı. 2025’te ise şu ana kadar 90 bin hektarlık ormanımız yakıldı. Faşizm hiçbir önlem almadığı gibi yangının üze rine benzin dökecek yasalar çıkarttı, ÇED raporları ve imar izinleri verdi. Çakmak ve benzin AKP’nin elindedir.
AKP’nin ormanları talan etmek dışında halkın çıkarı-na herhangi bir politikası yoktur.
Vatanımızın ormanlık alanları 2012 verilerine göre 21 bin 678 hektar. Yani ülke topraklarımızın yüzde 27.6’sı ormanlık arazi. AKP’nin ormanları yangınlara karşı koruma programı ise şu: 105 helikopter, 26 uçak, 13 bin orman işçisi.
Ormanlar sadece yangınlarla değil, asıl olarak ve daha çok tekellerin yağmasına açılarak yok ediliyor.
Orman mühendisi emekli OGM yöneticisi Vehbi Tutmaz diyor ki; “Son 10 yılda ormanların 25 bin hektarı yangınlarla gidiyor ama 37 bin hektarı da ormanlardan verilen izinlerle parçalanıyor.”
Ormanlar yangından daha fazla madenlere, HES’lere, inşaatlara, turizm merkezlerine, emperyalist tekellere verilen izinlerle yok ediliyor.
Bunun sorumlusu da AKP’dir.
YANGINLARIN NEDENİ:
YANGINLARI FIRSAT BİLİP TEMMUZ AYINDA
191 PROJEYE ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRME
(ÇED) ONAYI VERENLERDİR
Orman yangınlarının en yoğun olduğu Temmuz ayı başından bu yana yani yaklaşık bir aylık süreçte Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 191 projeye çevresel etki değerlendirme (ÇED) onayı veril-di. Başta ormanlar olmak üzere tarım, mera ve sulak alanları tehdit eden projelerin 67’sini madenler, 22’sini petrol-doğalgaz, 17’sini turizm, 85’ini enerji tesisleri oluşturuyor.
Yangının kül ettiği Bursa Harmancık’ta son 10 yılda 22 maden projesine, 2 enerji tesisine ÇED onayı veril-di. Bursa Kestel’de son 10 yılda, ormanlarda yangın riskini artıracak 16 maden projesine ÇED onayı verildi.
Bursa Osmaneli’nde 2015’ten bu yana çoğunluğu ormanlık içerisinde 27 maden projesine ÇED onayı verildi.
Karabük’te 2014’ten bu yana 15 enerji, 68 maden projesine ÇED onayı verildi.
Bursa’nın Gürsu ve Kestel ilçeleri arasındaki bölge,

kısa süre önce maden sahası ilan edildi ve kireçtaşı (kalker) ocağı ile kırma-eleme tesisi kurmak için yapı-lan başvuruya “ÇED gerekli değildir” kararı verildi.
Bunlar tesadüf değildir. ORMAN YANGINLARININ SORUMLULARINI BULMAK İÇİN BU ÇED RAPORLARINI VERENLERE VE MADEN SAHİPLERİNE BAKMAK GEREKİR.
YANGINLARIN NEDENİ:
ORMAN ARAZİLERİNİN MADEN TEKELLERİNİN YAĞMASINA AÇILMASIDIR!
Vatanımızın yer altı ve yer üstü zenginlikleri AKP faşizmi tarafından emperyalist tekellere peşkeş çekiliyor. Emperyalist tekeller kârın yüzde 96’sını, devlet ise yüzde 4’ünü alıyor.
“Türkiye’de maden ocaklarında devlet hakkı 3213 sayılı kanunun 14. Maddesiyle hüküm altına alınmıştır. Madenler gruplara ayrılmış ve devlet payı, genelde yüzde 3 veya 4 civarında tespit edilmiştir.” (Basından)
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras diyor ki; “Muğla ormanlarının yüzde 70’i, topraklarının ise yüzde 60’ı maden ruhsatı kapsamına alınmış durumda.”
Eskişehir Seyitgazi’nin yüzde 95’ine maden ruhsatı veren devlet, Seyitgazi ormanlarını 10 orman işçisi ve AKUT gönüllüsüne mezar yaptı.
YANGINLARIN NEDENİ:
ELEKTRİK ÜRETİM VE DAĞITIMININ ÖZELLEŞTİRİLMESİDİR!
İzmir Valisi Süleyman Elban diyor ki; “Ödemiş, Seferihisar, Foça, Aliağa yangınları elektrik hatlarından kaynaklı olarak başladı. İnsan kaynaklı ya da sabotajdan kaynaklı yangınımız yok.”
Ormancılar Derneği diyor ki; “Türkiye’de çıkan yangınların yüzde 90’ı insan kaynaklı. Kaza sonucu çıkan yangınlarda ilk sırada %3.38 ile enerji gelmektedir.”
EN BÜYÜK YIKIMA, ZARARA NEDEN OLAN “GENİŞ ÇAPLI YANGINLAR” ASIL OLARAK ELEKTRİK HATLARIN-DAN KAYNAKLI ÇIKIYOR.
Kıvılcım, kısa devre ve bakımın yapılmaması nede-niyle enerji dağıtım sistemi yangın kaynağına dönüşü-yor. Alçak ve yüksek gerilim hatları başlı başına yangın riski taşıyor.
Elektrik hatlarıyla orman yangının ilişkisi nedir? Elektrik iletim hatlarının denetimi devlete ait.
Alçak ve orta gerilim hatlarının bakım sorumluluğu ise özelleştirildi.
ÖZELLEŞTİRMELER,ORMAN YANGININ SORUMLUSUDUR!
Orman yangınlarının yüzde 25’i elektrik hatlarından meydana geliyor. Orman içinden geçen elektrik direklerinden yere zincir halinde elektrik akıyor. Bu yüzden direklerin çevresine 3 m² çepeçevre ya beton ya da çakıl taşı döşenmesi gerekir. Ancak elektrik dağıtım şirketleri bunu yapmıyor.
Orman Genel Müdürlüğü bu özel şirketleri denetlemiyor.
Orman yangınlarının yüzde 87’si devletin almadığı önlemler nedeniyledir. En büyük hasarı da bu yüzde 87’lik yangınlar verir, hasarın yüzde 99’u bunlara aittir.
YANGINLARIN NEDENİ:
HALKIN ORMANLARLA OLAN HAYAT BAĞININ KOPARTILMASIDIR!
AKP faşizmi, Kasım 2002’de iktidara geldi. Beş ay sonra Mart 2003’te ormanları talandan koruyan 169 ve 170’inci maddelerini değiştirmek için teklif hazırladı. Halkın desteğini alabilmek için de ormanların korunmasıyla ilgili hiçbir bağı, bağlantısı olmayan “Milletvekili seçilebilme yaşının 30’dan 25’e indirilmesi” teklifini de paketin içine koydu.
Orman alanları inşaat şirketlerine açıldı, maden tekellerine peşkeş çekildi.
Anayasanın 169. maddesi yanan ormanların yeni-den ağaçlandırılmasını ve başka amaçlarla kullanılmamasını zorunlu kılardı. Bu değiştirildi.
2018 Nisan ayında yürürlüğe giren yasa ile orman alanları Hazine’ye takas yoluyla devredilip her türlü imara açıldı. Böylece ormanlar lüks villalarla ve malikânelere doldu taştı.
Bu kanun ile ormanlar özelleştirilerek ve binlerce yıl-dır gelenek haline gelen halkın ormanları kullanma hakları yok edilerek, halkın doğa ile kurdukları halkçı ilişki yok edildi.
Köylünün ormanın içindeki kuru odun, çalı çırpı, kuru yaprak ya da meyve toplanması gibi geleneksel olarak yüzlerce yıldır sahip oldukları hakları gasbedildi. Köylülerin orman ile ilişkisi artık orman işçisi olmakla sınırlandırıldı.
Eskiden orman köylüleri, ormanları geçim kaynakları olarak gördükleri için gidip yangınlara müdahale ederdi.
Köy kahvelerine nöbetçi listeleri asılırdı, olası bir yan-gında nöbet listesine göre o alana giderlerdi çünkü ormanı çok iyi tanıyorlardı…
Ormanların güvenliği halka teslim edilmeyip tam tersine yasal düzenlemelerle halkın ormanlarla olan bağı kopartılmak istenmiştir. Halkın ormanla olan bu bağının kopartılması aynı zamanda halkın yangınlara karşı örgütlenmesinin önünü de kesmiştir.
YANGINLARIN NEDENİ:
ORMAN İŞÇİLERİNİN EĞİTİM YAPTIĞI KURUMLARIN KAPATILMASIDIR!
Buca Orman Yangın Eğitim Merkezi ve Belek Orman Yangın Üssü kapatıldı.
Buca Orman Yangın Eğitim Merkezi, Orman Genel Müdürlüğü tarafından ‘orman yangınlarıyla mücadele edecek görevli personeli eğitmek, yetiştirmek amacıyla’ kurulmuştu. 15 bin kişilik eğitim kapasitesine sahip bu merkezde 16 ayrı alanda yangına hızlı müdahale eğitimi veriliyordu. 2018’de kapatıldı.
Belek Orman Yangın Üssü; kamping, spor tesisi ve “orman işçisi eğitim merkezi” olarak planlanmıştı. Orman Yangın Üssü’nde yangınla mücadele edecek personel eğitilecekti. Orman işçisi eğitim merkezi olan bu yer denize sıfır, 145 bin metrekarelik bir arazi üzerinde kuruluydu. Eğitim Merkezi, 2020 yılında Orman Bakanlığı’ndan alınarak Turizm Bakanlığı’na devredil-di. Turizm Bakanlığı, “imar planı değişikliği” yaparak eğitim merkezinin otel alanı olması kararını verdi. Denize sıfır arazinin bitişiğinde bugün Turizm Bakanı’na ait yani patronu Kültür ve Turizm Bakanı Mehmut Nuri Ersoy olan lüks bir otel bulunuyor.
AKP faşizmi, 2022 yılında yeni bir planlama yaparak 145 dönüm araziyi yeniden otel yapımına açtı ve Belek’teki orman yangın üssünü de kapattı.
Eğitimsizlik ölümleri beraberinde getirdi. Orman yangınlarını söndürürken hayatını kaybeden orman işçilerinin bazıları göreve başlayalı birkaç ay olmuştu. İşçilerin büyük bölümü de “geçici” statüde çalışıyordu. İşçilerin aleve dayanıklı, yangından koruyucu giysileri-ekipmanları yoktu. Tişörtlerle gittiler yangın söndürmeye.

Tarım Orman-İş Başkanı Şükrü Durmuş diyor ki; “İşçiler sentetik kıyafetlerle çalışıyor. Bu elbiseler alevle temas ettiğinde yanmayı hızlandırıyor. Kasktan tutun yanmaz elbiseye, yanmayan ayakkabılara kadar hepsinin olması gerekir. Bu bir cinayet. 2007’de Antalya’da altı emekçi aynı şekilde can verdi. O dönem Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından hibe edilen koruyucu elbiseler depolarda çürüdü. Aynı kurum yetkilileri cenazede çıkıyor ‘şehidim, aslanım’ diyorlar. Bu işçilerin ailelerine, çocuklarına aylık bile bağlanmıyor.”
Tecrübeli işçiler emekli edildi, yerlerine yenileri getirilmedi. Tecrübesiz işçiler, rüzgârın yön değiştirmesi karşısında ne yapacaklarını dahi bilmiyorlardı. Yangının içinde kaldılar.
Sürecek…
Bu yazı haftalık siyasi dergi Halk Okulu’nun 300. sayısından alınmıştır…