Emperyalizmin iki devlet projesi Filistin’e dayatılan köleliktir

Tüm dünyada Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıyacağını ve eylül ayında BM Genel Kurulu’nda bu kararı resmen açıklayacağını duyurduğu açıklama konuşuluyor. Yaptığı açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi Macron: Derhal ateşkes sağlamalı, tüm rehineleri serbest bırakmalı ve Gazze halkına büyük çaplı insani yardım sağlamalıyız. Ayrıca Hamas’ın silahsızlandırılmasını sağlamalı, Gazze’yi güvence altına almalı ve yeniden inşa etmeliyiz. Son olarak, Filistin Devleti’ni kurmalı, yaşayabilirliğini sağlamalı ve silahsızlandırılmasını kabul ederek ve İsrail’i tam olarak tanıyarak Orta Doğu’daki herkesin güvenliğine katkıda bulunmalıdır.

Tartışmaya BM Genel Sekreteri de katıldı. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Genel Kurulu’nda düzenlenen Filistin meselesine barışçıl bir çözüm bulunması ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesi konulu Yüksek Düzeyli Uluslararası Konferans’ta konuştu. Yaptığı konuşmada özetle Filistin’in devlet hakkını iki devletli çözüm çerçevesinde tanınması gerektiğini dile getirdi. “Filistinliler için devlet kurmak ödül değil haktır” dedi.  BM Genel Sekreteri Filistin diye bir devletin olmadığını dile getirdi yani. Halbuki Filistin Devleti 145 BM üyesi ülke tarafından tanınmaktadır ve 2012’den beri Birleşmiş Milletler’de üye olmayan bir gözlemci devlet statüsündedir.

On yıllardır emperyalizm iki devlet projesini tartışıyor, öneriyor ve çözüm için tek yol olarak gösteriyor. Ancak tartıştırdığı çözüm ikiyüzlüce ve sahtekarcadır. On yıllardır iki devletli çözüm tartışmasında çerçeveyi belirleyen  İsrail’in tanınması olmuştur. Sürdürülen iki devletli çözüm tartışmaları ve bunun için yapılan her türlü girişimler İsrail’in yayılmacılığına, işgalciliğine ve ilhakçılığına hizmet etmiştir. İsrail katliamlarla, gasplarla, ilhakla sınırlarını genişletirken emperyalistler İsrail’in tanınması için “iki devletli çözüm” tartışmasını sürekli canlı tutmuştur. Gelinen aşamada artık Filistin’in varlığını tartıştırmak istiyorlar. Emperyalistler Filistin’e devlet statüsü vermeyi tartışıyor-tartıştırıyor. Bu tartışmanın altında yatan, verilmek istenen mesaj güncel olarak Filistin’in olmadığıdır. Asıl olarak Filistin’i abluka altına alan İsrail diye bir devlet yoktur. Sınırları belli olmayan, sürekli olarak toprak gasbeden bir işleyişe sahip İsrail asla devlet değildir. Varlığı emperyalizmin bölgedeki çıkarları içindir. Yaptığı her şey başta ABD olmak üzere emperyalizmin Ortadoğu’daki çıkarları içindir. Bu yüzden emperyalizm İsrail’in devlet olarak tanınmasını tüm tartışmaların merkezine koymuş, İsrail’i devlet olarak kabul etmeyen ülkelere düşman olmuştur.

BM salonlarında iki devletli çözüm için kurulan masalarda Filistin yok edilmek isteniyor.  ABD’nin Büyük Orta Doğu projesinin sorunsuz işlemesi için Filistin direnişinin bitirilmesi, ABD’nin 52. eyaleti  İsrail’in bölgede tehlikelerden arınmış, korunur hale gelmesi hedefleniyor.

Fransız devlet başkanı Emanuel Macron’un yeniden gündeme getirdiği Filistin’in devlet olarak tanınması ve iki devletli çözümde Filistin’e layık görülen devlet değil, köleliktir. Filistin halkına yok olmayı kabullendirmektir.

 ABD emperyalizminin ileri karakolu İsrail on yıllardır binbir insanlık dışı yöntemle katlederek, Filistin halkının topraklarını ilhak ve işgal ederek  birbiriyle bağı kalmamış iki küçük parça haline getirdi Filistin’i. Bugün Macron’un tartışmaya açtığı, BM’nin de desteklediği ve toplantıların yapıldığı tartışmanın konusu Filistin devleti devlet tanımına uyan bir devlet değildir.

Devlet diye askersiz ve silahsız bir Filistin düşünülüyor. Emperyalistlerin istediği Filistin; İsrail’i tanıyan, direnen Filistinli örgütleri dışlayan, bağlarını kesen, terör örgütü olarak kabul eden, işgal edilmiş toprakları için hak iddia etmeyen, toprakları elinden alınmış Filistinlilerin geri dönüşünü istemeyen, birbiriyle bağı olmayan iki parçaya bölünmüş bir Filistin. Silahı olmayacak, askeri olmayacak silahı olmayacak… İsrail’in istediği zaman katliam yapabilmesi için önündeki engeller kaldırılacak yani.

 Ne ekonomisi, ne iç ne dış politikası, sınırı olmayan, hiçbir konuda egemenliği olmayan bir Filistin tartışılıyor. Böylesi bir Filistin’i dahi İsrail kabul etmiyor. Filistin isminin dahi olmasını istemiyor.

2023 Ekim’inden beri soykırım uygulamasına rağmen tek bir siyasi sonuç elde edemeyen İsrail insanlık tarihinin en kanlı katliamlarından birini gerçekleştiriyor. 2 yıla yakın sürede çoğu özellikle çocuk ve kadınların hedef alındığı 60 bini aşkın Filistinliyi katletti, yüzbinlercesini sakat bıraktı… taş üstünde taş bırakmadı ancak Filistin’i teslim alamadı. Emperyalistlerin tartıştığı Filistin devleti aynı zamanda bu direnişi sonlandıracak bir devlet olmalı! Filistin halkına bir lütufmuş gibi sunulan devlet tartışması, Filistin halkı için onursuzluk, teslimiyet, kölelik ve nihayetinde yok oluştur.

Dökülen Filistinli kanı, emperyalistlerin umurunda değildir. Çünkü katleden emperyalizmin kendisidir. İsrail’i her anlamda besleyen, himaye eden başka ABD olmak üzere emperyalizm ve Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Suudi Arabistan gibi işbirlikçi uşak devletlerdir. Filistin halkına devlet kurma hakkının tanınması tartışması emperyalizm vicdana geldiği için değildir. Ki böyle bir şeyin gerçekleşme ihtimali yok denecek kadar düşüktür. Yaşanan, dünya halklarının Filistin’de yapılan katliama tepkisine karşı basit ve adi bir manevranın ötesinde bir şey değildir. Ambargoyla, açlıkla, toplu katliamla kuşattığı Filistin halkını  ateşkese, köleliğe, teslimiyete razı etmeye çalışıyor emperyalizm. Ancak çözüm diye sunulan yine ölümden başka bir şey getirmeyecektir Filistin halkına. Ölümü gösterip sıtmaya değil yine ölüme razı etmek istiyor emperyalizm. Halkı canından bezdirip her türlü dayatmayla sonuç almanın hayalini kuruyor.

Yardım dağıtma noktalarında dahi her  gün onlarcasını katleden emperyalist-siyonist vahşet alçakça sürerken Filistin için emperyalist merkezlerden yapılan açıklamalar timsah gözyaşıdır. İki yüzlülüktür. Yalancılıktır.

Filistin halkının onurlu direnişinin yanında olan herkesin iki devlet tartışmasına vereceği tek cevap ÖZGÜR FİLİSTİN olmalıdır…

“Nehirden Denize Filistin Özgür Olacak”

Sosyal ağlarda paylaşın