ERDOĞAN GOEBBELS’İNİ KOVDU

AKP FAŞİZMİNİN GOEBBELS’İ

FAHRETTİN ALTUN GÖREVDEN ALINDI

Erdoğan İletişim Başkanı Fahrettin Altun’u kendisine yakın bir AKP’liye komplo kurduğu iddiasıyla görevden aldı. Faşizm budur işte.

Tam itaat ister. Fahrettin Altun yıllardır oturduğu makam koltuğundan bir gecede alındı. Onu AKP içindeki çıkar çatışmaları koltuğundan etti. Yaptığı yanlışta ise kullanılmış mendil gibi bir kenara atıldı. Faşizm böyledir. Kullanır ve ihtiyaç duymadığında atar. Atılan ise kullanıldığıyla kalır. Tarih de bu hep böyle olmuştur. Çünkü faşizmin doğası budur.

Fahrettin Altun X’de Şöyle Yazmıştı;

“SİYASİ HEGEMONYANIZ BİTTİ, KÜLTÜREL HEGEMONYANIZ DA BİTECEK…” (5Temmuz 2018)

Fahrettin Altun boyunu aşan laflar etmiştir. Oturduğu İletişim Başkanlığı koltuğu kendisine epey büyük gelmiş anlaşılan.

Kimi siyasi olarak bitirdiniz, kimi kültürel olarak yok ettiniz?

Bizi ne siyasi olarak ne de kültürel olarak yok edemediniz.

Biz 19-22 Aralık’ta bedenlerimizi saran alevlerle direndik.

Biz bizi yok etmek için yaptığınız F Tiplerini 122 şehidimizle tuzla buz ettik.

Biz OHAL sürecinde Yüksel Direnişi’ni yarattık.

Biz itirafçı iftiracıların yalanlarıyla yüzlerce insanımızı tutukladığınızda dahi hep ayaktaydık. Size bir kez olsun diz çökmedik. Bir kez olsun inancımızdan, değerlerimizden taviz vermedik. Marksizm-Leninizm bayrağını dün nasıl onurla taşıdıysak bugün de aynı gururla taşımaya devam ediyoruz.

Biz herkesin devrimcilik bitti dediği, mülteciliğin revaçta olduğu günlerde Harika, Burak, Erdoğan, Özkan olup geldik.

Biz Emrah ve Pınar olup yaptığınız adaletsizliklerin hesabını sorduk.

Biz direnmeye, mücadele etmeye ve faşizme karşı savaşmaya devam ediyoruz.

Bizi ideolojik olarak bitiremediniz. Tam tersine biz her baskı ve saldırı sürecinden hep daha da güçlenerek çıktık.

Mustafa Koçak olup iftiralarınızı, dayattığınız onursuzluğu yere çaldık.

Biz bizi bitirmek için açtığınız tutsakların adına Kuyu Tipi dediği S, R, Y Tiplerinizden bedenlerimizi silah yapıp direnerek çıktık. Direnmeye ve bizi attığınız o Kuyu Tiplerinden zaferler kazanarak çıkmaya devam ediyoruz.

Sizin bir kültürününüz yoktur.

Sizin milyonları bir araya getiren Grup Yorum’unuz yok ve asla da olmayacak.

Siz Grup Yorum’u bitirmek için İdil Kültür Merkezi’ni 27 kez bastınız. Grup Yorum emekçilerinin parmaklarını, kollarını kırıp kulak zarlarını patlattınız. Bugün Grup Yorum’un 22 emekçisi tutsak. Ama Grup Yorum var. Grup Yorum o kadar halklaşmıştır ki her tutsak düşen emekçisinin yerine yeni biri gelip enstrümanı eline almış, sesiyle soluğuyla Grup Yorum’a yeni bir can katmıştır.

Grup Yorum üretmeye, direnmeye ve halk için sanat yapmaya devam ediyor.

Siz ise yozlaşma çölünde debelenip duruyor, neden Grup Yorum’a meydan okuyacak bir grup ya da sanatçılar çıkaramıyoruz diye dert yanıyorsunuz.

Bunun sebebi bellidir.

Siz adaletsizliğinizle halkın karşısında, biz adalet için halkın yanında durmaya devam ediyoruz.

Biz halkın diliyle konuşuyor, siz ise beşli çetelerinizin diliyle konuşuyorsunuz.

O nedenle siz bizim kültürümüz yok edemezsiniz.

FAHRETTİN ALTUN GOEBBELS’İN POLİTİKALARINI HAYATA GEÇİRMİŞTİR

GOEBBELS NELER YAPMIŞTI?

Goebbels Büyük Yalan tekniğini hayata geçirmiştir. Bunu da şu sözlerle ifade etmiştir;

Yeterince büyük bir yalan söyler ve onu tekrar etmeye devam ederseniz, insanlar sonunda ona inanmaya başlayacaklardır. Yalan ancak devletin halkı yalanın siyasi, ekonomik ve / veya askeri sonuçlarından koruyabileceği süre boyunca sürdürülebilir.

Dolayısıyla, devletin muhalefeti bastırmak için tüm yetkilerini kullanması hayati önem taşır çünkü gerçek, yalanın ölümcül düşmanıdır ve dolayısıyla gerçek, devletin en büyük düşmanıdır.”

Fahrettin Altun’un yolunda yürüdüğü kişi Goebbels’ten başkası değildi

Ki, görevde kaldığı süre içerisinde ustasını utandırmadı!

Hatta onu geçti diyebiliriz.

Büyük Yalan Tekniği Nedir?

Büyük Yalan; gerçeğin saptırılması ve hakikatin yerine yalanın konularak halkın bu yalanlara inandırılmasıdır. İlk olarak Hitler hiç kimsenin inanmayacağı Kavgam isimli kitabında yazdığı yalanlara halkın inandırılmasıyla hayata geçirilmiştir. Naziler ilk olarak Yahudilere karşı başlattıkları soykırım politikalarını hayata geçirmek için Büyük Yalan tekniğini kullanmış, kitleleri Yahudilerin Almanya’nın düşmanı olduğuna, Yahudilerin ABD, İngiltere ve Rusya adına çalışarak Almanya’ya karşı yıkıcı faaliyetlerde bulunduğuna, Alman halkının yaşadığı yoksulluğun sorumlusunun Yahudiler olduğuna inandırmak için kullanılmıştır.

Hitler Büyük Yalan tekniğiyle Alman halkını büyük oranda kandırmayı başarmıştır. İşte Fahrettin Altun’da başında olduğu İletişim Başkanlığı koltuğunda Büyük Yalan tekniğini kullanmıştır. AKP faşizmi çeşitli yöntemlerle basının büyük bölümünü ele geçirmiştir. Havuz medyası olarak bilinen bu basın kurumlarını tek elden yönetmiş, AKP’nin yalanlarını onlarca gazetede aynı manşetle çıkarmış, halkımızın AKP’nin yalanlarına inanmasını sağlamıştır.

GESTAPO’DAN CIA’YA

HİTLER’İN BÜYÜK YALAN TEKNİĞİNDEN DEZENFORMASYONA

DEZENFORMASYON NEDİR?

Dezenformasyon bir savaş hilesidir.

Dünya halklarının kanını oluk oluk akıtan, ülkeler işgal eden, savaşlar çıkartan, darbeler, karşı devrimler, renkli devrimler, katliamlar, provokasyonlar örgütleyen; ideolojik, askeri, politik ve psikolojik bir savaş silahıdır.

FAHRETTİN ALTUN DEZENFORMASYONA BAŞVURARAK NELER YAPMIŞTIR?

Elbette işin bizi ilgilendiren kısmı şudur; Fahrettin Altun makamında otururken neler yaptı? Halkımıza karşı hangi suçları işledi?

Gazeteleri, televizyon kanallarını ele geçirerek medyayı avucunun içine alıp sıkı kontrol altına aldı. Burada çalışan AKP muhalifi ne kadar gazeteci, televizyoncu varsa hepsinin işine son verdi. AKP propagandası yapmayanların yüzüne basın kapısını kapattı. AKP’nin yalanlarını halkımıza gerçekmiş gibi anlattı.

Örneğin “Karadeniz de petrol bulduk, doğalgaz bulduk” gibi yalanları sürekli haber yaparak AKP’nin yalanlarıyla halkımızı aldattı.

Erdoğan’ı ve politikalarını yücelten yayınlar yapıp muhalefeti karaladı.

Yetkisini kullanarak karısı ve kendisi dört ayrı kurumdan maaş aldı. “Huzur hakkı” adı altında halkımızın deyimiyle doğmamış yetimin hakkını yediler.

Fahrettin Altun trol ordusu kurdu. “Fahrettin Altun’a destek veren trol ordusu ifşa oldu

Twitter’da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un paylaşımlarını yayan çok sayıda hesabın profillerinde çalıntı kadın fotoğrafları kullandığı ortaya çıktı. Fotoğrafların gerçek sahipleri suç duyurusunda bulunacak.” (05.02.2021, Tele 1)

Bugün bütçesi 6 milyar TL’ye ulaşan İletişim Başkanlığı adı altında sosyal medyayı AKP’nin propaganda sahasına çevirdi. Sayıları 20 bini bulan bu troller dezenformasyona dayalı haberler yaparak halkı aldatmanın aracı oldular. Özellikle Haziran Ayaklanması sürecinde halkımızın yoğun olarak kullandığı sosyal medyada AKP propagandası yapıp muhalefet hakkında yalanları gerçekmiş gibi yaydılar.

“Gözde Bedeloğlu: İletişim Başkanlığı’na 2025 yılı bütçesinden ayrılan miktar 6 milyar lira

TBMM Genel Kurulu’nda devam eden bütçe görüşmelerinde, tıpkı Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kendine ayrılan payla dikkat çeken kuruluşlardan biri de İletişim Başkanlığı. Cumhurbaşkanlığına bağlı olan İletişim Başkanlığı 2018 yılında kuruldu. Altı yıl önce bütçesi 344 milyon lira, çalışan sayısı da 584’tü. Bugün, 1600’den fazla çalışana sahip olan kuruma 2025 yılı bütçesinden ayrılan miktar 6 milyar lira. 2024 yılında toplam bütçesi 4 milyara çıkarılmıştı. Bunun içinden temsil ve tanıtma ödeneği olarak yıllık 656 milyon lira ayrılmış ancak başkanlık altı ayda bu miktarı aşarak 849 milyon lira harcamıştı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut’un yaptığı hesaba göre İletişim Başkanlığı günde 14 milyon lira harcıyor.” (10.12.2024, Diken)

İletişim Başkanlığı günde 14 milyon lirayı halka karşı ideolojik savaşta kullanıyor. Faşizmin hedefi halkın gerçekleri görmesini engellemektir. Fahrettin Altun’da bu amaçla bu görevin başına getirilmiş, halka karşı süren savaşta ideolojik saldırının mimarı olmuştur.

2018 yılında kurulan İletişim Başkanlığında görevli olan Fahrettin Altun ustası Goebbels’den öğrendiklerini halkımıza ve devrimcilere karşı kullandı. Pratiğiyle Goebbels’i bedeninde yeniden canlandırdı. Bugün adına dezenformasyon dediğimiz yalanları gerçekmiş gibi elinde tuttuğu sayısız gazete, televizyon, radyo, dergilerle yaydı. Erdoğan’ın ve AKP’nin yalanlarını gerçekmiş gibi sundu. Kurduğu trol ordusuyla Erdoğan lehine propaganda yaptı. Muhalefeti yaptırdığı yalan haberlerle güvenilmez durumuna düşürmeye çalıştı.

Her yaptığı yalan haberle bir önceki yalan haberinin üzerine çıktı.

6 milyar liralık bütçesi olan İletişim Başkanlığı’nı yıllarca AKP’nin yalan propagandası olarak yönetti.

Sonuç Olarak:

  • Fahrettin Altun bir halk düşmanıdır.
  • letişim Başkanlığı Kurumu AKP faşizmine Goebbels’den mirastır. Fahrettin Altun bu mirası sonuna kadar kullanmış, trol ordusu yaratarak büyük yalan oyununu geliştirmiştir.
  • Fahrettin Altun basını yalanlarını yaymanın aracı olarak kullanmıştır. Muhalefete karşı yalan kampanyası sürdürmüş, AKP’nin kanlı yüzünü cilalayarak halkımıza pazarlamıştır. Ancak artık o kanlı yüz hiçbir cila tutmuyor. Halkımız kendisinden saklanan gerçekleri görüyor.
  • Bizi ne siyasi ne kültürel olarak bitiremediniz. Çünkü biz tarihin doğru yerinde yerimizi çoktan aldık.

Bu yazı haftalık siyasi dergi Halk Okulu’nun 298. sayısından alınmıştır.

Sosyal ağlarda paylaşın