Anti-Emperyalist Cephe: “Lübnan Halkı ve Hizbullah’a Başsağlığı Diliyoruz. Direnenler mutlaka Kazanacaktır.”

İşgalci Siyonist İsrail’in son günlerde Lübnan’a ve Hizbullah’a yönelik saldırılarının sürekli bir hal almasıyla ilgili olarak Anti-Emperyalist Cephe tarafından bir açıklama yapıldı.

Açıklamada, İsrail’in, Lübnan’da elektronik cihazlar vasıtasıyla başlattığı ve daha çok Hizbullah yöneticilerini hedef alan saldırıların göze alınan bir bedel olduğu, “tarihin doğru safında yer almanın sonucu” olduğu belirtildi.

Açıklamada ayrıca İsrail saldırılarının arkasında ABD ve AB emperyalizmi olduğu, tüm katliamlardan onların da sorumlu olduğu vurgulandı.

Aşağıda Anti-Emperyalist Cephe’nin açıklamasının tam metnini yayınlıyoruz.


Lübnan Halkı ve Hizbullah’a Baş Sağlığı, Direnenlere Selam

Geçtiğimiz hafta içerisinde Siyonist İsrail’in bir dizi katliamına daha tanık olduk. Adeta bir soykırım gibi geçen Filistin’e saldırılarında on binleri katleden İsrail gözünü Filistin direnişinin destekçilerine dikmiş durumda. Bu soykırım makinesi katliamlarına son vermiyor, hiçbir insani değeri tanımıyor. Sivil, çocuk ayrımı yapmaksızın en vahşi şekilde halklara saldırıyor. Nehirden Denize tüm Filistin’de yaptığı katliamların yanı sıra durmaksızın Lübnan ve Suriye’de de saldırılarına devam ediyor. Onlar katliamlarını sürdürüyor, onurlu halklar ise buna karşı direnişini. Başta Gazze halkı olmak üzere tüm Filistinliler direniyor.
Hizbullah öncülüğünde savaşın ilk gününden bu yana Lübnan cephesi de bu soykırıma Yemen halkı gibi kayıtsız kalmayanlardan. Tarihin doğru safında yer almanın elbette bir bedeli var. Bu bedeli Lübnan, Yemen ve tüm Direniş Ekseninin ülkelerin halkları beraber ödüyor. Sadece yas tutmuyor, kan ve can bedeli bu direnişe omuz veriyorlar. Filistin halkıyla kan kardeşliğini sürdürüyor. Bu dayanışma tüm dünyaya örnek olmalıdır.

Bu dayanışmanın bir bedeli oluyor dedik. Tarihsel olarak Lübnan halkı ve Hizbullah, İsrail siyonizminin karşısında, Filistin’in yanında yer almıştır. Bundan sebeptir ki İsrail’in de her zaman hedefi olmuştur. Aksa Tufan’ı sonrası İsrail’in başlattığı soykırımda tereddütsüz yine Filistin halkının yanında yer almış ve şehitler vermişlerdir.
Son olarak Katil İsrail’in, Lübnan’da elektronik cihazlar vasıtasıyla başlattığı saldırılar artık başka bir boyuta taşınmıştır.

Hizbullah’a yönelik bir nevi toplu suikast gibi görünen ilk saldırılara tereddütsüz tepki verilmesi gerekmektedir. Sivil alanlarda da gerçekleştirilen bu saldırılar Lübnan ve Filistin halkını da hedef almaktadır. Kaldı ki sonraki günlerde yaşanan bombardımanlarda onlarcası çocuk, yüzlerce insan hayatını kaybetmiştir.

İsrail’in katliamlarında tereddüt duymak yeni katliamların zemininde pay sahibi olmak demektir. Tıpkı 7 Ekim sonrası yaşananları sadece İsrail-Hamas çatışması gibi sığ değerlendirmek gibidir. O saldırıların da hedefi Filistin halkı ve tüm direniş örgütleri cephesiydi çünkü bu örgütler halkın örgütleridir. Bu saldırıların bir amacı da halklar üzerinde korku yaratmak, Emperyalizmi ve yerli işbirlikçilerini yenilmez gibi göstermektir. ‘’Bakın teknolojik olarak ne kadar üstünler, bunlarla başa çıkamayız’’ algısı yaratmaktır. Ama tarih göstermiştir ki kazananlar teknoloji değil kararlılıkla direnen halklar olmuştur. Tıpkı Vietnam’da olduğu gibi.

Başta ABD emperyalizmi olmak üzere tüm emperyalist güçlerin desteğinden bağımsız gerçekleşmiyor bu katliamlar. İsrail’e bu gücü veren, bu hakkı tanıyan emperyalizmdir. ABD’dir, İngiltere’dir başta Almanya olmak üzere AB’dir. Maddi ve manevi tüm imkânlarıyla İsrail’in arkasındadırlar. Dökülen her bir damla kanda onların da sorumluluğu vardır. Buradan tekrar Lübnan halkı ve Hizbullah’a başsağlığı diliyoruz. Direnenler mutlaka kazanacaktır. Filistin mutlaka kazanacaktır. Nehirden Denize Özgür Olacak!

Anti-Emperyalist Cephe

Sosyal ağlarda paylaşın