“Eğer üzerinde yaşadığın topraklar için bedel ödemiyorsan orası senin vatanın değildir” der bir Türk atasözü.
15 Ağustos 2019 tarihinde Kudüs Eski Şehri’ndeki Tapınak Tepesi’ndeki Mescid-i Aksa’nın kapılarından biri olan Silsile Kapısı’nda (Bab Al-Silsila – Chain Gate) 2 Filistinli çocuk İsrail polisine bıçakla saldırdı. Bir İsrail polisinin bıçaklandığı saldırıda polislerin üzerine ateş açması sonucu bir Filistinli genç öldü, bir diğeri de ağır yaralandı.
Basında bu olay yeni gibi gösterildi. Fakat önemli olan dün ya da bugün olması değil bu olayın içinde barındırdığı o güçlü feda ruhudur. Ki bugün de Filistinli çocuklar bu ruhla direniyor, karşılarında teknik, askeri, maddi olarak kendilerinden kat be kat üstün olan Siyonist İsrail güçlerinin karşısında feda feda direniyorlar. Kimi 9 yaşında kimi 19…
İşte onca gücüne rağmen İsrail bu güçle başa çıkamıyor.
İşte onca silahına rağmen İsrail bu gücün karşında çaresiz kalıyor.
İşte ABD ve AB emperyalizminin tam desteğini alan İsrail bu gücü bir türlü kıramıyor. Tam bitti derken Filistin halkı intifadalarla tekrar tekrar ayağa kalkıyor. Örgütlerin gerilediği noktalarda dahi halk direnişi ileriye taşıyor.
Hiçbir halkın kabul etmeyeceği gibi Filistin halkı da topraklarının işgal edilmiş olmasını kabullenmiyor. Kendi topraklarında esir muamelesi görmeyi onuruna yediremiyor. İçlerinde öfke, içlerinde kin var.
İşte bu öfkeyi ve kini yok edemiyor İsrail ve emperyalistler.
İşte bu öfke ve kin tam 66 yıldır süren direnişin mayasıdır.
Filistin iki çocuğun yaptığı tüm Filistin halkının yapmak istediğidir. Ezilmeye, horlanmaya, kendi topraklarında köle haline getirilmeye duyulan öfkenin dışa vurumudur.
Bizim bu eylemden gördüğümüz şudur ki; Filistin sorunu masa başında çözülmeyecek. Filistin halkı topraklarını işgal eden İsrail’i ellerinde taşlarla, bıçaklarla topraklarından atacak…