Şebnem Korur Fincancı’nın yaptığı ve ArtıTV’de yayınlanan Söz Sırası programında, ÇHD’li avukatların açlık grevi ele alındı.
Fincancı, programda “İnsanların seslerini duyurmak için yaptığı açlık grevleri üzerinde düşünmemiz gerekiyor.” diye belirterek, bu sese ses katma konusunda zaman zaman ikircikli davranıldığını vurguladı.
Fincancı bu programda, “1984 yıllarından bu yana tekrarlayan açlık grevlerinde gözlem yapma sorumluluğu almış bir hekim kimliğimle bu süreçleri izledim” diyerek, nasıl B1 kullanılmaya başlandığını, B1’in etkilerini anlattı.
“Her dönemde gizlice yiyorlar denildi… oysa biliyoruz ki özellikle 60-70’li günlerde ölümler başladı… oysa 2000’lerle birlikte bir değişim başladı… Hekimler B1’i önerdiler… B1 kullanımının sakat kalmaları engelleyeceği aktarıldı.”
“Açlık grevi tıbbi bir sorun değil, doğrudan politik bir sorun.”
Şebnem Korur Fincancı bu bilgeleri verdikten sonra, şunu özellikle vurguluyor:
“Ama bütün bunlar hekimliğe ve sağlık sorunlarına ilişkin yanlar. Oysa açlık grevi tıbbi bir sorun değil, doğrudan politik bir sorun… Bu politik durum da insanların haklarını talebe dayalı. Ne hakkı talep ediyorlar? Adil Yargılama hakkı talep ediyorlar. ÇHD’li avukatlarımız kendi mesleklerini yapmalarının yargılama konusu yapılamayacağını… söylüyorlar. BİZ DE TÜRKİYE OLARAK HEP BERABER ADİL YARGILAMA TALEBİNİN YANINDA OLMAK ZORUNDAYIZ. BİZİM SORUMLULUĞUMUZ BUDUR.”