Başlığın doğrulandığı yegane ülkelerdendir ülkemiz. İşgallerin, baskıların, zulmün yaşandığı hiç bir dönem yoktur ki kahraman analar tarihe adını yazdırmasın.
Ülkemizin yakın tarihi kahraman analarımızın zalım zamanlarda yarattığı destanlarla doludur. Evlatları bedenlerini açlığa yatırdıklarında hapishane önlerinde “evlatlarımızı öldürtmeyeceğiz” diyerek işkencelerden geçirilen TAYAD’lı analar bu destanların büyük çoğunluğunu yaratanlarıdır. Dünyaya kendilerini “beyaz tülbent”leri tanıtan TAYAD’lı analar zalım zamanların en fazla bedel ödeyenleridirler dersek abartmış olmayız. 2000-2007 yılları arasında yapılan ve 122 şehidin verildiği büyük ölüm orucu direnişinde şehitler vermiş şanlı tarihi yaratanlarıdırlar.
Kürt halkının mücadelesinde de analardır en fazla bedel ödeyen, ödetilen. Her katliama, her zulüm uygulamasına engel olmak için en öndedir Kürt anaları. Faşizm çektirdiği acıları katmerli etmek için analara kıymaktan çekinmemiştir hiç bir zaman. Taybet ananın cesedini yerden kaldırılmasına engel olarak tüm halka işkence çektirmiştir. Bugün Taybet ana dendiğinde yüreği cız etmeyenimiz yoktur.
Bu günlerde hapishanelerde devam eden ölüm oruçlarında da analar çıktı meydana tüm ülkede. Hapishane önlerinde anaların direnişine tanıklık ediyoruz. “evlatlarımızı öldürtmeyeceğiz” diye ahlaksız ve namussuzca işkence yapan katil polisin yüzüne haykırışlarını duyuyoruz.
Analarımızdır baskının, adaletsizliğin zulmün fazlalaştığı zamanlarda evlatlarını koruyan kol kanat geren. Bir tek anamız bile dünyanın zulmünün önüne geçer açar da kollarını izin vermez, geçit vermez zulme. Kezban anamızdır koca bir inanca yapılan ahlaksızlığa sessiz kalmayan. “Kızımı değil cemevimize işeyen polisi tutuklayın.” diyerek kızının tutukluluğuna karşı çıkarken Alevi inancına yapılan saldırının önüne geçmiştir ve geçmeye devam etmektedir yüzlerce gündür.
Tüm halkımızın anneler gününü kutluyoruz elbette ki ama öncelikle kahraman yiğit analarımızın, bizim analarımızın anneler gününü kutlamayı görev biliyoruz.
*(Anneler günü geleneği, Antik Yunanların Yunan mitolojisindeki pek çok tanrı ve tanrıçanın annesi olan Rhea onuruna verdikleri yıllık ilkbahar festivali kutlamalarıyla başlar. Antik Romalılar da ilkbahar festivallerini İsa’nın doğumundan 250 yıl öncesinden ana tanrıça Kibele onuruna kutluyorlardı.
ABD’de Anna Jarvis‘in kaybettiği kendi annesi için 1908 yılında başlattığı kampanya ile annesinin ölüm gününü anneler günü olarak kutlanmasını talep etti. 1914 yılında Kongre’nin onayıyla Amerika Birleşik Devletleri çapında anneler günü olarak kabul edildi. Sonrasında dünyanın büyük kısmında mayıs ayının ikinci pazarı anneler günü olarak kutlanageldi. )