Savcı Kiraz Davası’nda Verilen Hukuksuz Cezalar Onaylandı
İstinaf Mahkemesi, Savcı Mehmet Selim Kiraz eylemiyle ilgili davada verilen haksız, hukuksuz, adaletsiz cezaları onayladı.
İstinaf Mahkemesi (Bölge Adliye Mahkemesi), İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda bir hukuksuzluk görmediğini açıkladı. İstinaf Mahkemesi’nin kararında “usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde eksiklik olmadığı” belirtildi.
Yerel Mahkemenin Kararı Neydi?
Hatırlanacağı üzere, 31 Mart 2015’te Savcı Mehmet Selim Kiraz eylemini gerçekleştiren Şafak Yayla ve Bahtiyar Doğruyol, eylem yerinde katledilmişlerdi. Daha sonra yapılan çeşitli operasyonlar sonrasında, bu eyleme “yardımcı” oldukları iddiasıyla çeşitli kişiler hakkında dava açılmış ve 5 kişiye, ağır cezalar verilmişti.
Davada 4’ü tutuklu 9’u firari toplam 14 kişi yargılanıyordu. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi, tamamen hukuksuz bir yargılama sonucunda,
11 Temmuz 2019 günü kararını açıkladı. Buna göre, tutuklu devrimciler Mustafa Koçak ve avukat Murat Canım’a, “Anayasayı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Koçak ve Canım’a ayrıca da çeşitli gerekçelerle, 42’şer yıl hapis cezası daha verdiler.
Karar Neye Göre Verilmişti?
İddialar, gizli tanık ifadeleri tamamen doğru olsa bile, Türk Ceza Kanunu’nda, bir eyleme yardımcı olmanın karşılığı olarak böyle bir ceza yoktu. Ama bu, 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin umurunda değildi. Onlar, yasa, hukuk peşinde değillerdi, adil bir yargılama akıllarının kenarından bile geçmiyordu, onların tek derdi, savcının “intikamını” önlerindeki sanıklardan almaktı.
Böyle olduğu içindir ki, dosyadaki diğer kişiler de en ağır cezalara çarptırıldılar.
Cengiz Özel’e “silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan 11 yıl 3 ay, Mithat Öztürk’e 10 yıl, tutuksuz yargılanan Deniz Özel’e ise 6 yıl hapis cezası verildi.
İstinaf Mahkemesi Neyi Hukuka Uygun Buldu?
Yargılananlarla ilgili, kanıt yoktu, tanık yoktu, belge yoktu, bilgi yoktu.
Peki kararlar neye göre verildi?
Kararlar gizli tanık ifadelerine, itirafçı-iftiracı ifadelerine dayandırıldı.
Halkın Hukuk Bürosu avukatları kararlara itiraz ettiler.
Dosya İstinaf Mahkemesine taşındı. Dosyayı devralan İstanbul Bölge Adliyesi 3. Ceza Dairesi, incelemesi(!) sonucunda, başta da aktarıldığı gibi, usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde ve işlemlerde eksiklik olmadığını” belirterek, verilen hapis cezalarını oy birliği ile onayladı.
Selim Kiraz davasındaki hukuksuzluk, böylece üst bir mahkeme tarafından da meşrulaştırılmış oldu. Bu davanın “sanık”larından biri olan Mustafa Koçak’ın hukuksuzluğa karşı, adaletsizliğe karşı direnişinin neden bu kadar zorunlu, bu kadar gerekli olduğu, bir kez daha görüldü.