Avukat Didem Baydar Ünsal, 4 Temmuz Perşembe günü, önceden ilan edildiği gibi, önceden ilan edilen saatte, Çağlayan Meydanı’ndaydı. Tayad’lılar vardı yanında.
Ellerinde bir döviz taşıyorlardı: HALKIN AVUKATLARINA ÖZGÜRLÜK
Adalet nöbetindeydiler aylardır.
Her perşembe, Çağlayan Adliylesi önünde adalet için nöbettiydiler.
O nöbetleri tutamasınlar diye, halkın haklı ve meşru davalarını savunamasınlar diye, faşizmin adaletsizliklerini, haksızlıklarını teşhir edemesinler diye, bir hafta önce, 20 Haziran’da büroları bir kez daha basıldı.
Ama baskından sonra da oradaydılar işte.
Oradaydılar.
Cüppeleriyle mahkeme salonunda tane tane konuşup faşizmi yargılar gibi, oradaydılar.
Büroda, masalarında oturup not alarak müvekkillerini dinler gibi, Çağlayan Meydanı’nda halkın vekaletini almak için oradaydılar.
Oradaydılar.
Genç yaşlı..
HHB’li, Tayadlı…
Oradaydılar.
İşçiler, memurlar adına, yoksul köylüler adına, işten atılanlar, işi için direnenler adına, özgür tutsaklar adına, tüm ezilenler adına, adalet isteyenler adına… vekaleten değil, asaleten oradaydılar.
Oğulları kızları işkencelerde, hücrelerde olan…
Oğullarını, kızlarını, annelerini babalarını, iş cinayetlerinde, tren kazalarında, selde, göçükte kaybedip içleri kan ağlayanlar için… oradaydılar.
Basit, sıradan bir gösteri değil bu.
Av. Didem Baydar Ünsal, Tayad’lı Mehmet Güvel… ve omuz omuza o meydanra çıktıkları, tarih yazıyorlar orada.
*
Bu perşembe oradaydılar.
Gelecek perşembe orada olacaklar.
Faşizmin bunu engellemek için, baskıdan , terörden, gözaltı ve tutuklamadan başka ne yapabilir ki..
bunları hep yaptılar ve yapıyorlar da zaten.
Ama oradaydılar.
Oradalar işte.
Bütün sır burada işte.
Emin olun, işkenceciler, Çağlayan’da, Yüksel’de, Bakırköy’de ve uzun direnişlerin olduğu her yerde; her gün sinsi, kuytu bir köşede bekliyor, bakınıyorlar.
“Belki bugün gelmezler!!”
Onca cop, onca gözaltı, onca taciz, onca tutuklama.. belki bugün artık vazgeçerler diye umuyorlar.
Umuyorlar ve umduklarını bulamıyorlar.
Bakın Yüksel direnişi 1000. güne geliyor.
Tayad’lıların 2003’de başlayan Abdi İpekçi direnişi, 3,5 yıl sürmüştü. Yaz, kış, yağmur, çamur…
Siviller, resmiler durmadan soruyordu, “daha bıkmadınız mı?”… “daha bitirmeyecek misiniz?”…
Sonra onlar sormaktan bıktı… Tayad’lılar, Ankara’da Abdi İpekçi Parkı’nda Elin Altı’nda oturmaktan bıkmadılar… Ta ki… zafere kadar.
Yüksel bıkmadı.
Avukatlığının, mücadelesinin, sevdasının baharındaki Didem Baydar Ünsal bıkmadı.
Onyılları birbiri ardına devirmiş ve fakat devrilmemiş Mehmet Güvel bıkmadı.
*
Oradalar faşizme meydan okuyarak.
Oradalar gözlerimizin içine bakarak.
Oradalar, sorarak, sorgulayarak.
Oradalar, kavgaya çağrının davetiyelerini yazıyorlar.
*
Bu perşembe oradaydılar.
Gelecek perşembe orada olacaklar.