AKP iktidarının şefi Erdoğan’ın düzenlediği her toplantıya her baloya katılıp kalabalıkları yararak Erdoğan ile birlikte poz vermek için şekilden şekile giren Yavuz Bingöl polis korosu da kurdu.
Artık geldiği yerden olmadığını ispat edebilmek için tüm devşirmeleri geride bırakan Yavuz Bingöl her kendisine mikrofon uzatıldığında Erdoğan’a hayranlığını dile getiriyor. (https://odatv.com/tillahina-kadar-erdoganciyim-28071835.html)
Hayatı boyunca halkın sanatçısı olmayı beceremeyen Yavuz Bingöl saraydan önüne atılanlarla beslenmeye devam ediyor. İktidarı ve özellikle Erdoğan’ı övdükçe kendisine bir çok imkan sunuluyor. Kanallarda programlar, diziler projeler. Pespaye hayatında kumara ve gece hayatına sermaye edeceği bolca kazanç imkanı…
En son polisler ile bir koro kuran Yavuz Bingöl “bu kadar da olur mu?” sorusunu akıllara getiriyor. Olur elbette olur. Soysuzluğun dibi yoktur. Alçalmanın sonu yoktur. Erdoğan’ın Berkin Elvan’ın vurulması ile ilgili “emri ben verdim” demesinin ardından bir röportajda Yavuz Bingöl Erdoğan’a övgüler yağdırdı. Tabii ki röportaj vıcık vıcık Erdoğan yağcılığı olunca halkın öfkesini topladı. Hal böyle olunca Yavuz Bingöl yalnız bırakılmadı. Derhal Erdoğan’ın çanağından beslenmesinin yolları açıldı.
O günlerde Grup Yorum Yavuz Bingöl ile ilgili bir açıklama yapmıştı. “Çukurun bile bir derinliği var sen çukur dahi değilsin” dedikleri açıklamada
“Demek insani bir şey 14 yaşında polis tarafından katledilmiş bir canın annesini on binlerce kişiye yuhalatmak, lanetlemek, küfrettirmek… İnsan soysuzlaşmaya görsün, hiçbir değeri kalmıyor, nereden geldiğini unutup zalimin yalakası, katilin avukatı, diktatörün tetikçisi oluveriyor. Ne için? Para, mal mülk, itibar, konum kariyer… Bakınız şimdi Yavuz Bingöl’ün konser sponsorlarına.. Star TV, İBB, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Akşam Gazetesi, 24 TV, Medical Park ve Al Baraka.. Nedeni bir kez de burdan belli değil mi o konuşmaların..”
BİR KURŞUN DA SEN SIK BERKİN’E
“Sen insanlığını, değerini kaybettikten sonra, bunların alasını elde etsen ne olur ki? Berkin Elvan’ın anasının bir damla gözyaşıyla, sana ettiği tek bir cümleyle yer ile yeksan olmadı mı hepsi birden? Bir ananın en saf, duru gözyaşını ne yapsan kirletemezsin. Bak şimdi insan içine çıkamayacaksın, mazlumların yanına bile yaklaşamayacaksın. Diz kırıp oturduğun yer sofralarından, yarı aç yarı tok ama mutlu ama her daim mesut kalktığın günleri bilincinden sileliberi zalimin sofrasında ziyafetlerdesin. Daya iyice sırtını milyonların ahını almış bir iktidara ve bir kurşun da sen sık Berkin’e Yavuz, bu da yakışıyor sana! İyi izle, bu günlerde Berkin’in nasıl vurduğunu, o polislerin nasıl sıktığını gösteriyorlar. Bunlar üzerine de sözün vardır herhalde, o polisler için de bir şey dersin.” demişlerdi.
Gerçekten de düşkünlük, alçaklık çukurunun dibi yokmuş. Berkin’e belki bir kurşun sıkma imkanı olmaz Yavuz Bingöl’ün, ama belki de çok yakın bir zamanda Berkin Elvan’ın katili polise de beste yapabilir…
