Dün asgari ücret açıklandı.
Milyonlarca emekçi için çok önemli olan görüşmelerin sonucu dört gözle bekleniyordu. Oradan çıkacak sonuç ile evlerine girecek ekmek, evlatlarının gırtlağından geçecek bir tas çorbanın içinde katacakları belli olacaktı. Açıklanan asgari ücret ile artık belli oldu ki bu milyonlar bu zamana kadar yiyebildiklerini dahi yiyemeyecek.
Yine açlık, yine soğuk, yine hastalıklar yine sefalet… Erdoğan bir kaç gün önceden duyurduğu gibi, belirlenen asgari ücret patronların yüzünü güldürdü.
İşçi emekçiye yine hayal kırıklığı. Ancak bu hayal kırıklığı sadece iktidar ve patronlardan kaynaklı olarak yaşatılmadı milyonlarca alınteri dökerek yaşamak zorunda olanlara. Patronlar gibi karnı tok, sırtı pek, bir eli yağda bir eli balda, onbinlerce lira maaş alan sendika ağalarının da yaşatılan bu hayal kırıklığında sorumluluğu büyük. Hatta iktidarın sorumluluğundan da büyük.
Çünkü onlar sendika. Yani şçinin emekçinin haklarını koruması, hakları için mücadele etmesi gereken örgüt. Haklarını alması için grev gibi emekçinin emeğinden gelen gücünü kullanmasını örgütlemesi gereken ayrıca. Bu saydıklarımız sendikaların en basit varlık sebepleri.
İktidar zaten işçi düşmanı. Patronların hizmetinde. Patronlar ise mümkünse işçi açlıktan gebersin der, ona işçi mi yok !
Asgari ücret görüşmelerinin sürdüğü her sene başta DİSK, KESK olmak üzere tüm sendikalar çıkıp asgari ücret ile ilgili beylik laflar ederler, işçiyi boş umutlar ile uyutmaya çalışırlar. Bunu da bilmem şu kadar asgari ücret istiyoruz sloganı yazan dövizler ile yaptıkları bir iki toplantıda açıklarlar. Hepsi bu. Sonrası hep aynı.
Her sene sendikaların görevi açlıktan midesi sırtına yapışmış milyonların asgari ücret açıklandıktan sonra olası tepkinin önüne geçmek, öfkeyi yatıştırmak, kitleleri pasifize etmek.
DİSK’in bu sene yaptığı açıklamaya bakınız. Ne demiş Arzu Çerkezoğlu : “Bu 4.250 liralık asgari ücret dört kişilik bir ailenin geçimesine yetmez. Bahar aylarında yeniden asgari ücret güncel olarak belirlenmelidir.” Yalanın, ikiyüzlülüğün en pespaye hali. Bir ilkokul çocuğu dahi yaptığı yaramazlığı gizlemek için daha iyi yalan söyleyebilir.
Arzu Çerkezoğlu ve DİSK yalancıdır. Bakın hele yalana : Nerde görülmüş bahar ayında asgari ücretin güncellendiği. Asgari ücret tespit komisyonu aralık ayında kurulur. Bu yalanı söyleyen işçiden gasbettiği harçlar ile onbinlerce maaş alan Arzu Çerkezoğlu ve yönetim kurulu hiç utanmıyorlar mı ?
Bir sendikacı belirlenen aylık ile işçinin aç kalacağını bilmez mi ? Pek iyi bilir. Zaten yaptığı açıklamada onu söylüyor. Sonra bahar ayında yeniden güncellenmeliymiş.
Niye peki ?
Neden bahar ayı ?
Bir kere tekrar edelim bahar ayında güncel olarak belirlenmelidir sözü yalanın daniskasıdır. Bahar ayında asgari ücret belirlenmez. Bu işçinin öfkesini dindirmek için atılmış adi bir yalandır. Onu bir kenara koyalım.
Neden bahar ayı ?
Neden şimdi değil ?
Neden milyonlarca işçi bahar aylarına kadar açlık maaşına mahkum olsun ?
Arzu Çerkezoğlu’nun buna vereceği cevabı yoktur. Muhtemelen Arzu Çerkezoğlu ve çevresindekilerin temel gündeminde yaklaşan seçimlerde meclise kapak atmak için CHP’lilere yalakalık yapmak vardır. Asgari ücretlinin sorunu açıklamadan sonra gündemlerinden düşmüştür bile, emin olun.
DİSK işçinin patronlar tarafından kanı emilirken işçinin sesini çıkartmaması, sesini çıkartan işçinin ise sesinin kısılması için çalışır. Amerikancıdır. Yalancıdır. DİSK’in başındakiler ise işçinin gırtlağından çaldıkları ile beslenen, sendikalara çöreklenmiş asalaklardır.
İŞÇİ SINIFININ BU SENDİKA GÖRÜNÜMLÜ İŞÇİ DÜŞMANLARINI SIRTINDAN ATARAK KENDİ ÖRGÜTLÜLÜKLERİNİ KURMASI BİR GÖREVDİR. BUNUN YOLU DA DİSK GİBİ SINIFINA İHANET İÇİN VAROLAN SENDİKALARI TEŞHİR ETMEKTEN GEÇER.