Alev Şahin’in direnisi 3. Yılında. 3 yıl… 7 Eylul itibariyla 946 Gün… Dile bile kolay degil.
Alev Şahin ayrıca TMMOB yönetimi ihraç üyelerine sahip çıkmadığı için tam 70 haftadır TMMOB’da oturma eylemi yapıyor. Uzun direnisle ilgili sorularımızı ona da yonelttik. İşte cevapları:
GHA: Sizce ülkemizde direnişler neden bu kadar uzun sürüyor?
Alev Şahin: Tarihler 20 Temmuz 2016’yı gösterdiğinde ülkemiz AKP iktidarı eliyle yeniden OHAL karanlığına gömülmek isteniyordu. Her gün yüzlerce gözaltı haberi yayınlanıyor, dernekler, gazeteler, televizyonlar kapatılıyor, ard arda yayınlanan KHK’lar ile her seferinde binlerce kamu emekçisi işten atılıyordu. Sosyal medyada gözaltına alınanlara ait görüntüler yayılıyor, gözaltına alınanların , polis binalarında, spor salonlarında sadece iç çamaşırları ile ters kelepçeli bir biçimde yüz üstü yatırılmış halde fotoğrafları yayınlanıyordu. Ülkemiz halkları yaratılan bu korku ikliminde teslim alınmaya çalışılıyor, iktidar bu amacında büyük ölçekte de başarılı oluyordu.
Kasım 2016’da Ankara’nın ortasında Yüksel Caddesinde bir akademisyen kadın “işimi geri istiyorum” çığlığıyla bu sessizliği bozdu. Aynı süreçlerde bir başka öğretmen kadın, okulu önünde aynı talebi haykırıyordu. Karanlık ve puslu havada rahat eden faşizm bu seslerden ve yarattığı ışıktan rahatsız
oluyor, akademisyen Nuriye Gülmen her gün gözaltına alınıyordu. Ardından direnmeye başlayan öğretmen Acun Karadağ da öyle. Bu sesi duyanlara cesaret bulaşıyor, ateş böcekleri gibi Yüksel Caddesi’ndeki direnişte ışığın etrafında toplanmaya başlıyorlardı.
Ocak 2017’de yayınlanan KHK ile işimdren atılınca ben de Malatya’da, Aydın’da sokağa çıkan kamu emekçileri gibi direnme iradesi göstererek Düzce’de direnmeye başladım. 30 Ocak’tan bu yana da aynı irade ile direnmeye devam ediyorum.
Geride kalan yaklaşık iki buçuk yıl içerisinde faşist saldırılar, eylem yasakları, sayısız gözaltı, yüzlerce para cezası ve onlarca dava ile işimi geri istiyorum talebimi bastırmak isteyen iktidar güçleri, almak istedikleri sonucu alamayınca her seferinde geri çekilmek zorunda kaldılar.
“Direnişe yabancı bir kente direnişi anlatmanın zorluklarını, sabırla anlatarak aştık.”
GHA: Sizce uzun direnişlerin zorlukları neler?
Alev Şahin: Su uyur düşman uyumaz demiş atalarımız. Direnenlerden onların karşı konulmaz görünen iktidarlarına karşı OHAL tanımazlığın, yasak tanımazlığın öcünü almak isteyeceklerdir. Bizler de, yıllarca çalışıp didinip aslanın midesinde ulaştığımız ekmeğimizin, emeğimizin, alınterimizin gasp edilmesinin öfkesi ile çarpışıyoruz. Yani ekmek kavgamız tarihsel olarak sınıflar savaşının mütevazi bir
parçası.
Düzce’de direnmek, taşrada direnmenin tüm güzellikleri ve zorluklarını içinde barındırıyor. 950 günlere yaklaşan direniş halkın bağrında emekle, sabırla, umutla filizleniyor. Direniş Gazetemiz ile yaşadıklarımızı kentin tarihine not düşüyor, Direniş Meclisimiz ile halk deryasının içinde direnişi
büyütüyoruz.
Muhafazakar ve direnişe yabancı bir kente direnişi anlatmanın zorluklarını direnişi sabırla anlatarak aştık.
Kafalardaki tüm olumsuz önyargı ve bakış açılarını inatla direnerek aştık. Bugün yaşadığımız kentin önemli bir kısmına, uğradığım haksızlığı ve karşısında direnmek gerektiğini anlatabildik.
Bolu Beyine selam gönderen Köroğlu misali, bizler de beylere, ağalara selam gönderip direnmeye devam ediyoruz.
YARIN: Uzun Direnişler Ülkesi Türkiye Yazı Dizisinin Son Bölümü…
Kazanmanın Tek Yolu: Uzun Da Olsa… Direnmek!
Alev Şahin’in direnişinden derlediğimiz bazı fotoğraf ve gazete küpürlerini yayımlıyoruz.