Barış Pınarı adı altındı başlatılan katliam harekatının başladığı günlerde ABD Başkanı Trump, Erdoğan’a bir mektup yazmıştı. Diplomasi dilinin kullanılmadığı, adeta köprü altı dili ile yazılmış mektupta; aptal olma, ekonominizi mahvederim, seni arayacağım gibi kelimeler kullanılmıştı.
Bunun üzerine Erdoğan’dan çıt ses çıkmazken konunun üzerini kapatmaya çalıştı. Medyanın şişirmesi ile ABD ziyaretini iptal edebilirim gibi bir açıklama yapmasına rağmen tıpış tıpış ABD’ye gitmişti ve mektubun adını bile anmamıştı.
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal Bir Dava Açmak İstedi.
Geçtiğimiz günlerde Tanal, “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağıladığı”, “Cumhurbaşkanına hakaret ettiği” iddiasıyla Trump hakkında soruşturma yapılarak kamu davası açılmasını talep etmişti.
CHP’li Tanal’ın suç duyurusu dilekçesini inceleyen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı mektupla tehdit eden ve hakaretler savuran ABD Başkanı Trump hakkında soruşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Tanal’a tebliğ edilen savcılık kararında, şöyle denildi:
“Uluslararası Ceza Hukuku yönünden devlet başkanları, başka devletin ceza yargılamasından kesin bağışıklığa sahiptirler. Bu nedenle, yabancı bir devlet başkanı hakkında ülkemizde soruşturma ve yargılama yapılması imkanı bulunmamaktadır.”
“Bağımsız ve eşit devlet ilkesi çerçevesinde, devlet başkanlarına tanınan dokunulmazlık ve ayrıcalıklara ilişkin kurallar uluslararası örf ve adet kuralı niteliğindedir. Devlet başkanlarına tanınan ayrıcalıklar, devlet başkanının yabancı devlet ülkelerinde kişi dokunulmazlığı, yargı, vergi ve gümrük bağışıklıklarından yararlanması şeklinde uluslararası örf ve adet kuralı haline gelmiştir.”
…. ABD Başkanı Donald Trump hakkında yukarıda belirtilen gerekçelerle kamu adına soruşturmaya yer olmadığına, kararın bir örneğinin ihbar eden Mahmut Tanal’a tebliğine…”
Sizin gücünüz ancak halka yeter. Erdoğan’a hakaretten sadece 2017’de 20 bin 539 soruşturma başlatıldığı, 6 bin 33 ceza davası açıldı . Cumhurbaşkanı’na hakareti düzenleyen TCK 299 maddesi nedeniyle 2014-2017 arasında 68 bin 827 kişi hakkında soruşturma açıldı. Bu soruşturmalardan 12 bin 839’u davaya dönüştü. Milyonlarca para cezası verilirken, yüzlerce insan hapishanelere atıldı. Erdoğan’a, halktan veya basından en ufak bir eleştiri cezalandırılıyorken ABD Başkanı’nın kendisine küfür etmesine savcılık “örf ve gelenekleri” hatırlıyor.
Kararın siyasi olduğunu belirten Tanal, “Amerika’da Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında, bakanlar hakkında soruşturma başlatılabiliyor. Her türlü yasal işlem Amerika’da başlatılabiliyor da Trump ve etrafındaki yetkililer hakkında neden Türkiye’de soruşturma başlatılamıyor? Bu bir çifte standarttır. Devletler arasındaki ilişkilerde mütekabiliyet ilkesi esastır. Amerika’da örf ve adet işlemiyor ancak Türkiye’ye gelince kanun soruşturma izni verdiği halde örf ve adet kanunun önüne geçerek ‘soruşturma başlatılamaz’ diyor. Bu takipsizlik kararı, hukuka aykırıdır Bu siyasi bir takipsizlik kararıdır, hukuki değildir. Buna yönelik yasal itirazları da yapacağız” dedi.
Tanal bir sömürge ülkesinde olduğunu unutarak Ulusal duygulara hitap eden bir girişimde bulunmuş. Ancak göstermelik dahi olsa bir ABD Başkanına soruşturma açmak için az da olsa ulusal onura sahip olmak gerekir. İşbirlikçinin onuru yoktur.
Türkiye göbekten ABD’ye bağımlı, ABD’nin sömürgesidir. En üstünden en altına devlet, bu gerçeğe göre hareket eder.
Tanal haklı olarak şu soruyu soruyor ; “ABD Erdoğan hakkında herhangi konuda soruşturma, dava açarken, ABD Başkanını Türkiye’de yargılamak niye uluslararası örf ve geleneklere aykırı oluyormuş.” Sömürgecilik ilişkileri böylesi bir davaya izin vermez. Göstermelik de olsa böyle bir dava Erdoğan’ı kendini ABD’ye affettirmek için binbir takla atmak zorunda bırakabilir. Uluslararası örf ve gelenek bu gerçeğin kılıfı.