Korona virüsünün ilk günlerinde hastalıktan, iş yerlerinin kapanmasından, kısıtlamalardan dolayı halkın sorunlarını çözmek, mağduriyetlerini gidermek bir yana halktan para isteyen AKP iktidarının topladığı para yine konu oldu. Yine toplanan paranın akibeti bilinmiyor.
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, “Biz Bize Yeteriz Türkiye” bağış kampanyasında toplanan paralara ilişkin, “Halka hizmet eden ve harcanan her kuruşun hesabını veren belediyeleri engellediler ama kendileri “bağış paraları nerede?” sorumuza cevap bile veremediler” dedi.
Erdoğan’ın korona virüsü salgını ile mücadele kapsamında 7 aylık maaşını bağışlayarak “Biz Bize Yeteriz Türkiye” sloganı ile başlattığı Milli Dayanışma Kampanyası kapsamında şu ana kadar 2 milyar 100 milyon 418 bin TL bağış toplandı. CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a bu bağışların akıbetini ve nerelere nasıl dağıtıldığını sordu. Oktay, CHP’li vekile gönderdiği yanıtta “Biz bilmiyoruz, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na sorun” dedi. Aile Bakanlığı’na sorulan soruya ise bakanlık “internet sitemizde var oraya bakın” cevabı verdi.
ANCAK BAKANLIĞIN İNTERNET SİTESİNDE KONUYLA İLGİLİ EN UFAK BİR BİLGİ YOK!
CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen “Halkın her kuruşunun hesabını sormak bizim namus borcumuz diyerek Aile Bakanlığının sitesini ayrıntılarıyla taradık, inceledik. Ne bu bağış kampanyasının paralarının akıbeti var ne de kimler tarafından nerelerde tutulduğu, neye harcandığı var. Hiçbir bilgi yok.” dedi.
CHP Milletvekili’nin paranın akibeti ile ilgili selzenişleri boşuna. Ayrıca o paraların akıbetinin ne olduğunu öğrenmek istiyorsanız yoksul halk çocuklarına sorsanız size söyler. Alacağınız cevap “çalmışlardır” olacaktır, hiç şüpheniz olmasın.
İktidara geldikleri günden beridir çalıp çırpan, 17-25 aralık ses kayıtlarından rüşvetçilikleri, ihalecilik ve hırsızlıkları apaçık ortaya saçılan Erdoğan ve yakın çevresinin doymazlığı sürüyor. AKP iktidarı daha rahat çalıp çırpmak, halkı daha rahat soyabilmek için ülkede demokratik hiç bir hakkın kullanılmasına izin vermiyor, ülkeyi yasalarla değil keyfilikle yönetiyor. Sesini çıkaranı gözaltına alıyor, işkence yapıyor, tutukluyor, terörist ilan ediyor… Tevfik Fikret’in dizeleri çok sık kullanılmış olsa da yine kullanmakta bir beis görmüyoruz, zira tam bu durumu anlatıyor:
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir…
…
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.
Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini…