Mustafa Koçak’a ölüm orucunun 110.gününde olmasına rağmen hala B1 vitamini vermeyen idare iaşe karşılığı olan cam şekeri de vermiyor…
TAYAD yaptığı bir açıklama ile Sincan hapishanesinde yaşanan işkenceyi ve insanlık suçunu duyurdu.
110 gündür ölüm orucunda olmasına rağmen halen Mustafa Koçak’a B1 vitamini vermeyerek işledikleri suçlarına son günlerde iaşe karşılığı olan cam şeker ve bayram şekeri de vermemeyi de eklediler. “Geçen ay kantinden alabildiği bitki çaylarıda artık “satış yok” denilerek verilmiyor.” denilen açıklamada Hapishane müdürü Abdullah DEMİRCİ, ikinci müdürleri Erçay ŞENGÜR, Erdoğan AVKAR, Bekir ÇİL, İskender GÜRSES ve doktor ERTAN’ın suç işlediklerini duyurdular.
“Tüm bunların yanında kilo kaybının düzenli takibi için kullanması gereken baskülü kantinden kendi parası ile almasına izin verilmeyerek “sana vermeyeceğiz” demektedir hapishane idaresi. Tüm bunlar hakkında yazdığı dilekçeler ise kabul dahi edilmemektedir” denilen açıklamanın devamında: “Tartıyı vermeyerek halktan neyi saklamaya çalışıyorsunuz? 37 kiloya düşmüş bedenini mi, kendi ahlaksızlığınızı mı? Saklayamayacaksınız. Ne yaparsanız yapın bizler Mustafa’nın yanında olmaya, O’nun sesini her yerde haykırmaya, Mustafa’yı herkese anlatmaya devam edeceğiz. Gerçekleri asla saklayamazsınız. Mustafa’nın 37 kiloya düşmüş bedeni bizlerin zulmünüze karşı mücadele etme nedenimizdir” dendi.
Açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verildi: “Şakran 2 Nolu T Tipi Hapishanesi müdürü Abdullah DEMİRCİ ve ikinci müdürleri Erçay ŞENGÜR, Erdoğan AVKAR, Bekir ÇİL, İskender GÜRSES vedoktor ERTANişkenceci, ahlaksız ve şerefsizsiniz. Mustafa Koçak’ın kılına gelecek zarardan hapishane idaresi, İstanbul 27. ACM heyeti ve AKP iktidarı sorumludur. AKP iktidarının her kademesinde yer alan yöneticileri sorumludur. Mustafa’ya dokunmaya kalktığınız anda bunun bedelini ödeyeceksiniz” … “Zaferi biz kazanacağız, ZAFERİ MUSTAFA KOÇAK KAZANACAK“
Açlık grevi yaparken alınan B1 vitamini, açlık grevinden sonra olası sakatlanmaları ve hafıza kaybı riskini azalttığı gibi açlığın sebep olduğu ölümlerin de gecikmesini sağladığı biliniyor. Özellikle 2001 yılında bu konuda yeterince bilgi olmasına rağmen başta Sincan hapishane müdürünün ve idarenin B1 ve şeker vermemesi Mustafa Koçak’ı katletmeye yönelik bir işkence olduğu açıktır.