24 Yıl önce gerçekleştirilen 19 Aralık Hapishaneler katliamına ilişkin açılan davalardan biri, hala sürüyor.
İstanbul Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, 26 Şubat’ta yapılan “ara celse”de dönemin İçişleri Bakanı Saadettin Tantan “tanık” sıfatıyla ifade verdi.
KATLİAM SORUMLUSUNA “ÖZEL DURUŞMA”!
Davaya asıl olarak 1 Nisan günü devam edilecek.
Bu duruşma öncesinde yapılan özel duruşmada, Tantan’a Avukat Güçlü Sevimli’nin soruları iletildi. Tantan, katılanların avukatının daha önceden dosyaya sunduğu dilekçedeki 37 sorudan bazılarını cevapladı.
TANTAN SORUMLULUĞU SIRTINDAN ATMAYA ÇALIŞIYOR
= Tantan’a 19 Aralık katliam operasyonu öncesinde (25-30 Eylül 2000 tarihleri arasında) hazırlanan ve operasyonu meşrulaştırma amacı taşıyan “Cezaevleri İnceleme Gezisi Sonuç Raporu”nu hazırlamasını isteyip istemediği soruldu.
= Tantan, raporun hazırlanmasını söyleyenin KENDİSİ OLMADIĞINI ifade etti.
TANTAN, “HATIRLAMIYOR”!!!
= Raporun hazırlanmasını isteyenin kendisi olmadığını söyleyen Tantan, DAHA ÖNCEKİ İFADESİNDE “raporun hazırlanmasının dönemin Başbakan Bülent Ecevit, Sadettin Tantan ve dönemin Milli Savunma Bakanı Hikmet Sami Türk’ün katıldığı bir Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) alındığını” söylemişti.
= 26 Şubat’ta yapılan celsede, Tantan’a bu ifadesi hatırlatılarak, ayrıca MGK’de alınan diğer kararlara ilişkin soru yönetildi. Tantan, operasyonun yapıldığı dönemde cezaevlerinde jandarmanın görev yaptığını aktararak, şöyle dedi:
“Jandarmalar idari anlamda İçişleri Bakanlığı’na bağlı olduğu için İçişleri Bakanlığı’nın yardımı ile operasyonun gerçekleşmesi gerekiyordu. Bu nedenle MGK’da İçişleri Bakanlığı temsilcisi olarak biz de bulunduk, hangi kararlar alındığını hatırlamıyorum”.
= Korku, insana işte böyle hafıza kaybı yaşatıyor.
TANTAN’IN GERÇEK İTİRAFI 1:
Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, 19 Aralık katliamının amacını açıklarken, gerçeği söylüyor. Katliamın, devrimcilerin örgütlülüğünü ve inisiyatifini kırmayı amaçladığını belirtiyor:
Şöyle diyor Tantan:
“cezaevlerinde… Amaçları örgütün kontrolünü sağlayabilmek ve örgüt mensubu kişiler yetiştirebilmekti. O zaman tam anlamıyla cezaevlerinin kontrolü̈ devletten çıkmış̧, örgüt liderlerinin kontrolüne girmişti. Örgüt liderleri cezaevlerindeki örgüt mensuplarına da bu şekilde devam etmeleri yönünde talimatlar veriyordu. Cezaevlerinin mimarisi örgüt mensuplarınca değiştirilmişti. Operasyonun gerçekleşmesinin gerçek nedeni budur.”
TANTAN’IN GERÇEK İTİRAFI 2: “DEVLET KARARINI İCRA ETTİK!”
= 26 Şubat günkü özel celsede, Tantan’ın 14 Aralık 2000 tarihli “Cezaevleri Müdahale Emri No:1” belgesinde imzası bulunduğuna dikkat çekildi. Tantan’a harekât müdahale emrini hazırlayıp hazırlamadığına ilişkin soru yönetildi. İmzanın kendisine ait olduğunu teyit eden = Tantan, şunları söyledi:
“Hükûmet kararı icra edilmiştir. Benim tek başıma böyle bir emir düzenlemem mümkün değildir. O zaman yetkim gereği bu emre imza atmam gerekiyordu. Asıl amaç̧ kimsenin canına zarar gelmeden operasyonu tamamlamaktı, hükûmet emri bu şekildeydi.”
= Dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, ifadesinin daha sonraki bölümünde de, operasyonun tarihine ve ne şekilde yapılacağına hükümetin karar verdiğini belirterek, operasyonun MGK’deki kişiler tarafından planlandığını belirtti.
TANTAN, KENDİ SORUMLULUĞUNU YİNE “HATIRLAMIYOR!”
= Özel Celse’de Tantan’a dönemin Jandarma Genel Komutanlığı Asayiş Daire Başkanı Ali Aydın’ın verdiği ifade hatırlatıldı.
Aydın, ifadesinde “operasyon kararının Bülent Ecevit, Hikmet Sami Türk, Sadettin Tantan ve Ceza ve Tevkifevleri Müdürü Ali Suat Ertosun’un katıldığı toplantıda alındığını” belirtmişti.
= Tantan ise kararın hangi toplantıda alındığını ‘‘hatırlamadığını’’ ifade etti.
Tantan, cezaevlerinden operasyona ilişkin İçişleri Bakanlığı kriz merkezlerine geldiği ifade edilen raporların içeriğini de “HATIRLAMADIĞINI” söyledi.
= Korku, unutturuyor.
“CANA ZARAR GELMEMESİ İÇİN HASSASİYETLE HAREKET ETMİŞ”LER;
28 DEVRİMCİ BU “HASSASİYETLE” DİRİ DİRİ YAKILDI, KATLEDİLDİ!
= Tantan, Ceza ve Tevkifevleri Müdürü Ali Suat Ertosun‘un ‘‘Operasyonun planını İçişleri Bakanlığı yaptığına yönelik” ifadesine yönelik soruya, şöyle cevap verdi:
= “Milli Güvenlik Kurulu ve hükûmetin aldığı kararlar doğrultusunda Adalet Bakanlığı’nın cezaevlerinde bu operasyonu gerçekleştirmesi ve ilgili kurumların yardımı gerekiyordu. Bu yüzden İçişleri Bakanlığı olarak yetkili cezaevi savcılığı ve Jandarma Komutanlıkları hep birlikte on çalışma yaparak bu operasyonun içinde yer aldık. Operasyonu gerçekleştirirken hiçbir cana zarar gelmemesi adına hassasiyetle hareket ettik. Hatta seminerler gerçekleştirilirdi. Bu seminerleri Ord. Prof. Sulhi Dönmezer vermiştir.”
= Hatırlamamak, suçu yaymak, suçu başkasının sırtına yıkmak.. Tantan, ifadesinde bu yolların hepsine başvuruyor; çünkü, 19 Aralık’ta “örgüt”ü yokedemediklerini biliyor. Sonrasında da yok edilemediğini biliyor. Korkuyor. Korku, onu bu acizliklere yöneltiyor.
Halk deyişini hatırlatarak bitiriyoruz haberi:
“Korkunun ecele faydası yoktur!”