SORUNLARIMIZI YARATANLAR, ONLARI ÇÖZEMEZLER! ÇÖZÜM SANDIKTA DEĞİL, HALK MECLİSLERİ’NDE!
Bir seçim sürecini daha geride bıraktık. Her seçim sürecinde olduğu gibi düzen partileri arasındaki “it dalaşı”nın yüksek perdeden olduğu bir süreç oldu.
31 Mart seçimleri; yerel seçim olmasına rağmen iktidarın da düzen içi muhalefetin de, haftalardır neredeyse tek gündemiydi. Genel seçimlerden farkı olmayan bu süreçte, boş vaatler, düzen partileri arasındaki hakaretler, boş kampanya sloganları ile geçen bir seçim süreci yaşandı.
Dünyanın hiçbir yerinde halkların hiçbir hakkı, egemenler tarafından bahşedilmedi. Aksine, halkın birlikteliği ve mücadelesi ile kazanıldı. Nerede görülmüştür ki, bir sandık kurulsun ve o sandığa atılan kağıtlar sonucunda; oraya demokrasi gelsin, açlık, yoksulluk, işsizlik son bulsun, halkın sorunları çözülsün? Bu mümkün değildir. Her şeyden önce sorun bir sistem sorunudur.
Ülkemiz emperyalizme bağımlı, yeni sömürge bir ülkedir. Halkımızın yaşadığı sorunların kaynağı da bu bağımlılık ilişkilerinin sonucudur. Bu nedenle ne AKP ne CHP ne de başka bir düzen partisi, reformist oportünist partiler ve adayları halklarımızın sorunlarını çözemezler!
Açlığımız, yoksulluğumuz, işsizliğimiz, kölelik koşullarında çalışmaya zorlanmamız; eğitim, sağlık, barınma, güvenli bir gelecek hakkına sahip olamayışımız, devlet terörü, baskı, hak ve özgürlüklerimizin yok sayılması vb… Bütün hepsinin nedeni, emperyalizme bağımlılıktır.
Bu bağımlılık ilişkilerinden dolayı işbirlikçi oligarşi, tekellerin çıkarı için çalışmaktadır. Bağımsız olmayan bir ülkenin seçimleri de göstermeliktir. Seçimler, halkın sorunlarına çare değildir!
Seçimlerle Değişecek Olan Tek Şey, Halkın Yaşadığı Zulmü, Sömürüyü Kimin Sürdüreceğidir!
Seçimlerle bize tanınan tek hak budur. Çözüm ise halkın örgütlülüğünde, devrimdedir!
Bugüne kadar seçimlerle, halkın yaşadığı hangi sorunu çözebilmişlerdir? Aksine sorunları çoğaltan, büyüten düzenin temsilcisidirler.
Bugün işsizlik yüzde 13,5’lerde, son bir yılda 1 milyon 11 bin yeni işsiz katılmış işsizler ordusuna. Şimdi biz çözeceğiz diye boş, yalan vaatlerde bulunuyorlar.
Halkın barınma sorunu yeni midir? On yılların sorunudur ve artarak büyümektedir. Hangi belediyede halkın barınma sorununa çözüm üretilmiştir? Hiçbiri üretemez! Çünkü onlar tekellerin, inşaat şirketlerinin çıkarına çalışmakta ve mahallelerimizi tekellere rant alanı yapmaktadırlar.
Genel seçim de olsa yerel seçim de olsa, burjuva partilerden halkın çıkarına bir şey beklememeliyiz. Sorunlarımızı yaratanlar, sorunlarımızı çözemezler.
Belediye başkanının kim olacağının da önemi yoktur. Çünkü o koltuklara kimler oturursa otursun, faşizme ve o koltukları yöneten emperyalist tekellere hizmet edeceklerdir. Mutlaka yolsuzlukla, rüşvetle, adam kayırmayla yöneteceklerdir. Düzenin çarkının başka türlü işlemesi mümkün değildir!
Biz halk olarak, sorunlarımıza ancak kendi birlikteliğimizle, meclislerimizle çözüm getirebiliriz.
Halk Meclisi Nedir, Nasıl İşler?
Halk Meclisleri, halkın kendi öz örgütlenmeleridir. Halkın her kesiminin, kendi sorunları için mücadele etmesinin aracıdır.
Hangi milliyetten, inançtan olduğuna, yaşına, eğitim durumuna bakmaksızın herkes yer alabilir. Halk Meclisi, halkın dayanışması demektir. Yaşanan her sorun, meclislerde tartışılıp karara bağlanabilir.
İnsanca, onurlu bir yaşam için oluşturduğu bir örgütlenmedir. Halk Meclisleri ile mahallede, okulda, işyerinde yaşanan sorunların dayanışma ve mücadeleyle çözülmesi mümkündür.
Halk Meclisleri’nin bu konuda oluşturduğu tecrübeler var. Gazi, Armutlu, Çayan gibi mahallelerde elektrik, yol, su sorunlarını halk biraraya gelip kurdukları Halk Meclisleri ile çözmüştür.
Halk Meclisleri’nde her milliyetten, her inançtan, her kesimden halkın birliği sağlanır.
Düzen, yarattığı sorunlar içinde halkı bölmeye, ayrıştırmaya çalışır ki; halk güçsüz, çaresiz kalsın ve kolay yönetebilsin.
Biz ise sorunlar karşısında herkesin birlikteliğini sağlayarak, birlikteliğimizden aldığımız güçle sorunları çözebilir ve düzen karşısında bir güç olarak durabiliriz.
Gücümüz Halk Meclisleri’ndedir! Halk meclisleriyle halk, söz ve karar hakkını kullanmayı öğrenecektir. Ve aynı zamanda bu pratiğin içinde yönetmeyi öğrenecektir. Halk meclisinde herkesin söz hakkı vardır. Her sorun ya da öneri meclis içinde ayrıntılı olarak tartışılır ve oylamaya sunulur. Kararlar, tüm meclis üyelerinin katıldığı toplantılarda salt çoğunluk kararı ile alınır.
Mecliste alınan kararlara uymak zorunludur, meclis üyeleri tartışma-değerlendirme sonucunda alınan kararlara, kendi getirdikleri öneri değilse bile uymak zorundadır.
Kararlar çoğunluğun oylamasıyla kabul edilen ve geniş bir demokrasinin işletilerek alındığı kararlardır. Bu nedenle alınan kararlar, halkın sorunlarının çözümüne hizmet eder.
Halk Meclisleri yaşamda karşılaşılan ekonomik, siyasal, sosyal, kültürel, ahlaki her türlü sorunla ilgilenir. Halkla ilgili her şey meclisi ilgilendirir. Örneğin mahallenin yol, su, elektrik, kanalizasyon sorunları uyuşturucu, kumar, fuhuş, yozlaşmaya dair sorunlar; park, kütüphane, kültürel-sosyal faaliyet alanları oluşturma; sağlık sorunları ve halkın yaşadığı her sorun meclislerin ilgi alanındadır.
“Örneğin; 1996 yılında Gazi ve Zübeyde Hanım mahallelerinde 3 aylık bir çalışma sonrası halk meclisi kurulmuştur. Bu halk meclisi mahallenin tüm sorunlarıyla ilgilenmiştir. Binlerce kişinin katıldığı toplantılar yapılmıştır. Halk kendi gücünü somut olarak görmüştür.
Yine aynı yıllarda Okmeydanı’nda Halk Meclisi girişimi olarak çalışma sürdürüldü. İlk örgütlü çalışmaları; sayıları fazlalaşan barlara, pavyonlara ve birahanelere karşı mücadele etmek olmuştur. Okmeydanı’nda meclis, kararlı bir mücadele yürüterek pislik yuvaları kapattırıldı.” (Bağımsızlık Demokrasi, Sosyalizm için Yürüyüş, sayı 430, syf. 33)
Sonuç olarak; altyapıdan ulaşıma, barınmadan sağlığa, eğitimden işsizliğe, yozlaşmaya, yoksulluğa kadar hiçbir sorunumuzu seçimler çözemez!
Çözüm diye sunulan adaylar çözemez. Kendi sorunlarımızı kendimiz çözebiliriz. Sorunları yaşayan ve bizim için ne kadar önemli olduğunun, yakıcı olduğunun bilincinde olarak çözecek olan da bizleriz.
Seçimler çare değildir! Halkın umudu seçimde, sandıkta değil; Halk Meclisleri’nde ve halkın iktidarındadır! Halk Meclisleri’nde Örgütlenelim, Kazanalım!