Petrol-İş sendikası tarafından alınan grev kararı, Cumhurbaşkanlığı tarafından YASAKLANDI. 9 Ekim 2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 3077 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları Anonim
Şirketi’ne (Şişecam) ait Mersin’de kurulu soda ve krom üretim tesisleri ile tuz işletmesi için Petrol-İş tarafından alınan grev kararı, yasaklandı.
Gerekçe, grevin “genel sağlığı ve milli güvenliği bozucu nitelikte görülmesi” olarak açıklandı.
Grev, “6356 sayılı Sendikalar ve Toplu Iş Sözleşmesi Kanunu’nun 63. maddesine göre” 60 gün süreyle ertelendi.
Grev yasağı, 557 Petrol-İş üyesini kapsıyor.
Sözkonusu Olan “60 Gün Erteleme” Değil, YASAKLAMAdır!
Yasadaki “60 gün süreyle erteleme” ifadesi, tam bir aldatmacadır. Faşizmin yasakçılığını perdeleme amaçlıdır. Bu bir erteleme değil, yasaklamadır. Ertelenip de yapılabilen grev yok denecek kadar azdır. İktidarın, 60 gün sonra yine çeşitli gerekçelerle grevleri erteleme imkanı bulunuyor.
60 günlük sürede “taraflar arasında anlaşma olmazsa” devreye patronların ve iktidar temsilcilerinin çoğunlukta olduğu Yüksek Hakem Kurulu giriyor. Bu kuruldan da yine tahmin edileceği gibi, iktidarın isteği doğrultusunda kararlar çıkıyor.
Şişecam’da 2014’te de işçiler grev yapmak istemişler ve grev yine yasaklanmıştı.
Gerekçe Değil, Bahane!
“Genel sağlığı ve Milli güvenliği bozma” gerekçesi ise, bilindiği gibi, tüm grevlerde, kullanılan bir bahanedir.
Çünkü bir çok sektörde, ne sektörün stratejik niteliği, ne üretilen ürünlerin niteliği ile, “sağlık” veya “milli güvenlik” arasında uzaktan yakından bir bağ kurmak bile mümkün değildir.
Grev ilan edilen şirket, soda, sodyum bikarbonat, sodyum sülfat üretiyor; bunlar ise deterjan, kimyasal madde, kâğıt, tekstil, cam, hayvan yemi sektörlerinde kullanılıyor. Bu ürünlerin bir kaç ay üretilmemesi, milli güvenliği neden ve nasıl tehdit ediyor? Sağlığı nasıl bozuyor?
Yasadaki keyfilik tam da buradadır… Istenildiğinde her şeyin böyle bir bağı kurulabilir. Ve nitekim iktidarlar da böyle yapıyor.
12 Eylül 1980 faşist cuntası tarafından çıkarılan grev yasaklama yetkisi, sonraki tüm iktidarlar tarafından kullanıldı; 18 yıldır da AKP tarafından kullanılıyor. Bakanlar Kurulu’nun bir kararı veya bugün Cumhurbaşkanı’nın tek imzasıyla grevler yasaklanıyor. Emekçiler, açlığa, yoksulluğa, işsizliğe mahkum ediliyor.
Görülüyor ki, Şişecam grevinin ertelenmesi, haksızdır, gayri-meşrudur, adaletsizdir.