Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının açıkladığı verilere göre sendikalaşma oranı yüzde 13.7 oldu. Temmuz 2019 sendika istatistiklerine göre Türkiye genelindeki toplam 13 milyon 764 bin 63 işçiden 1 milyon 894 bin 170’inin bir sendikaya üyeliği bulunuyor.
Daha önce açıklanan Ocak ayı istatistiklerinde ise sendikalaşma oranı yüzde 13.8 idi. Buna göre sendikalaşma oranı düşüş göstermiş.
Açıklanan verilere göre en fazla üyeye sahip Türk-İş’in 1 milyon 12 bin 277 üyesi var. Hak-iş 674 bin 404, Disk ise 178 bin 691 üyeye sahip.
Türk-İş ve Hak-iş’in tamamen hükümet kontrolünde olduğu ve işçi hakları konusunda hemen hemen hiçbir şey yapmadıkları düşünüldüğünde bu sendikalara üye işçilerin de gerçekte örgütsüz olduğu varsayılabilir. Bu durumda örgütsüzlüğün ne kadar ciddi boyutlarda olduğu görülüyor hem de işci haklarına yönelik saldırıların arttığı, asgari ücretin açlık sınırında olduğu, iş güvenliğinin hiç olmadığı günümüz koşullarında.
Bir diğer konu ise düzen sendikacılığına alternatif olduğu iddiasındaki Disk’in bu koşullarda üye sayısını arttıramaması, örgütlenememesi. Devletin ve patronların sendikalara düşmanlığı onların doğası gereği. Sendikalara yönelik her türlü baskı mevcut. Ancak buna rağmen örgütlenememek sadece baskılarla açıklanacak bir durum da değil. Bunun bir nedeni de; işçilerin, çoğu zaman kendi öz inisiyatifleriyle başlattıkları direnişlerde adında ‘devrimci’ yazan sendikaları yanlarında bulamamaları, bu sendikaların kendilerini işçilerin öncüleri veya temsilcileri olarak değil de ‘işci ve işveren arasında arabulucu’ olarak görmeleri, tüm bu nedenlerle işçilerin sendikalara olan güvensizliğidir.
Bu tabloda, işçilere, işçi meclislerinde birleşip mücadele etmek dışında başka bir yol gözükmüyor.