Dün elde edinilen bilgiye göre ölüm orucunda olan Özgür Karakaya ve Didem Akman zorla müdahale için kaçırılıp hapishanenin hastanesine yatırılmışlardı. Şakran T Tipi hapishanede ölüm orucu direnişi yaparken kaçırılan tutsakların durumu ile ilgili bir bilgi edinilmiş değil.
Aynı hapishane 23 nisan’da ölüm orucu direnişinin 297. gününde hayatını kaybeden Mustafa Koçak’ı da aynı şekilde kaçırarak 5 gün boyunca işkence etmişlerdi. 5 gün boyunca tuvalete dahi götürülmemiş, 78 yerinden serum için delikler ve yırtıklar açılmış hatta makatına jopla tecavüze varacak kadar işkencede sınır tanımamıştı. Ve bu işkenceler bizzat hapishane müdürü, savcı, iki doktorun katılımıyla yapılmıştı.
Şimdi de iki tutsağa aynı şeyi yapmaya çalışılıyor.
SAHİPLENMENİN ÖNÜNE GEÇMEYE ÇALIŞIYORLAR
Hapishane yönetimine ailelerin evlatlarının durumunu sormasına “avukatlarından bilgi alın” hapishane yönetimi avukatları da korona bahanesi ile direnişçilerle göstermiyorlar.
NEYİ GİZLEDİKLERİ MERAK KONUSU
Bu şekilde her yere yalan söylemeleri işkence yaptıkları ve işkenceyi gizlemeye çalıştıkları şüphelerini arttırıyor.
Konuyla ilgili iki tutsağın avukatlığını yapan HHB (halkın hukuk bürosu)’nin yaptığı açıklamada “zorla müdahale işkencedir” “zorla müdahale cinayettir” denildi.