Geçtiğimiz günlerde Almanya’nın Federal Parlamento toplantısında, Meclis’teki Sol Parti’den gelen soru üzerine Federal Hükümet bir açıklama yapmıştı. Recep Tayip Erdoğan’ın Almanya istihbaratından 990 kişi hakkında soruşturma talep ettiğini, bunlardan 925 hakkında tutuklama, 65 kişi hakkında da nerede olduklarının tespit edilmesini istediğini açıkladı.
Aynı zamanda Federal Hükümet, yapmış olduğu açıklamada: Mart ayının resmi rakamlarına göre, Türkiye’ de 38 Alman vatandaşının yurt dışı yasağı nedeniyle Türkiye’den çıkamadığını açıkladı. 80 Alman vatandaşı da Türkiye’ye giriş yapamıyor. Bu açıklamayı yaparken Türkiye’nin bu talebini, Almanya’nın karşılayıp karşılamayacağını cevapsız bıraktılar. (Kaynak WELT).
Peki ülkemizdeki resmi rakamlar ne diyor?
Türkiye‘ de yaşanan darbe girişiminden sonra, on binlerce insan işinden atılmıştı. Çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler ile Haziran 2018 de yayınlanan resmi açıklamaya göre tam on binlerce memur işinden ihraç edildi. 135 Gazeteci ve Medya çalışanı tutuklandı, Adalet Bakanlığının yine Haziran 2018 tarihinde verdiği resmi verilere göre, tutuklu öğrenci sayısı yaklaşık 70 bine ulaştı.
Hukuksuzca ve baskıyla kısacası faşizmle yönetilen ülkemizde; gözaltılar, tutuklamalar, hapishanelerde hak gaspları ve işkence halkın gözünde „normalleştirilmeye” çalışılıyor.
AKP’ ye yönelik her türlü eylem ve gösteri yasaklanıyor. Soma’da, Ermenek’de, Cizre’de, Aladağ’da ve Diyarbakır’da yaşanan katliamların davalarına bakan avukatlar yirmi yıla varan cezalara çarptırılıyor.
Türkiyede tutuklu avukat sayısı 570’e ulaşı (Kaynak: euronews)
Bu rakamlar bizlere Türkiye’de nasıl adaletsiz bir hukuk sisteminin işlediğini göstermeye yetecektir.
Ayrıca Almanya’da yasaklanan konserler, iptal edilen oturumlar, tutuklanan devrimci demokrat insanlar, basılan, kapatılan ve kriminalize edilen kurumlar; Almanya’nın bu talebe nasıl yanıt verdiğini de çok iyi göstermektedir.