Yalova’da, polisin ‘dur’ ihtarına uymayan otomobilde bulunan lise öğrencisi 3 kişiyi yakalayan polis işkence yaptı. Öğrenciler, kendilerine ters kelepçe takılıp, polislerden dayak yediklerini söylediler. Aileleri savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Halk düşmanı iktidarın polisinden başkaca bir yaklaşım da beklenemez. İşkence, işkencecilik ülkemiz faşizminin sürekli politikasıdır ve her kesimden halka uygulanır.
16-17 yaşlarında gençler ehliyetsiz araba kullandıkları için polisten kaçmış, kaçan gençleri yakalayan polis ilk iş çocuklara işkence yapmış. Bundan sonra karakola giren aile çocuklarının halini görünce sinir krizleri geçirmiş…
İşkenceye uğrayan çocuklara “kahraman polis” şikayetçi olmaması için baskı yapmış. Yetmemiş ailelerine de şikayetçi olmamalarını söylemeleri için çocuklara baskı yapmış, “kötü olur” tehdidinde bulunmuş.
Savcılığın talimatıyla serbest bırakılan, yapılan doktor muayenesinde darp raporu alan öğrencilerin ailelerinin şikayeti üzerine, öğrenciler, kendilerini darbeden biri komiser yardımcısı üç polisi teşhis etti.
Olay günü, kullandığı otomobille, arkadaşlarıyla şehir turu yaptıklarını belirten D.K. şunları söyledi:
– Polislerin uygulaması ile karşılaşınca, ehliyetim olmadığı için ‘dur’ ihtiranı uymayıp kaçtım. Ekip araçları bizi takip etmeye başladı. Panik yaptım. Çiftlikköy’de takip edildiğimiz için şehir içinin riskli olacağını düşünüp, Süpürgelik Virajına doğru gitmeye başladım.
– Polisler bu arada, arkamızdan ateş etti. Sonra ise Yunus motorlu polisler önüme geçti, arkada oturan bir polis bana, silah doğrulttu. Arabayı sağa çektim. Buna rağmen aracın arka camını patlatıp, kız arkadaşımı da dövdüler.
– Ondan sonra ters kelepçeleyip, dövmeye başladılar. 15-20 dakikaya yakın şiddet gördük. Ambulans istedik, ‘Gelecek’ diyerek bizi oyaladılar. Sonunda ambulans gelmedi. Bizi de karakola götürdüler. Bu sırada küfür de ettiler.
Darp raporu sonrası polislerden şikayetçi olacaklarını söyleyince, polis merkezine bir kez daha gittiklerini ileri süren D.K., bu sırada bir polisin yanlarına gelip, şikayetçi olmamaları için ailelerini uyarmasını istediğini, buna rağmen anne ve babalarının şikayetçi olduğunu belirtti.
Olay günü kendilerini 15- 20’ye yakın polisin dövdüğünü söyleyen Z.Ö. ise polislerden şikayetçi olduklarını ifade etti.
Doktorlara rapor vermemeleri için baskı yapıldı
Olay günü aracı oğlunun kullandığını belirten Selda K., yaşananları polisten değil, oğlunun bir arkadaşından tesadüfen öğrendiğini söyledi.
“Bu çocuk 18 yaşında değil. Sizin, ilk arayacağınız kişi biz olmalıyız öyle değil mi?” diyen Selda K., “Doğru bildiğim kadarıyla. Karakola gittim. Çocuklar ağzı burnu dağılmış oturuyorlardı. Ben, anne olarak biraz bağırdım. Çocuklara rapor istediğimi söyledim. ‘Aldık’ dediler. Bunun üzerine, sakin olmamızı önerip, çay ikram etmek istediler. Bizi, bu şekilde örtbast etmeye çalıştılar. Kabul etmedim. Böyle bir kavgayla gürültüyle çocukları hastaneye götürdük. Hastanede bizi acile sokmak istemediler. Rapor almamızı istemediler. Doktorla ayrı bir konuşma yaptılar. Nihayetinde raporları da tam alınamadı çocukların. Sonra karakola dönüş yaptık” diye konuştu.