Bugün halen tutuklu olan halkın avukatı Oya Aslan’ın 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde davası görüldü. 1 yıldan uzun süredir itirafçı-iftiracı ifadeleri ile tutuklu bulunan Oya Aslan bugün görülen duruşması sonunda dava 1 nisan’a ertelendi.
Oya Aslan’ın mahkemede yaptığı savunma yine kendilerini, yani halkın avukatlığını, devrimci avukatlığını tutsak ederek bitirebileceklerini zanneden AKP faşizmini ve emrindeki yargıyı teşhir eden ve yargılayan içerikteydi.
Yaptığı savunmanın dikkat çeken başlıklar şöyleydi :
“Bu iddianameden çok siyasi bir belge niteliği taşıyor. Bugün hukuk, yaratılan hukuk dışı koşulları meşrulaştırmak işlevini taşıyor. Devrimci avukatlığı birkaç avukattan ibaret görüp tutuklamalarla bitireceklerini sananlar yanılır. Devrimci avukatlık bizimle başlamadı ki bizimle bitsin. Devrimci avukatlık siyaset ve hukuk çatışması devam ettikçe var olacaktır. Siyasallaşan yargının karşısında duranlar olacaktır.
Avukatlık hukuk teknikerliği değildir. Keyfi uygulamaların sınırlandırılmasını, devletin hukuk sınırları içinde kalmasını sağlayabilecek olan avukatlardır. Hakim ve savcılar yürütmenin denetimi altındadır.
Devrimci avukatlık bu topraklarda boy vermiştir, bu topraklarda gelişecektir.
Bizim avukatlık pratiğimiz halka zarar veren devlet politikalarının teşhir edilmesi veya mahkum edilmesidir. İşte bu yüzden hedefteyiz
Devrimci avukatlık, bu ülkede ortaya çıkmıştır. Bugün dünyada pek çok ülkede örnek oluşturmaktadır. Devrimci avukatlık adaletin tarafındadır. Devrimci avukatlık madenlerde katledilen insanların bir daha katledilmemesi için mücadele etmektir.
Hukuk siyasetin aracıdır. Bu araç şu an devrimci avukatlığa gizli tanıklarla saldırmaktadır. Siyasi eksen değişince Yargıtay Şike, Balyoz davalarında hukuka aykırılılar buldu. Bugün iktidar bizi hedef haline getirince bunlar hukuka uygun oldu.
Halkın acısına ses ve merhem olmak istiyoruz. Rabia Naz Vatan’ın katillerinin neden korunduğunu, Aleyna Çakır’ın katillerinin neden korunduğunu biliyoruz. Bakanların yakınları cinayet işleyince korunuyor. Biz bunun karşısındayız.
Biz işini iyi bilen avukatlarız. Tayyip Erdoğan 2013 yılımda yapılan operasyonda böyle demişti. Bizim hakkımızda hazırlanan bu iddianame ve davaların gösterdiği tek şey başarılı olduğumuzdur. Bugün devrimci avukatlık daha güçlüdür. 7 kıtada etkimiz vardır.
Yargı üzerindeki baskı hiç bir örtüyle örtelemeyecek kadar ortadadır. Biz siz farkında olsanız da olmasanız da siz hakimlerin de haklarını koruyoruz. Siyasi ve mesleki baskı kişinin özgürlüğünü ve özgünlüğünü ortadan kaldırır.
Bu dönem tarihin sayfalarına devlet terörü dönemi olarak geçecektir. Terör kavramı karşısında hukuk hiç bir şey söylemiyor. Sulh ceza hakimlikleri ve savcılar siyasi polisin kalem işlerini yapar hale getirildi.
Terör soruşturmasına dayanak kanun muğlak belirsizdir. Siyasi nedenlerle insanlar terörle suçlanır. En basit hak talebi bu kanuna dayanılarak soruşturulur. Terör söz konusu ise idare mahkemesi ve AYM kararları tanınmamaktadır.
Bizi yargıladınız, hapishanelere attınız ama siz kaybettiniz. Devrimci avukatlığın haklılığını tüm dünya duydu. Yargı meşru gücünü kaybetti. Yargıya güven yok oldu. Bizi yargıladınız ama siz kaybettiniz.
Yıldız Sarayı yargılamasında ve Rosenbergler davasında da tıpkı bu yargılamada olduğu gibi tanıklarla ve itirafçılıkla yargılama yapılmıştır. Tüm siyasi davalar da bu tarz uygulamalar yapılır.
Hukuka aykırılık karşısında kimse buna uymak zorunda değil, tutukluluk konusunda “uzun süre yakalama emrinin infaz edilmemesi” demişsiniz. Hukuku kim katlediyor. AİHM kararını uygulamayan sizler katlediyorsunuz.
Avukat Oya ASLAN’ın bugün görülen duruşmasında tutukluluk halinin devamına karar verildi. Bir sonraki duruşma 1 Nisan 2021 tarihine bırakıldı.