AKP’li milletvekili eski general Şirin Ünal’ın evinde ölü bulunan Nadira Kadirova’nın ailesi kızlarının ölümü sonrası yokedilen delilleri tek tek anlattılar.
Tüm yaşananlar şüpheli bir ölümün ile ilgili bilgilerin üzerini örtme çabasını gösteriyor. Polis olayda yasalara göre değil, bir şeyleri saklamak, bir şeylerin üzerini örttükleri şüphesini kuvvetlendirecek şekilde. Ailenin Erk Acarer ile yaptığı röportajda çok çarpıcı detaylar ortaya çıktı.
DELİLLERİ POLİSE TOPLATMADILAR
“İfade gibi evdeki kimseden swab örneği (ateşli silah artığı/eldeki kan ve barut izi) alınmadı. Odasına sokmadılar, eşyalarını onlar verdi. Hep günlük tuttu. Son dönem günlüğü yok. Abisi teşhiste göğsünde kurşunun girdiği yerde siyah barut lekesi göremediğini söyledi. Oysa silahın dayandığı yerde yanık izi ve siyah bir leke olur.”
Birgün Gazetesi’nden Erk Acarer’e konuşan aile üyeleri, 23 yaşındaki Kadirova ilgili delil karartıldığını ve olayda çok fazla çelişki olduğunu ileri sürüyor. Araştırılması gereken birden çok şüphe var. Bunlar şöyle sıralanıyor: Abisi Muhammed Kadirova, teşhis sırasında göğsünde yanık izi olmadığını söyledi. Oysa ateşli silahla yakın mesafe atışta, yanık ve barutun bıraktığı iz olur.
POLİS: ŞARJÖR VE SİLAH AYRIYDI
Aile, emniyetten “Şarjör ve silah ayrıydı” bilgisini aldı. Bu önemli. Aktarılanlar şöyle: “Silahın Belçika yapımı 14’lü olduğunu ve şarjör ile ayrı bulunduğunu söylediler.” Fakat hiçbir Belçika yapımı 14’lü, “Mermi namluya sürülse bile” şarjör olmadan çalışmıyor. 1903’te üretimine başlanan silahın özelliklerinden biri de bu güvenlik önlemi.
Aile, bu önemli detayın anlaşılmasından sonra, ‘Emniyet ağız değiştirdi’ diyor: “Silah Baretta’ymış dediler.” Ancak Baretta’nın da bir yere dayandığında çalışıp ateş alması mümkün olmuyor. Yani şarjörü takılı olmayan 14’lü de bir yere dayanıp ateş edilen Baretta da işlevsiz.
Kadirova’nın tek mermiyi şarjöre takması da zor görünüyor. Aile bu konudaki şüphelerini de dile getiriyor: “Özbekistan’da polis bile silah taşımaz. Genç bir kadının bilgi sahibi olması, tek bir mermiyi şarjöre yerleştirebilmesi bize çok mantıklı gelmiyor.”
GÜNLÜĞÜ KAYIP
Yine aynı çalışanın aileye aktardıkları arasında şunlar yer alıyor: “Günlerdir ağlıyordu. ‘Konuşursam yer yerinden oynar, bu evi de kendimi de yakarım’ dedi”. Henüz 23 yaşında yaşama veda eden Kadirova’nın ölümünden sonra ortaya çıkan önemli detaylar bunlarla da sınırlı değil.
Konuşmasını “Çalıştığı eve eşyalarını toplamaya gittik” diye sürdüren ailenin bu konuda da şüpheleri var: “Bizi odasına sokmadılar. İçinde daha çok defter ve kitap olan 3 koli verdiler. Nadire günlük tutardı, içtiği çayı simidi bile yazardı. Bütün günlükleri bulduk. Ancak kolilerin içinden son dönem günlüğü çıkmadı.” Evin her yerinde kamera var. Kayıtların çıkıp çıkmayacağı merak konusu. Nadire Kadirova’nın telefonu da aileye teslim edilmedi. Emniyette olması muhtemel. Yine kulaklığı da aileye verilmedi.
Aile bireyleri, “Bu özel bir kulaklıktı. İngilizce çalıştığı için bunu almıştı. Her sesi kaydediyordu. Bu bize teslim edilmedi” diyor.
Öte yandan cenazeyi Özbekistan’da teslim alan diğer aile üyeleri genç kadının ayağında da bir yara olduğunu tespit ettiler.
Şirin Ünal’ın evinde yaşanan bir ölüm hakkında henüz bir savcılık soruşturması başlatılmadı. Başlatılacağa da benzemiyor.
Evet haberin başında da dediğimiz gibi Tüm yaşananlar şüpheli bir ölümün ile ilgili bilgilerin üzerini örtme çabasını gösteriyor. Ama gerçeğin bir huyu vardır: mutlaka bir gün açığa çıkar.