Mustafa Gidiyor… Ama Sarsa Sarsa…

Mustafa Koçak, adalet için tam 297 gün direndi. 297 gün boyunca AKP faşizminin yargısı tarafından nasıl bir hukuksuzlukla ağır hapse mahkum edildiğini anlattı. 

Faşizmin hukuku hariç, herkes anladı, hak verdi. 

Öyle ki gerici faşist barolar bile, bu hukuksuzluğu görüp, Mustafa’nın direnişinin haklılığını meşruluğunu kabul ettiler. 

Türk Ceza Kanunu’na göre, hakkındaki tüm suçlamalar doğru olsa bile, ona verilebilecek ceza 10 yılı geçmezdi. Ama müebbet verdiler. 

Hukuki değil, siyasi bir cezaydı. 

Ve o, ölümü pahasına bu adaletsizliği anlattı bu topraklara. 

Adaletsizliği, hukuksuzluğu hücre hücre eriyerek anlattı. 

Bu direniş, bu yanıyla AKP’yi sarsmıştır. 

Herkes artık AKP’nin mahkemelerinin nasıl çalıştığını, kararları nasıl verdiklerini, daha net biliyor. Bu direniş AKP’yi sarsmıştır; direnişin yarattığı güçten korkmuştur AKP. 

Bu direnişte, direniş şehitlerinde ayaklanma korkusunu yeniden yaşamıştır. 

*

Mustafa Koçak’ın kızkardeşi onun direnişini şöyle özetlemişti bir konuşmasında: 

„Ya bir hücrede tek başına ölecekti ya haklılığını kanıtlayarak ölecekti. Varsın haklılığını kanıtlayarak ölsün. Bir köşede tekli bir odada ölmesin.“

Bir köşede ölmedi. 

Tüm dünyaya adaletsizliği tartıştıra tartıştıra aramızdan ayrıldı. 

Tarih böyle yazılıyor; 

bazen gerçeği ancak ölümlerimizle anlatabiliyoruz. 

Bazen haklarımızı ancak ölerek koruyabiliyoruz. 

*

Faşizmin basını, başından itibaren gerek Mustafa’nın direnişine, gerekse de diğer ölüm oruçlarına karşı, tam bir sansür mantığıyla hareket etti ve halen de öyle ediyorlar.

AKP iktidarı, direnişi gündeme getirtmemek için tüm yöntemleri ve tüm baskı araçlarını kullandı. 

Fakat ne oldu?

Bir çok demokratik kurum, Koçak’ın haklı direnişinin yanında saf tuttu. 

Bir çok sanatçı, yılların suskunluğunu kırarak direnişin yanında yer aldı. 

Bugün halkın geniş bir kesimi bu direnişten haberdardır. 

Direnişi gün gün yüzbinlerce, belki milyonlarca insan izliyor. 

Mustafa Koçak’ın şehit düştüğü gün, öğlen 11.54 sıralarında twitter’de en çok konuşulan konuların birinci sırasında Mustafa Koçak vardı. 

Direnişin gücü, sansürü aşarak halka ulaşıyor. 

Direniş, demokratik kurumları, solu, yoksul halkı sarsmıştır ve daha da sarsacaktır. 

*

Direnişin gücü nerden geliyor?

Direnişin gücü haklılığından, meşruluğundan ve tabii ki direnişçilerin kararlılığından geliyor. 

Her direnişçi sorular sorduruyor; 

28 yaşındaki bu delikanlı niye ömrünü ortaya koyuyor?

Milyonlara konser veren bu sanatçı niye ölüme yatıyor?

Avukatlar niye ölüme yatıyor?

*

Faşizmin, emperyalizmin tüm sansürüne rağmen, bugün dünya solunun da gündeminin en başında bu direniş var. 

Bazılarının açık ifadesiyle, solun unuttuğu bazı değerlerini, geleneklerini herkese hatırlatmaktadır bu direniş. 

Direniş dünya solunu da sarsmıştır ve sarsmaktadır.

Bunu yaptıkları açıklamalardan görmek mümkündür.  

Mustafa gidiyor. Sonuçlarıyla da ortada ki, sarsa sarsa gidiyor.

Bu sarsıntı, adaletsizliğe karşı adaletin, zulme karşı özgürlüğün doğumuna gebe bir sarsıntıdır.  

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.