BBC, Deutsche Welle (DW), France 24 ve Voice of America’nın (VÖA) Türkiye’ye özel yeni bir youtube kanalı kurdular. Kanalın adı +90 olarak belirlendi. Kanalın kurucuları amaçlarını ise“bağımsız ve güvenilir bilgi sağlamak, ifade özgürlüğünü teşvik etmek ve basın ögzürlüğünü desteklemek.” olarak açıkladılar.
Akp iktidarının tüm medya tekellerini kontrolünü sağlamasının ardından halkta medyaya karşı ciddi bir güvensizlik oluşmuştu. Bu durum Reyting ölçümlerine de yansımış durumda. Bu ölçümlere göre yalan haber yayını yapan burjuva medya programları, haber kanalları halk tarafından seyredilmiyor. Bunun yerine kısmen muhalif gözükmeye çalışan programları tercih ediyor. Halkın yaşadığı gerçek ile medyada kendine izlettirilen yalan arasındaki uçurum artarken halkın özellikle genç nüfusun gerçekleri arayış içerisinde olması en az AKP kadar emperyalist medya tekellerini de endişelendirmiş gözüküyor. Açılan bu youtube kanalı bu endişenin ürünüdür.
BBC Dünya Servisi Müdürü Jamie Angus kanalın neden açıldığını, “itici gücün” ne olduğu şöyle açıklıyor
“BBC Türkçe şu anda 80 yıldır Türkiye’de. 1939’da radyo olarak başladı. Geçen tüm bu yıllarda izleyici değişti ve evrimleşti. Şimdi çok daha dijital bir odağımız var. 16 ay önce Türk izleyicisine ve dünyadaki Türk diasporasına ulaşmak için ne yapabiliriz diye düşündük.Yeni izleyici özellikle de gençler – YouTube’u izliyor. Özellikle de Türkiye. Sosyal medyada ne kadar çok içeriği aynı yerde tutarsanız, içeriğiniz o kadar geniş kitleye ulaşabiliyor. O yüzden de birlikte ortak bir YouTube platformunda çalışmanın hepimiz için daha iyi olacağını düşündük. +90 tarafında çok daha açıklayıcı bir içerik olacağını düşünüyoruz. Bizim için de öğretici bir süreç olacak, genç Türk izleyicilere ulaşmaya çok önem veriyoruz.”
“Türk nüfusu demografik olarak dünyayı merak eden bir genç nesil yetişiyor. Dünyanın geri kalanı Türkiye’yi nasıl görüyor onu da görmek istiyorlar. Sanırım bu projenin en itici gücüydü”
Kanalın açılmasındaki itici güç açıktır ki gerçeğin peşinde koşan gençliğin sosyalizme yönelmesine karşı duyulan korkudur. Emperyalist medya tekelinin delinmesi korkusudur.
“Türkiye ABD için de çok önemli bir ülke o yüzden de çok heyecanlıyız bu projeden”
Projenin bir diğer sahibi Voice of Amerika’nın Güney ve Orta Asya Servisi Müdür Yardımcısı Eric Phillips ise şöyle diyor:
“Türkiye’de genç ve etki sahibi insanlara ulaşmak istiyoruz ve bu gençler online. Dolayısıyla bizim de online olmamız gerekiyor. Dijital ortamda çok fazla ses var. Ve bu ekiple kaliteli içerik yaratmayı hedefliyoruz. İzleyici olarak online olup içerik bulabilmeniz harika tabii ki fakat içeriği tek bir yere getirebilmek çok büyük önem taşıyor. Türkiye ABD için de çok önemli bir ülke o yüzden de çok heyecanlıyız bu projeden. Bu proje geldiğinde ‘Neden’ diye sormadık, ‘Neden olmasın’ dedik.”
Bu projenin önemini belirleyen itiraf cümlesi budur. Türkiye’nin amerika için önemi ve bu çıkarların propagandasının yapılması ve emperyalistlerin ideolojik hegomanyasının devam etmesi acısından medya kilit önemdedir. “Tarafsız haber kaliteli içerik” ambalajıyla bu gerçek saklanmaya çalışılıyor
Deutsche Welle Genel Müdürü Peter Limbourg projeye yönelik bu eleştirilerin geleceğinden emin olarak konu hakkında şöyle demis:
“Bizler gazeteciyiz, hükümetimizin sözcüleri değiliz. Ülkelerimizi temsil etmiyoruz. Ülkemizin çıkarını haberleştiririz ama bu bizim diyeceğimizi etkilemez. Bu kısmın çok iyi anlaşılması gerekiyor. Aralarda nüanslar olabilir ama bu da haberin içeriğini zenginleştirecektir ve biz zaten çeşitliliği savunuyoruz.”
Yayın hayatına başlayan +90 kanalı youtube üzerinden ilk videolarını paylaşmaya başladı. Seçilen konulara bakıldığında kendilerini muhalif medya olarak pazarlamaya çalıştıkları görülüyor.