Manifesto 173 yaşında

“Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor” cümlesi ile başlayan Komünist Parti Manifestosu 173 yaşında…

173 yıl önce bugün ilk kez Londra’da Almanca basılan Komünist Parti Manifestosu kapitalizmin korkusu olmaya devam ediyor. 173 yıl önce proletarya ideolojisinin bilge yaratıcısı Karl Marx’ın duyurduğu manifestonun ilk cümlesinde komünizmin hayalet olarak geçmesinin sebebi burjuvazinin komünizmden korkusunu  ifade etmesiydi.
Bugün yaşadığımız dünyada Marx ve Engel’in  “Eski Avrupa’nın bütün güçleri bu hayaleti defetmek üzere kutsal bir ittifak içine girdiler” diye duyurduğu tüm gericilerin proleteryaya karşı birliği geçerliliğini koruyor. Aralarında kanlı bıçaklı görünseler de söz konusu proleteryanın mücadelesi, halkların emperyalizmden kurtuluş savaşı olunca hiç bir çelişki birleşmelerinin önüne geçemiyor.  Çünkü biliyorlar ki burjuvazinin hakim olduğu dünyayı ellerinden alacak tek güç proleteryadır. Tüm politikaları o büyük savaşa hazırlık üzerinedir.

Kapitalizm, sosyalizmden korkusunu her seferinde sosyalizmin sembol ve değerlerine saldırarak bastırmaya çalışıyor. Halen sosyalizmi karalamak için yalan ve demagoji üretmeye devam ediyor bunun için fonlar ayırıyor, büyük paralar harcıyor. Sosyalizm hayalini yoketmek için sadece devrimciler, komünistler üzerinde baskıyı arttırmakla değil bilim, kültür, sanatı da aynı amaç için kullanıyor.

Komünis Parti Manifestosu dünya halklarının tek kurtuluşunun yolu.

Dünya halklarının, kâr uğruna dünyayı yok edecek kadar gözlerini karartmış kapitalist emperyalist egemenlere tarihi seslenişi bugün de kurtuluşun tek yolu olarak doğruluğunu koruyor: “Siz bizi, sizin mülkiyetinizi ortadan kaldırmaya niyetlenmekle suçluyorsunuz. Kesinlikle öyle; niyetimiz tam da budur”. İnsanlığın kurtuluşu ancak özel mülkiyetin ortadan kaldırılması ile mümkün. Bugün emperyalizm var olduğu dünyada barış, demokrasi, insan haklarının da olabileceğini savunanlar bilerek veya bilmeyerek insanlığa düşman emperyalizmin hizmetindedirler.

Komünist parti manifestosu tarihin tanımını “sınıflar savaşı” olarak yapmıştır. Bugün tarih yazılmaya devam ediyor. Sınıf savaşı kabul edilse de edilmese de en keskin ve en şiddetli haliyle sürüyor. Sınıf savaşını reddetmek tarihi reddetmektir. Ya bu savaşın bilincinde olarak safını seçip düşmana karşı savaşacak tarihi yazanların yanında tarih yazanlardan olacaksın, ya da sınıf savaşını inkar eden tüm düşünceler ve temsilcileri gibi tarihin çöp sepetine atılmaya razı olacaksın.

Komünist parti manifestosu dünya dillerinin hemen tamamına çevrilmiştir. Dünyanın hemen bütün dillerine çevrilmiş olan Komünist Manifesto Türkiye’de ilk defa kitap olarak Dr. Şefik Hüsnü’nün (Deymer) çevirisiyle 1920’de yayımlandı. İkinci defa Kerim Sadi’nin çevirisiyle 1936’da yayımlanan kitabın 1968, 1970, 1976, 1979 daki çeşitli çevirileri toplatıldı, yayıncıları komünizm propagandası yapmak suçundan mahkum edildi.

TÜRKİYE’DE “PEMBE KİTAP” OLARAK ANILDI

Komünist Manifesto’nun pembe kapaklı olan baskısı Türkiye’de “komünist” sözcüğünün kullanımının sakıncalı sayıldığı dönemde pembe kitap olarak anılıyordu.

Sosyal ağlarda paylaşın