Soma ve Ermenek Madencilerinin hak eylemleri, polis ve jandarma tarafından engellenirken, madenci yakınları da eylem yaptılar.
Somalı maden işçilerinin Manisa Salihli’deki oturma eylemi devam ederken madenci yakınları da Soma’da Cengiz Topel Meydanı’nda basın açıklaması yaptılar.
Eylemlerine devam ettiren madenci eşlerine, yakınlarına, arkadaşlarına destek amacıyla yapılan eylemde, madenci eşleri ve Uyar Madencilik’te çalıştıkları dönemlerde, gözünü, bacağını kaybeden emekçiler konuştular.
Basın açıklamasında konuşan tazminat hakkı gasp edilen madencilerin eşlerinden Hamiyet K., MHP’nin gündeme getirdiği “Askıda Ekmek” konusuna da değinerek şöyle dedi:
“* Askıya ekmek asıyorlar. Esmek asmayacaksın insana ekmek vereceksin, alın terini vereceksin.
* Alın terini vereceksiniz ki millet kendi ekmeğini kendi götürecek. Kocam şimdi başka yerde çalışıyor.
Şimdi eşimi kovarlar mı diye korkuyorum. Onun hakkını aramak için ben çocuklarımla birlikte meydanlardayım. Beni gözaltına alsınlar.”
İdris Sarıkaya: “Çevik kuvvet mi gelecek, TOMA’mı gelecek kim gelirse gelsin”
İdris Sarıkaya, Uyar Madencilik’te geçirdiği iş kazası sonucu 2 bacağından yaralandı, yüzde 48 engelli raporu verildi, tazminat hakkı verilmedi! Eylemde yaptığı konuşmada şunları belirtti:
“Hakkımızı aramak için bir mücadele süreci başlattık. 5 gün boyunca Soma Maden Şehitli önünde bekledik. Sonra Salihli ilçesine kadar yürüdük. ‘Bu paralar hakkımızdır, çoluğumuz çocuğumuz rızkıdır, alnımızın teridir’ dedik.
… Bu parayı Azmi Uyar’dan alacağız. Bu hesap mahşere kalmayacak. Bu hesabın sonuna kadar arkasındayız. Bizi bu konuda kimse engellemesin ve oyalamasın.
Arkadaşım Ali Kandemir iki gözünü kaybetti. Bize Merkez Bankası’nın bütün parasını versinler hiçbir değeri yok. Bu arkadaşımın artık gözleri geri gelmeyecek. Benim kopan bacağım geri gelmeyecek. Ancak biz o vicdansız Azmi Uyar’dan adaletin verdiği değeri alacağız. Sonuna kadar alacağız.
Çevik kuvvet mi gelecek, TOMA’mı gelecek kim gelirse gelsin. Bizi öldürsünler. Zaten bizi yaşatmadılar ki. Bu kopan bacağın, giden gözlerin karşılığı bu mu? Bu mu bizim insanlığımız? Bunların bedelini ödeyecekler.”