Ormanlar, dereler, vadiler, göller… AKP iktidarının ve onun yolaçtığı tekellerin yağması altında.
Yağmacı Soyguncu Cengiz Holding’in yağma ve talanının son hedeflerinden biri, Rize’deki İkizdere İşkencedere vadisi.
Cengiz İnşaat, bu güzel vadiye taş ocağı yapmak istiyor.
Köylüler ise vadilerini korumak için direniyorlar.
Halkın tepkisine rağmen, talancı Cengiz İnşaat’ın gönderdiğ iş makinaları, JANDARMA EŞLİĞİNDE bölgeyi delik deşik etmeye geliyorlar.
Son bir haftadır vadide köylüler, Cengiz İnşaat ve jandarma arasında bir mücadele var.
Bu mücadelede, JANDARMA yani DEVLET, “milletin efendisi” köylünün yanında değil, milleti soyan, milleti aşağılayan, millete küfreden Cengiz İnşaat’ın yanında.
“Biz buraya ölmeye geldik. Çek askerini geri”
25 Nisanda iş makinelerinin bir kez daha jandarma eşliğinde geldiğini duyan köylüler, kepçeleri durdurmaya çalıştılar. Kadınlar, yol üzerinde bedenleriyle barikat olmaya çalıştılar.
Ancak jandarma kadın erkek dinlemeden saldırdı.
Köylüler jandarma saldırısı karşısında, jandarma komutanına “Biz buraya ölmeye geldik. Çek askerini geri” diye seslendiler. Ülkemiz tarihini bilenler, bu sözlerin tarihin derinliklerinden, Rize’ye çok uzak olmayan Tokat Kızıldere’den geldiğini hatırlayacaklardı.
O seslenişler hiç kaybolmuyorlar işte. Dönüp dolaşıp, direnen köylünün köylünün ağzında direnişin sloganı oluyorlar.
Bir köylü “Komutan bu ormanı size yok ettirmeyeceğiz!” diye bağırdı.
Nefesini, Ekmeğine Koruyana Saldırı
Cengiz İnşaat’ın iş makinaları, sokağa çıkma yasağının olduğu 23 Nisan gününü fırsat bilerek yine jandarma eşliğinde bölgeye gelmiş ancak yine halkın direnişi ile karşılaşmışlardı.
Bölgedeki halk, bölgeye taş ocağı kurulması için Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılmasından bu yana, İşkencedere Vadisi girişinde çadır kurup nöbet tutuyor. Çadırın önünde “Nefesimizi, ekmeğimizi korumaya geldik” diyerek nöbet tutan köylülere biber gazı ve copla saldıran jandarma,
15 köylüyü gözaltına alındı.