1319. gününde Yüksel direnişi bir başka adaletsizliği, bir başka ahlaksızlığı duyurdu. Öğlen açıklamasına çıkan Mehmet Dersulu yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:
“1319 gündür işimiz ekmeğimiz için mücadele ediyoruz. Kerbela’da Hz. Hüseyin’e yapılan zulüm hem burada hem Silivri hapishanesinde devam ediyor. Avukat Ebru Timtik, adil yargılanma talebi ile, halk için adalet talebi ile 169 gündür ölüm orucunda ve Kerbela’daki zulüm Silivri hapishanesinde devam ediyor. Çünkü ölüm orucu yapan bir insanın alacağı tek şey su ve şekerdir. Silivri hapishanesi Ebru Timtik’e şeker vermeyerek, istediği şekerleri almasına engel olarak onu öldürmeye çalışıyor. Bugüne kadar yapılan zulme ne burada ne hapishanelerde ne başka yerde boyun eğmedik. Hüseyin nasıl boyun eğmediyse zulmünüze, bundan sonra da biz de sizin bu zulmünüze boyun eğmeyeceğiz. Ebru Timtik’in talepleri derhal kabul edilsin bizler de onun talepleri kabul edilmesi için takipçisi olacağız.”
Adil yargılanma talebi ile ölüm orucu yapan Ebru Timtik, direnişinin 169.gününde. Ve en insani ihtiyaçları karşılanmıyor. AKP iktidarının tüm kurumlarında bu tür adaletsizlikler, ahlaksızlıklar normal davranışlar haline gelmiş durumda. Bu keyfiliğin direnişçinin ölümüne sebep olacağını bile bile tuz ve şeker verilmiyor. Bu konuda Nuriye Gülmen de bir çağrı yapmıştı.
Silivri hapishanesini arayarak sorun: neden Ebru Timtik’in tuz ve şeker almasını engelliyorsunuz?
Dün yine Yüksel direnişinin başlatan Nuriye Gülmen bir video yayınlayarak Silivri hapishanesinde Ebru Timtik’in ölüm orucunu sürdürürken alması gereken tuz ve şeker gibi ihtiyaçlarını almasına engel olunduğunu duyurmuştu. Nuriye Gülmen Silivri hapishanesini arayarak “neden Ebru Timtik’in tuz ve şeker almasını engelliyorsunuz” sorusunu sorulması çağrısı yaptı..