Ayten Öztürk’ün açıklamalarıyla varlığı somutlanan ve kanıtlanan gizli işkence merkezlerine ilişkin son gelişme, Gülten Matur’un gözaltına alınıp, 8 gün “bilinmeyen bir merkezde” işkencede tutulması oldu.
9 Mart’ta Marmara Bölgesi Hapishane İzleme Heyeti tarafından gizli işkence merkezleriyle ilgili bir basın toplantısı düzenlendi.
Beyoğlu’nda bulunan Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi’nde yapılan basın açıklamasına,
ÖHD avukatları, Halkın Hukuk Bürosu (HHB) avukatları katıldı.
Açıklamaya, 2022 yılı Kasım ayında 8 gün boyunca gizli bir yerde işkence yapıldıktan sonra “DHKP-C Türkiye sorumlusu” olduğu iddiasıyla tutuklanan ve 7 Şubat’ta tahliye edilen Gülten Matur da katıldı.
Seda Şaraldı: “
Açıklama metnini okuyan Halkın Hukuk Bürosu Avukatı Seda Şaraldı, işkencenin tüm ülke genelinde yaygınlaştığını belirterek şöyle dedi:
“işkence, hem gözler önünde halkı korkutmak için, hem de gizli işkence merkezlerinde yapılıyor.”
Seda Şaraldı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“28 Kasım günü gözaltına alındığı bildirilen Gülten Matur 20 Kasım’da kaçırıldı ve 8 gün boyunca İstanbul’da askeri bir bölgede işkence gördü.
Gülten Matur ile hem gözaltına alındığında İstanbul Emniyeti’nde hem de tutuklanmasının ardından Silivri Kapalı Hapishanesi’nde görüşmeler gerçekleştirdik.
Bu görüşmelerde bedeninde bulunan morluklar, elektrik ve darp izlerini gözlemledik ve raporladık.
Gülten Matur gözaltındaki hakkında yapılan haberlerde DHKPC örgütünün Türkiye sorumlusu olduğu iddia edilmişti. Ancak hakkında hazırlanan iddianamede böyle bir şeye yer verilmedi. İşkencenin gizlenmesi için tutuklanan Gülten Matur 7 Şubat 2023 tarihinde görülen duruşmasında tahliye edildi.”
“Suç Duyurularımız Karşılıksız… İşkencecilerin Yargılanması İçin Mücadeleye Devam Edeceğimizi Duyuruyoruz”
İşkence için yaptıkları suç duyuruları hakkında herhangi bir gelişme yaşanmadığını belirten Seda Şaraldı, işkencenin mutlak suretle yasak bir fiil olduğuna dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı:
“Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalarda ve Türk Ceza Kanunu’nda insanlığa karşı işlenmiş suçlardan kabul edilmiştir ve zaman aşımı yoktur. Her türlü onur kırıcı muamele ve işkencenin karşısında olduğumuzu işkence suçunu işleyen kamu görevlilerinin yargılanması için mücadele etmeye devam edeceğimizi duyuruyoruz”.